'CHP’nin fikriyse sorun çok vahim'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman ve HDP sözcülerinin Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilebileceğine işaret eden açıklamaları sonrası ilk kez konuştu. Erdoğan, “Acaba Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirme fikri CHP’nin kurumsal iradesi midir yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir? Eğer bu, partinin kurumsal iradesiyse CHP tümüyle HDP’nin vesayetine girmiş demektir” dedi.

AK Parti’nin haftalık grup toplantısında konuşan Erdoğan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

UZLAŞIRSAK BU YIL ÇIKAR: Ülkemizin ilk sivil Anayasa’sını hazırlama teklifimizde gerçekten samimiyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz. Meclis’teki diğer partilerden de kendi hazırlıklarını en kısa sürede kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz. Şayet diğer partilerin Anayasa teklifleriyle kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek yasama yılı bitmeden Meclis bünyesinde bu işi neticeye ulaştırabiliriz. Uzlaşma sağlanamaması durumunda ise siyasi partiler olarak zaten yaklaşmakta olan 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız.

KENDİ DÜZENLEMELERİMİZİ ÇIKARIRIZ: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile elde ettiği avantajların ne kadar kritik öneme sahip olduğunu salgın döneminde gördük. 3. yılda geriye dönüp baktığımızda ‘Evet, gerçekten iyi bir iş yaptık’ diyebiliyoruz. Eksikler, aksaklıklar, düzeltilmesi gereken hususlar elbette vardır. Bunların hepsi de çok basit dokunuşlarla düzeltilebilir. Yeni Anayasa süreci neticelenirse sorunlar zaten kendi mecrasında çözülür. Neticelenmezse seçim sonrasına kadar ortaya çıkacak tecrübe ve birikime göre biz Cumhur İttifakı çatısı altında kendi düzenlemelerimizi hayata geçirme yoluna gideriz.

KİŞİSEL FİKRİ Mİ?: Biz, ‘Yeni Anayasa’ diyoruz, birileri de çıkıyor, ‘Gerekirse ilk dört maddeyi de değiştiririz’ diyerek hemen PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpıyor. İttifakın diğer kanadı da aynı şeyleri söylüyor. Şimdi buradan soruyorum; acaba Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirme fikri CHP’nin ve dolayısıyla tüm CHP’lilerin iradesi midir yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir? Eğer bu, CHP’nin kurumsal iradesiyse, ortada ülkemiz açısından çok vahim bir sorun var demektir. Çünkü bu durumda CHP, Anayasa gibi temel bir konudan başlayarak tümüyle HDP’nin vesayetine girmiş demektir. Yok eğer bu Kılıçdaroğlu’nun kendi görüşüyse, bu durumda da partisinin politikalarından farklı ajandaya sahip bir siyasetçiyle karşı karşıyayız demektir.

VETO ETMİŞTİR: CHP, bir yandan ittifakın bir türlü adı konulamayan partisi HDP’yi, bir yandan resmi ortağı olan partiyi idare etmek için adeta kırk takla atıyor. HDP’nin Millet İttifakı’nın ortağı olduğu bu partinin yöneticilerinin beyanlarıyla ve CHP’nin belediyelerindeki uygulamalarla ortaya çıkmıştır. İYİ Parti’nin bu gerçeğe kör sağır kalarak kendi konumunu koruma çabası artık sürdürülebilir değil. Bu partinin başındaki hanımefendinin, Cumhurbaşkanlığı’ndan vazgeçip Başbakanlığa talip olması da esasen bu trajikomik görüntüyle ilgilidir. HDP, Millet İttifakı’ndaki gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Hayali bir makama talip olunmasının gerisinde bu vetonun sineye çekilmesi vardır... Bu hanımefendinin, ‘28 Şubat kararlarına ben imza attım, hepsine de gönülden inanıyorum’ sözünü unutmadık. Aynı hanımefendinin bugün çıkıp, ‘başörtüsüne uzanan eli kırarım, koparırım diyen bendim ben’ ifadesiyle sergilediği tutarsızlığı milletimiz elbette görüyor. İnsanda ilke ve omurga olmayınca işte böyle her devirde ne söylemesi gerekiyorsa onu ağzından saçmaktan geri kalmaz.

ELLERİNDEKİ KANIN HESABINI VERİYOR: Bugün 6-8 Ekim olaylarının 7. yıl dönümü. Gözü dönmüş alçakların Yasin Börü başta olmak üzere pek çok masum insanı nasıl vahşice katlettiğini daha dün gibi biliyoruz. Okulları, evleri, sokakları ateşe veren azgın güruhu harekete geçirenler, bugün cezaevinde ellerindeki kanın hesabını veriyor.

‘Siyasetin değil, tıp ilminin konusu oldu’

(Kılıçdaroğlu) Dün yine çıkmış Merkez Bankası’nın İstanbul’daki binasından Man Adası iftirasına, uyuşturucu parası ve rüşvetten kurlara kadar sallamış da sallamış. Bay Kemal eğer uyuşturucu arıyorsan aynaya bak. AK Parti çatısı altında uyuşturucuyla iştigal eden insan bulamazsın... Hayatı boyunca devletten aldığı maaş dışında bir iş yapmamış bu zatın zırvalarına tek tek cevap vermeyi zül addediyorum. Bu kişi siyasetin değil tababet ilminin konusu haline gelmiştir. Ancak oturduğu makam itibarıyla kendisini mazur göremeyiz. Bu kişi milli güvenlik sorunu haline dönüşmüştür... İstanbul’da Merkez Bankası binası yapıldı, 72 kat. Çıkmış, ‘Orayı öğrenci yurduna dönüştüreceğim’ diyor. Dedim ya, bu tababet ilminin iştigal alanına giriyor. Merkez Bankası’nı oraya taşıyoruz. Senin gücün ona yetmez. Aklı erse New York’ta yaptığımız Türkevi’ni de yurt yapacağını açıklayabilir.

‘Bunları öğrenci kabul etmiyoruz’

Bazıları (üniversitelerdeki) güzel iklimi zehirlemek için olmadık yollara başvurmaktan çekinmiyor. Kendi hocalarına bile saygısı olmayan bu tipleri biz öğrenci olarak kabul etmiyoruz. Avrupa’da, ABD’de bu tiplerin hiçbirini bir gün bile üniversitede barındırmazlar. Bizde ise sırf hükümete sıkıntı çıkarıyorlar diye, saygısız, sevgisiz, kötü niyetli adeta terörist tiplere arka çıkılıyor... Biz üniversitelerimizi terör kılıklılara bırakamayız, çok açık net söylüyorum. Öğrenci ilim, irfan, hikmet için gelecek. Bunun dışında asla.

Erdoğan, PAB Başkanı Pacheco’yu kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Başkanı Duarte Pacheco’yu kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabul, basına kapalı gerçekleşti. Kabulde, TBMM Başkanı Mustafa Şentop da yer aldı.