Son haber Şırnak’tan geldi..
Kent savaşı, barikat savaşı, hendek savaşı denen savaş Şırnak’ta da bitmiş..
Şırnak da temizlenmiş..
PKK’nin amacı hendek kazdığı ilçeleri Kobani’ye çevirmekti..
Güneydoğu’yu Rojava’ya benzetmekti..
Başaramadılar.. Zaten başarmaları mümkün değildi..
*
Şöyle düşündüler herhalde.. Hendekler kazıp, barikatlar kurup sokak savaşını başlatırsak, halkı önümüze alırız, askerle, polisle aramıza tampon yaparız..
Asker-polis katliam yaparsa, sivilleri kollamadan operasyona girişirse dünyayı ayağa kaldırırız..
İkinci Kobani yaratırız!.
Asker-polis sivilleri düşünüp hareket etmezse dünya çapında direnişe imza atarız!.
Bayrak dikeriz!..
*
İkisi de olmadı.. Çünkü halk ilçeyi terk etti.. Sur’dan 20 bin, Nusaybin’den 90 bin, İdil’den 50 bin, Cizre’den 60 bin, Yüksekova’dan 50 bin, Şırnak merkezden 85 bin kişi göç etti..
Sayıları fazla değildi ama..
İmkansızlık nedeniyle..
PKK’nın tehdidi nedeniyle kalanlar oldu..
Bir de oğlunu kızını barikatın arkasında bırakıp gidemeyenler var..
Siviller ölmedi mi?
Bu kadar büyük çatışma ortamında mutlaka ölmüştür..
*
Halk aradan çıkınca PKK militanlarıyla güvenlik güçleri karşı karşıya kaldı..
Yine de çatışmalar çok uzun sürdü..
Sur’da 103 gün, Şırnak’ta 88 gün, Nusaybin’de 80 gün, Cizre’de 60 gün..
O kadar çok hendek, o kadar çok bomba tuzaklı barikat vardı ki..
Evlerin her köşesi tuzaklanmıştı.. Tüneller açılmış, evden eve geçiş yolları hazırlanmıştı..
Sur’da 300 hendek ve bombalı barikat, Nusaybin’de 52 hendek, 508 barikat, İdil’de 175 barikat, Cizre’de 300 hendek, 700 barikat, Silopi’de 518 barikat, Yüksekova’da 135 hendek, 214 barikat varmış..
*
Kent savaşı denemesi PKK için hüsran oldu.. 7 bine yakın kayıptan söz ediliyor..
500’den fazla şehidimiz var..
Listeye şöyle bir bakıyorum..
Sur’da 271, Nusaybin’de 420, İdil’de 125, Cizre’de 674, Şırnak’ta 436, Yüksekova’da 196, Silopi’de 145 PKK’lı öldürülmüş..
*
Kent savaşı bittiğine göre sormamız gereken şu..
Yüzlerce hendek nasıl kazıldı, yüzlerce barikat nasıl kuruldu, tonlarca bomba o mahallelere nasıl getirildi?.
Hendekler kazılırken, barikatlar kurulurken devlet neredeydi?
Valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri, jandarma komutanları ne yapıyordu?
Küçük Kandilcikler ne zaman kuruldu?
Yukarıdaki yazıyı sorularla bitirdim..
O hendekler kazılırken barikatlar kurulurken devlet neredeydi dedim..
Aynı soruyu kırsal için de soracağım..
*
Önce meseleyi anlatayım..
PKK’yla mücadelede yeni konsepte geçilecekmiş..
Neymiş bu!.
Önleyici terör konseptiymiş..
Sınırlarımız içinde küçük Kandilcikler varmış.. PKK kampları yani..
Ağrı-Tendürek’te..
Cudi Gabar’da..
Diyarbakır Lice, Kulp-Şenyayla’da..
Tunceli Ali Boğazı’nda..
Bingöl kırsalda..
*
Önleyici terör konseptiyle PKK militanları harekete geçmeden güvenlik güçleri tepelerine binecekmiş..
Hareket ettirilmeyecekmiş..
Terör örgütü karargahında imha edilecekmiş..
Tamam güzel de şu sorunun da yanıtı verilsin..
O kamplar ne zaman kuruldu?
Küçük Kandilcikler ne zamandır faaliyette?
Rakka’yı PYD mi alsın, Esad mı?
Geçenler de Ankara’ya hangisini tercih edersiniz diye sormuştum..
IŞİD, Rakka’dan sökülüp atılacağına göre; kent ya YPG’nin de içinde olduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolüne geçecek.. Ya da Esad rejiminin askerleri geri alacak..
*
ABD destekli SDG kuzeyden operasyona girişti.. YPG armalı ABD askerlerinin kontrolünde Rakka yürüyüşü başladı..
Ankara bu duruma tepki gösterirken.. Kırmızı çizgim diye ABD’yi kınarken..
Esad’ın askerleri de güneybatı yönünden Rakka’ya ilerlemeye başladı..
Rus uçakları bombardımanla destek verdi..
Kimi kaynaklara göre Rakka’ya girdiler bile..
*
Manzara şu..
Bir tarafta ABD destekli PYD ağırlıklı SDG güçleri var..
Öte tarafta Rusya destekli Esad’ın Ordusu..
Ankara hangisini tercih eder?
Üçüncü şık yok!
