15.05.2015 - 12:43 | Son Güncellenme:
Artık gençliğin ve güzelliğin doğallıkla neredeyse eşit anlama geldiği günümüzde yeni ameliyat tekniklerinin yanı sıra çok çeşitli yardımcı tedavi seçenekleri kombine olarak hastalara uygulanmakta ve çok doğal başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Çağımızda toplumların bilinç düzeyinin artmasıyla insanların kendi yüz ve vücutlarına saygısının da arttığını anlayan Op. Dr. Gökhan Haytoğlu, bunu en güzel şekilde anti-aging trendlerine artan ilgi ile görmenin mümkün olduğunu dile getirdi.
Artık neredeyse her insan yediklerine, içtiklerine dikkat ediyor, sigara, alkol ve güneşin yaşlandırıcı etkisinden uzak durmaya çalışıyor, spor aktivitelerine eskiden olduğundan daha çok önem veriyor, çeşitli nefes teknikleri, meditasyon ve rahatlama seansları ile iç huzurunu yakalamaya çalışıyor ve cildinin bakımına ve nemlenmesine katkıda bulunmak için çok çeşitli kozmetiklerden de yardım almaktan çekinmiyor.
Op. Dr. Gökhan Haytoğlu, Tüm bunları yaparken insanların yüzlerine ayrı bir önem verdiğini ve bir şekilde zamanı durdurmaya, yaşlanmayı geciktirmeye ve yaşlanmanın izlerini sildirmeye çalıştıklarını belirtiyor. İşte bu noktada estetik cerrahlar da bu isteklere cevap verebilmek için kendilerini sürekli geliştirmeye en yeni teknolojileri tedavi yöntemlerine adapte etmeye özen gösteriyorlar. Bunları yaparken de insanların hatıralarındaki bazı kötü ve abartılı sonuçların oluşturduğu doğallıktan uzak yüz gençleştirme tabularını yıkmak için çaba sarf ediyorlar.
Bu tedaviler sonucunda hastaların yaşlanma sürecinin neredeyse 10 sene geriye almanın, yavaşlatmanın ve yaşlılığa geçiş sürecini yumuşatmanın mümkün olduğunu vurgulayan Op. Dr. Gökhan Haytoğlu, yüz estetiğinin; zamanın, stresin, dış etkilerin kişiye olumsuz yansıması sonucu yüzde oluşan deformasyonların, kırışıklıların, sarkmaların, sivilcelerin ve benzeri birçok bozukluğun yerini yeni, güzel ve parlak bir cilde bırakması için yapılan tedavilerin genel ismi olduğunu belirtti.
Her yaşın kendine göre bir cilt sorunu vardır diyen Haytoğlu, en sık karşılaşılan yaşlanmaya bağlı kırışıkların, sarkmaların giderek artması ve hastaların artık aynaya baktığında ''ben böyle miydim'' diye düşündüren durumlarla karşı karşıya kalmasıdır şeklinde açıklama yaptı.
Yüzdeki yağ dokusunun azalması sonucunda yüzün dolgunluğunu kaybettiğini, derinin kırıştığını ve sarkmaların meydana geldiğini anlatan Op. Dr. Gökhan Haytoğlu, yüz estetiğinin, bir nevi yüz gençleştirmek amacı taşıyan bütün operasyonların bütünü olduğunu belirtti.
Op. Dr. Gökhan Haytoğlu; ‘’Mimik kaslarının oluşturduğu çizgiler, yüz kemiklerindeki çıkıklık ya da değişim, yerçekimi etkisi ile yüz kaslarının ve cildinin sarkması, zayıflama ve çene kemiği küçülmesi ile cildin bol gelmesi, durumu gittikçe kötüleştiren yüz sorunları olarak karşımıza çıkar’’ dedi.
Günümüzde, cilt sorunlarının eskisine oranla daha kolay çözümlendiğini, çok çeşitli yüz estetiğine yönelik müdahaleler ile karşılaşmakta olduğunu dile getiren Haytoğlu, yüze yapılacak estetik müdahaleleri, müdahale yapılacak alanlara göre sınıflamanın mümkün olduğunu belirtti.
‘’Üst yüz; alın ve kaşların estetiği, orta yüz; gözler, burun, yanaklar ve ağız ile çevresi, alt yüz ve boyun; ağız çevresi ve boyunu kapsamaktadır’’.
‘’Yüz bölgesi estetiği içerisinde; çene estetiği, çene ucu estetiği, yüzdeki kemik fazlalıkları veya eksiklikleri, burun estetiği, yüz germe ve gençleştirme, göz kapağı estetiği, kaş kaldırma ( kaş estetiği), dudak dolgunlaştırma veya belirginleştirme, kulak estetiği (kepçe kulak ameliyatı), yağ enjeksiyonu, migren tedavisi, deri lezyonlarının tedavisi gibi operasyonları sayabiliriz.’’ Ameliyatsız estetik olarak yüz gençleştirme, soyma, botox, dolgu, PRP gibi tedaviler de uygulanmaktadır.
Yüzünüze en uygun estetik müdahaleyi bulmak için uzman doktorlar ile görüşüp hangi soruna karşı nasıl çözümler üretilebileceğini öğrenmelisiniz.
Maddi anlamda kişinin bütçesine uygun seçenekler için doktoru ile ameliyat ya da ameliyatsız gerçekleştirilebilecek seçenekleri değerlendirebileceğinden bahseden Op. Dr. Gökhan Haytoğlu, genel anlamda yüz estetiğini germe işlemi olarak tabir eden birçok kişinin olduğunu, fakat yüz gençleştirme işlemlerinin ameliyatsız tekniklerde de ilerleme kaydettiğini vurguladı.
Amerika ve Avrupa’da en çok kullanılan ameliyatsız teknik sıvı-likit yüz germe işlemi, son yıllarda Türk doktorlar tarafından da tercih edilen bir yöntem olmaktadır. Yüz anatomisindeki bozulmaların, sıvı-likit yüz germe ile 5-10 yaş gençleştiği görülmektedir.
Op. Dr. Gökhan Haytoğlu, sıvı-likit yüz germe işleminde özellikle elmacık kemikleri hattına ve şakak bölgelerinin kenarlarına hacimleri geri kazandırabilmek için dolgu materyalleri kullanılmakta olduğunu belirtti. Bu materyaller genellikle 18 ay kalıcılığa sahiptir. Erkekler de bu yöntemi yoğun bir ilgiyle karşılamaktadır. Bunun dışında örümcek ağı tekniği diye bilinen iğneler ile geçici bir lifting etkisi, diğer yandan ise yüzün iplere reaksiyonu ile oluşan kolajen ve fibroblast üretimi sonucu ciltte yenilenme sağlanabilmektedir. Bu müdahaleler ile sağlıklı ve güzel yüzlere, mutlu bakışlarınızı eklemek artık mümkün olmaktadır.