GündemSivas davasında adres skandalı

Sivas davasında adres skandalı

29.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Madımak Oteli’nde 33 kişinin yakılarak öldürülmesine ilişkin davada, kayıp sanığın arandığı adres okundu. Ancak, katliam sanığının mağdur avukatının ofisinde arandığı ortaya çıktı

Sivas davasında  adres skandalı

Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te 33 aydının yakılarak öldürüldüğü katliama ilişkin davada yeni bir skandal yaşandı. Firari sanıklarla ilgili davada yıllardır bulunamayan bir sanığın arandığı adres duruşmada okundu. Sanığın arandığı adresin, katliam davasına yıllarını veren, mağdurların avukatlığını yapan CHP Milletvekili Şenal Sarıhan’ın avukatlık ofisi olduğu ortaya çıktı. Mahkeme, skandal için “mahkeme kaleminin hatası” açıklamasını yaparken, tutanağa “bundan sonra gelişigüzel işlem yapmamaları için uyarılmalarına karar verildiği” yazıldı.
Davaya ilişkin bir gelişme de mahkemenin farklı sanıklar için 2011’de verdiği zamanaşımı kararına ilişkin yaşandı. Söz konusu karara karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılırken, Yüksek Mahkeme’nin üyelerinden birinin geçmişte katliam davasının dört sanığının avukatlığını yaptığı belirtildi. Söz konusu üyenin dosyaya bakıp bakmayacağı ise henüz netleşmedi.
Ana davadan dosyası ayrılan firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş’ın yargılanmasına Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmayı bazı CHP ve HDP milletvekilleri ile sivil toplum örgütü temsilcileri de takip etti.
Avukatın adresi çıktı
Duruşmada, haklarında yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanıkların yakalanması için emniyete yazılan müzekkerelere cevap verildiği, yapılan araştırmalarda sanıkların, nüfusa kayıtlı oldukları köylerinde ve diğer adreslerinde bulunamadıkları belirtildi. Mahkemede, buna ilişkin yazı okunurken, sanık Murat Sonkur’un Konur Sokak’taki bir adreste arandığı belirtildi ve açık adres bilgisi verildi.
Duruşmayı izleyen ve davada uzun yıllar mağdur avukatlığı yapan CHP’li Sarıhan, söz konusu adresin kendisine ait olduğunu belirtti. Avukatlar da yıllardır aranan sanığın mağdurların avukatının adresinde aranmasının büyük bir skandal olduğunu belirtti. Mahkeme ise olayın mahkeme kaleminin hatasından kaynaklandığını savundu.
Mahkeme, tutanağa, belirtilen adresin mağdurlara ve vekillerine ait olduğunu yazdı. Tutanağa, “İşlemi yapan kalem personelinin yazıişleri müdürü tarafından uyarılması, bundan sonra gelişigüzel işlem yapılmaması, mağdur ve vekillerin adreslerinin kullanılmaması, sanıkların Türkiye’deki mevcut bilinebilen adreslerine itibariyle işlem yapılması kararlaştırılmıştır” yazıldı.
Hepsi Almanya’da
Müdahil avukatlarından Hasan Cem Yılmaz, sanıkların adreslerinde aranarak bulunmalarının mümkün olmadığını söyledi. Sanıkların Almanya’da olduklarına dair ellerinde kanıtları olduğunu kaydeden Yılmaz, Almanya’daki Türkiye Büyükelçiliği ve konsolosluklara yazı yazılarak, buralarla irtibata geçmeleri durumunda sanıklara, mahkemece arandıklarının belirtilmesini ve Türkiye’ye iade sürecinin başlatılmasını istedi.
Yılmaz, daha önce Alman makamlarına yazılan iade talep yazılarında suçun mahiyetinin tam olarak anlatılmadığını ve Türk yargı sisteminin Alman makamlarınca ayrıntılı bir şekilde bilinmediğini söyledi. Yılmaz, sanıklara isnat edilen suçların ayrıntılı yazılarak iadelerinin talep edilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki yokluğunda tutukluluk kararının devamına ve infazın beklenmesine karar verdi. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Almanya’daki Türkiye Büyükelçiliği ve konsolosluklarına yazı yazılarak sanıkların başvurularının olup olmadığının sorulmasını isteyen mahkeme, başvurmaları halinde mahkemece arandıklarının sanıklara bildirilerek iade işlemlerinin başlatılmasına hükmetti.
Müzekkere yazılacak
Ayrıca, Alman yetkili makamlarına yazılacak yazılarda, sanıkların Türkiye’de gerçekleştirdikleri eylemin ayrıntıları ve işledikleri iddia edilen suçların niteliklerinin tek tek belirtilmesi, Türkiye’de “Sivas Madımak katliamı” olarak bilinen olay nedeniyle yargılandıklarının hatırlatılması istendi.
Türk yargı sistemine göre Türk mahkemelerinde askeri yargıçların bulunmadığının ayrıntılı bir biçimde izah edilmesi ve Almanya yetkili makamlarına iade talebi müzekkeresi yazılmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
Sivas olayları ana davasında Ankara 1 nolu DGM’de tutuklu yargılanan sanıklardan Sonkur, 2911 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 3 yıl, Karataş ve Ceylan ise, “Madımak Oteli’ni yakarak 35 kişinin ölümüne neden olmak” ve “45 kişiyi yangın çıkartmak suretiyle öldürmeye kalkışmak” suçundan 15’er yıl hapse mahkum edilmişti. Sanıkların tahliyelerine karar veren mahkeme, haklarındaki hükmün Yargıtay’da bozulmasının ardından tekrar görülen davada bulunamadıkları gerekçesiyle bu sanıklar hakkındaki dosyayı ana dava dosyasından ayırmıştı.

Haberin Devamı

AYM üyesi tartışması

Davayla ilgili bir gelişme de daha önce bazı sanıklar hakkında zamanaşımı kararı verilmesi ile Madımak Oteli’nde ölenlerin anılması için oluşturulan köşeye, katliamı gerçekleştiren ve olay sırasında ölen iki kişinin de fotoğrafının konulmasına karşı Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurular konusunda yaşandı.
Katliamda ölen Metin Altıok’un kızı CHP milletvekili Zeynep Altıok, Anayasa Mahkemesi üyelerinden Celal Mümtaz Akıncı’nın daha önce davada sanık avukatı olduğunu açıkladı. Altıok, twitter hesabından, “Skandal! Sivas Davası zaman aşımı kararı anayasa mahkemesinde. Anayasa mahkemesi üyesi Celal Mümtaz Akıncı sanık avukatı!” diye yazdı. Akıncı’nın dosyaları inceleyecek heyette olup olmadığı henüz netleşmedi.