Engin Önen

Engin Önen

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

EGE Üniversitesi Yönetim Kurulu ve Parlamentosu bu haftaki toplantısını Urla’da gerçekleştirdi. Su Ürünleri Fakültesi’nin İskele’deki binasındaki toplantıya geçmeden önce Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ile Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu’nu ziyarete gidiyoruz. Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mesut Önen de bize eşlik ediyor.
Önce üniversite belediye işbirliği alanlarından, birlikte yapabileceklerimizden söz ediyoruz. İlk olarak akvaryum projesi gündeme geliyor. Başkan Karaosmanoğlu, Aziz Kocaoğlu’nun İnciraltı’nda bir akvaryum projesinden söz ettiğini söyleyince, Mesut Hoca uyarıyor: “Körfez bölgesinde akvaryum olmaz. Suyun kalitesi buna elverişli değil. Ayrıca İnciraltı zaten yoğun bir bölge oldu, bir de akvaryum olursa, tamamen sıkışacak.”
Başkan Karaosmanoğlu yapmak istediklerinden söz ederken Kocaoğlu ile görüşmelerini gündeme getiriyor. Kendinden çok olumlu değerlendirmelerle bahsettikten sonra beklentilerinin karşılanmasının Büyükşehir Belediye Başkanı’na bağlı olduğunu şu sözlerle ifade ediyor: “Ağalık vermekle, efelik vurmakla olur.”
Urla’yı şehircilik açısından pek de iyi bulmadığımı itiraf etmeliyim. Çok aşırı şişmiş ama merkez geri kalmış bir kasaba görüntüsünden kurtulamamış. Çok yıllar önce orta ve lise öğrenimimi Urla’da yatılı olarak tamamlamıştım.
Murathan Mungan diyor ya, “Eskidendi çok eskiden”, öyle işte. Bülent Baratalı belediye başkanı seçilmişti. Rahmetli Mahmut Türkmenoğlu bölgede etkili bir siyasetçiydi. Bölge tütüncülükle geçinirdi. Biz devrimciydik. Tütüncüler ve işçilerin iktidarını hayal eder, sömürüye ve kapitalizme karşı mücadele verirdik.
Urla’nın sokaklarında gezerken çok nostaljik anlar yaşadım. Eski günlerin izini sürdüm, köprü başında, parkta, eskiden pazaryeri olan çarşıda... Sonra uzun yıllar bizi barındıran yurt binasının etrafını gezdim. Ek binaları da olan eski tip köşklerden biriydi. Duvarlarında o zamanın izlerini buldum nihayet. Yazdığımız sloganların bir kısmı halen görünüyor ve beni o günlere götürüyordu.
Eski günlerin izini sürmeye devam ettim. İşyeri Urla Lisesi’nin tam karşısında dediler. Elimle koymuş gibi kolaylıkla buldum sınıf arkadaşım Bahri Yalaz’ı. Çok sevindik karşılaşınca. Bahri uzun süredir Urla politikasında aktif. Şu anda da Büyükşehir Belediyesi’nde meclis üyesi. Haberlerini alıyordum bazen. O da beni gazeteden izliyormuş.
Eski günlerden az söz ettik doğrusu. Urla’daki ve CHP’deki güncel gelişmeler daha cazip gelmişti.
Ama tek başıma gezerken ben yine de eski Urla’yı hayal ettim hep. O dar sokaklarında dolanırken, sanki Necati Cumalı roman kahramanlarını görüyor gibiydim. Akşam üzeri İskele’de rakı balık aşamasında hep Tanju Okan yan masalarda mı diye bakınıp durdum. Urla’a bir gün böyle geçti.