Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Barselona
Türkiye’nin önde gelen 110 organize perakende kuruluşunun sahipleri ve tepe yöneticileri iki günlük bir konferans için Barselona’ya geldi.
Konferansta yabancı uzmanlar perakendecilik konusundaki son gelişmeleri anlatacak. Bizim perakendeciler kendi aralarında büyümenin ve gelişmenin yollarını konuşacak, tartışacak.
Perakende Liderler Konferansı adını taşıyan bu toplantıları 27 yıl önce Suat Soysal tarafından kurulan, perakendecilik konusunda eğitim veren danışmanlık yapan “Soysal” eğitim ve danışmanlık grubu düzenliyor. Toplantıların yurtdışında yapılmasının nedeni, perakende kuruluşlarının sahiplerini ve tepe yöneticileri günlük çevrelerinden ve günlük sorunlarından uzaklaştırarak, iki gün süre ile sadece yeni konuları düşünmelerine imkân yaratmak. Önceki toplantılar Zurih, Lizbon, Berlin, Cannes ve Budapeşte’de yapılmıştı.
Milliyet gazetesi bu toplantıların sponsoru. İşte bunun için Milliyet Ekonomi olarak perakendecilerle birlikteyiz.
Perakende sektörünün 2010 yılındaki iş büyüklüğü (cirosu) 171 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Sektörde gıda perakendeciliğinin ağırlığı 96 milyar dolar, gıda dışı perakendecilik sektörünün payı 75 milyar dolar.

Önce gıda
Gıda dışı toplam 75 milyar dolar perakende pastasından, ev eşyası perakendecileri 26.6 milyar dolar, tekstil perakendecileri 26.5 milyar dolar, teknoloji perakendecileri 7.3 milyar dolar pay aldılar.
2010 yılı rakamlarına göre, halkımız perakende alımlar için kişi başına yılda ortalama 2.464 dolar harcadı.
Nüfus arttıkça, şehirleşme hızlandıkça, ekonomi büyüdükçe, kişi başına düşen milli gelir payı iyileştikçe, perakende sektörü de büyüyor.
Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği’nin “Perakende Sektörü’nün Türk Ekonomisine Etkileri” başlığını taşıyan bir raporu var.
Rapora göre 2009 yılında perakende kesiminde toplam geleneksek perakendecilerin payı yüzde 52,7, organize perakendecilerin payı yüzde 41.7 oranında.
Geleneksel perakendecilerden bakkalların, açık pazarların payı yüzde 35.9, tekli marketlerin payı yüzde 15.3, yerel zincirleri payı yüzde 9.6 oranında. İşte bunların toplamı geleneksel perakendecilerin yüzde 52.7’lik payını oluşturuyor.

Harcamalar artıyor
Araştırmacı Faruk Türkoğlu tüketici pazarının hızla büyüyeceğine işaret eden göstergelere dikkati çekiyor. Diyor ki, hane sayımız 2006’da 17.2 milyon idi. Üç yılda 1.9 milyon artarak 2009’da 19.2 milyon oldu. Her yıl ortalama 640 bin hane (ev) açılıyor. Bu perakendeciler için “bereket” demektir. Her açılan hane, perakende çok sayıda sektörün satışını artırmaktadır.
Sonra unutmayalım nüfusumuzun yaş ortalaması 28 (AB’de 42) genç nüfus harçayan nüfustur.
Yazının sonunda halkımızın gıda perakendeciliği yapan mağazalarda (Hızlı Tüketim Ürünü) olarak adlandırılan ve en çok satılan ürünlerden (sigara hariç) hangilerine daha çok para harcadıkları hakkında ilgi çekeceğini umduğum bilgiler vermek istiyorum.
Türkiye genelinde 100-400 metrekare satış alanı olan, bakkal irisi, yerel marketlerde toplam Hızlı Tüketim Ürünleri cirosu içinde, bakınız en çok satılan ürünler hangileri. Toplan hızlı tüketim cirosu içinde sıvı yağın payı yüzde 8.01, yoğurdun yüzde 5.70, bisküvinin yüzde 5.13, çamaşır deterjanının yüzde 4.95, sütün yüzde 4.85, alkolsüz içeceklerin yüzde 4.53, çayın yüzde 4.34, işlenmiş etin yüzde 4.19, bebek bezinin yüzde 2.89, temizlik kâğıdının yüzde 2.75. Bu 10 ürün toplam Hızlı Tüketim ürünü cirosunun yüzde 47.44’ünü oluşturuyor.
En büyüklerde, süpermarket ve hipermarketlerde ise Hızlı Tüketim Ürünleri’nden en fazla cirosu olan 5 ürün, sıvıyağ, çamaşır deterjanı, işlenmiş et, süt ve alkollü içecek.