09.01.2019 - 09:59 | Son Güncellenme:
Doğada çözünebilir plastik poşetler sıradan poşetlere göre doğada daha hızlı çözünebiliyor olsa da sonuç olarak makul bir süre içinde tamamıyla çözüneceklerine dair kanıt bulunmamaktadır. Hızlı çözünme özellikle çöplük ve denizlerde etkin şekilde çabuk olmamaktadır. Biyolojik olarak tamamen çözünmemiş, küçük parçalara ayrılmış plastiklerin çevrede mikroplastik birikimini hızlandıracağı yönündeki endişe, bilim çevrelerinin bu tip plastiklerin bir çözüm oluşturamayacağı sonucuna ulaştırmıştır.
Bisphenol A, kısaltılmış şekliyle BPA, plastik ve epoksi resin yapımında yaygın olarak kullanılan endüstriyel bir kimyasaldır. Gıda ile temas eden plastik biberon, şişe, saklama kaplarında; teneke kutulardaki ve konserve besinlerin birleşimlerinde yalıtıcı ve yapıştırıcı alanlarda veya kavanoz ve şişelerin metal kapaklarında kullanılabilir. Gıdalarımızla direkt temas halindeki bu kullanımlar tüketiciyi diyeti yoluyla maruziyet altında bırakır.İnsanların BPA maruziyetinin yaygın ve doğrudan olması birtakım kaygılara yol açmıştır. Amerika’da CDC tarafından yürütülen2003-2004 NHANES III çalışmasında 6 yaş üstündeki insanlardan alınan 2517 idrar örneğinin incelenmesi ile örneklerin %93’ünde saptanabilir düzeyde BPA bulunmuştur.
BPA’nın hormonal aktivitesi ve toksisitesiyle ilgili laboratuar hayvanlarında yapılan çok sayıda çalışma yayınlanmış olmasına rağmen bu çalışmaların sonuçları arasında bazı yönlerden (örneğin gözlenen etkilerin farklı olması veya ortaya çıkan etkilerin şiddeti gibi) uyumsuzluklar bulunması nedeniyle yakın geçmişte bilimsel çevrelerde BPA’nın güvenliği ile ilgili tartışmalar ortaya çıkmış ve kamuoyu da bu tartışmaları medya aracılığıyla yakından izlemiştir.Tartışma uzun yıllardır devam etmekte olsa da son dönemde göz ardı edilemeyecek önemli kanıtların artması üzerine Başta İngiltere, Kanada, Amerika, Avrupa Birliği ülkeleri, Norveç olmak üzere pek çok ülkede kullanımını sınırlayan ve denetimini arttıran uygulamalara geçilmiştir.
BPA’nın hormonal ve toksik etkileri özellikle davranış gelişimi, sinir sistemi, hormonlar ve üreme sistemleri üzerinde olumsuz etkilere yol açar. İnsülin direncine, kalp hastalıklarına ve inflamasyona yol açtıkları gösterilmiştir.BPA’nın fizyolojik etkilerinin çoğu östrojen reseptörleriyle etkileşebilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu etkileşim farklı maruziyet düzeylerinde ve farklı organlarda farklı şekillerde olduğundan ötürü oldukça karmaşık sonuçlara yol açarlar. Düşük dozlarda akut zehirlenmeler izlenmez ancak sürekli, tekrarlayan maruziyetler sonucu kronik zehirlenmeler görülebilir.
Polipropilen (PP), Polietilen (PE) gibi kimyasal maddeler gıda paketlemede yaygın olarak kullanılan polikarbonat plastik maddelerin yapıtaşlarını oluşturmaktadır. Bulunduğu 1950’lerden bu yana 8.3 milyar ton plastik üretildiği ve geçen kısa zaman içinde bu devasa üretimin %80’inin doğada biriktiği bilinmektedir. Polikarbonat plastikler çözünseler bile 5 mm’den küçük mikroplastik adı verilen parçacık ve liflere dağılırlar ve sürekli olarak çevremizi kontamine ederler. Gıdalarımızda ve soluduğumuz havada varlıkları gösterilmiştir, bu nedenle doğrudan toplum sağlığını ilgilendirirler. Kaldı ki, plastikler kolay çözünebilen maddeler değildirler. Bir kez vücudumuza girdikten sonra parçalanamaz ve yaşamımız boyunca vücudumuzda kalırlar. Çevresel mikroplastik kontaminasyonu ile ilgili çalışmalarda çok çeşitli bozunma ürünlerinin ve yapıtaşlarının çeşitli karsinojenik, mutajenik etkileri olduğu gösterilmiştir. Daha basitçe söylenecek olursa plastik madde yapımında kullanılan çeşitli kimyasalların kansere yol açtığı bilinmektedir. Bu nedenle maruziyetin sonuçlarının belirlenmesi ve kontrol altına alınması bir toplum sağlığı sorunudur.
Styrofoam olarak bildiğimiz, köpüksü yapısıyla gıda saklama ve paketlemede yaygın olarak kullanılan polystyrene’in çevreye olan olumsuz etkileri, özellikle deniz ve okyanuslardaki biyolojik çeşitliliği azalttığı uzun yıllardır bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü var olan bilimsel bilgiler ışığında 2018’de polisitireni “olası kanserojen” olarak sınıflamaya almıştır.