28.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul
Selçuklu İmparatoru Alaaddin Keykubad’ın 1236 yılında Konya’nın Beyşehir ilçesinde yaptırdığı Kubadabad Sarayı, 38 yıldır bilim insanları tarafından araştırılıyor. Gölyaka köyünde, 40 bin metrekare arazi üzerine kurulan saray, Türklerin Anadolu’yu 800 yıl önce kalıcı yurt edindiğini kanıtlayan en görkemli eser. Selçukluların Türkmenistan, İran, Sivas, Kayseri ve Alanya’da yaptığı saraylardan farklı olarak günümüze gelebilen Kubadabad, Topkapı gibi Osmanlı saraylarının öncüsü kabul ediliyor.
Doç. Dr. Muharrem Çeken, “Çağdaş Türkiye’nin temelini atan Selçukluların en önemli eserlerinden biri. Kubadabad, Selçukluların kültür ve uygarlık düzeyini anlayabilmek, onların yaşayış biçimini ve dünyaya hangi gözle baktığını görmek için ideal mimari yapı” dedi. Çeken, bugüne kadar 22 yapı kalıntısının açığa çıkartıldığını belirterek, şöyle devam etti: “Yakınındaki Kütler köyü Camii’nde bulunan kitabede, Kubadabad şehrinden ve camiyi yaptıran validen bahsediliyor. Av, ortaçağ gündelik
Kazı Başkan Yardımcısı, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alptekin Yavaş ise, şu bilgileri verdi:
“Saray, 14’üncü yüzyılın ilk yarısına kadar kullanılmış. Kubadabad kazılarında ortaya çıkarılmış sarayın dekorasyonuna ait muhteşem çini kaplamalar, eşsiz alçı dolaplar, panolar, seramikler ve cam eşyalar Konya Karatay Medresesi Çini Eserler Müzesi’nde sergilenmekte. Kubadabad, Beyşehir Gölü’ndeki birçok adada ve Anamas Dağı eteklerinde yer alan binalarıyla çok geniş bir alan yayılmış büyük bir Şehir-Saray’dır.”