PazarMatematik neden itici geliyor?

Matematik neden itici geliyor?

02.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Online eğitim sitesi Coursera’da matematik dersi veren Prof. Dr. Atilla Aşkar: “Böyle bir teklif gelince hemen kabul ettim. Matematik neden insanlara bu kadar itici geliyor? Nasıl herkesin anlayabileceği şekilde anlatılabilir diye düşünüyordum zaten”

Matematik neden itici geliyor

Fonksiyon yani f makine gibi bir şey; bir x atıyorsunuz, bu makine birtakım işlemler yapıyor, dışarıya bir y veriyor. Bu tek değişkenli fonksiyondur...” İnsan öğrenciyken “Bunlar hayatta ne işime yarayacak ki?” diyor. Ama yarıyor işte... Bir gün bir matematik profesörüyle röportaj yapmanız gerekiyor ve o karşınızda bunları anlatırken siz içinizden “Keşke zamanında iyi öğrenseydim” diyorsunuz. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Aşkar bir süredir online eğitim sitesi Coursera’da çok değişkenli fonksiyonları anlatıyor. Atilla Hoca geçtiğimiz günlerde matematiği internet üzerinden geniş kitlelerin anlayacağı şekilde anlatması sebebiyle “Matematiği kolaylaştırıyor” başlıklı haberlere konu oldu. Bu derse “mesafeli” olanlardan biri olarak soluğu hocanın yanında aldım ve matematikten neden bu kadar “çekindiğimizi” sordum. Atilla Hoca bunu yanıtlarken araya bir de fonksiyonlara giriş dersi sıkıştırdı...

Haberin Devamı

Coursera’da ders vermeye nasıl başladınız?

Coursera, Türkiye’ye açılmak istiyormuş. Böyle bir teklifle geldiler. Ben de hemen kabul ettim. Hem derste başarılı olamayan öğrencilere ikinci bir müracaat imkanı olur hem de diğer hocalarla fikir alışverişi fırsatı doğar diye düşündüm. Matematik neden insanlara bu kadar itici geliyor, nasıl herkesin anlayabileceği şekilde anlatılabilir diye kafa yoruyordum zaten.

Dersi yüz yüze anlatmakla internet aracılığıyla anlatmak arasında ne gibi farklar var?

İnternet aracılığıyla anlatmak daha fazla dikkat istiyor. Sınıfta bir şeyi yanlış yapsanız bir espriyle kapatabilirsiniz. Burada hata yapınca baştan çekmek gerekiyor. Artistler aklıma geliyor, onlar olmayınca bir daha çekerler ya...

Haberin Devamı

“Öğrencinin istediği yerde, zamanda ve hızda...”

Öğrenciler açısından ne gibi bir fark oluyordur?

Geleneksel yöntemde hocanın istediği yerde, hocanın istediği zamanda ve hocanın belirlediği hızda gidiyor dersler. Bilgisayar üzerinden ise öğrencinin istediği yerde, zamanda ve hızda... Maçı stadyuma gidip izlemekle televizyondan izlemek arasındaki fark gibi. Stadyuma gitmenin ayrı bir heyecanı var, dersi sınıfta dinlemenin de öyle. Buna karşılık maçta golü yanınızdakiyle konuşurken kaçırabilirsiniz, oysa televizyon farklı açılardan arka arkaya gösteriyor. Dersi de bilgisayarda izlerken istediğinizde durdurup bir daha izleyebiliyorsunuz.

Kaç ders verdiniz şimdiye kadar?

İki dönemlik ders verdik, her dönem 15 saat kadar. Yeni modülü ocakta yükleyeceğiz siteye. 90 değişik ülkeden 2 bin kişi kaydoldu, üçte biri dersi kısmen izledi, yüzde 10’u tamamladı

“Matematik propagandası yapmak istemem”

Matematikte kötü olmak nelere yol açıyor?

Matematik propagandası yapmak istemem ama bu alan muhakeme yapabilmek için iyi ortam sağlar. Buraya gelirken taksiciye “İşler nasıl?” diye sordum, “Belli olmuyor, kısmet” dedi. Halbuki istatiksel bir durum vardır. Mesela sabah 8-9 arası daha çok müşteri oluyordur. Matematiksel düşünce karmaşadan bir düzen çıkarmanıza yardım eder. Çok ekonomik bir dildir matematik. Yanlış hemen ortaya çıkar.

Haberin Devamı

Siyasetçiler iyi matematik bilseler
ne iyi olur öyleyse...

Daha çok bilirlerse daha az çelişkili konuşabilirler. John Nash’in sevdiğim bir lafı var: “Matematik bilmeyen toplumlarda demokrasi olamaz.” Çok çarpıcı bir sözdür...

“Bir şairin yaptığından farklı değil yaptığımız”

Matematik neden bu kadar “zor”?

Dört neden var, ilki psikolojik. Herkes “Matematik zor” dedikçe ön şartlanma oluyor. Dünyada da böyle... Oysa bir dildir matematik. Bir şairin yaptığından farklı değil yaptığımız. Şair güneşin batışını görür, o gözlemi simgelerle ifade eder. Matematikçi de gözlemini simgesel bir dille anlatır. Herkes
en az bir dil bildiğine göre bu
dil de öğrenilebilir.

Öğretirken nelere dikkat etmek lazım?

Diğer üç nedende de buna dikkat çekmek isterim. Basında kullanılan 5N1K (ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin, kim) formülü burada uygulanmıyor. “Ne?” sorusuna cevap veriliyor; doğru nedir, sayı nedir? Ama diğer sorular ihmal ediliyor. Niçin bu formüle ihtiyaç duyulmuş? Bu yöntemi kim, nasıl bulmuş? Oysa bunlara verilecek yanıtlar ilgiyi ve düşünebilme yeteneğini artırır. Gazetenizden Güngör Uras’ı çok beğenirim, en karışık ekonomik konuları bile Ayşe Teyze’ye anlatır gibi yazar. Matematikte de bu yapılabilir.

Haberin Devamı

“Benim temelim sağlam değil” diyoruz hep...

Bir diğer neden de o; ortaokulda “İlkokulda öğretmemişler” deniyor, lise ortaokulu suçluyor, üniversite liseyi... Sonra da alt kademede öğretilmesi gerekenler biliniyor varsayılıp devam ediliyor. Son neden de şu; çok çoktan seçmeli sınav sistemi uygulanıyor. Öğrenciler soru tiplerini ezberliyor.

Üniversite sınavlarına katılan 900 bin adaydan 420 bini matematikten bir doğru bile yapamamış...

Artık sınıflar çok kalabalık değil. Öğretmen sayısı da artık o kadar kötü değil. Öğretmenlerimizin nitelikleri de
arttı. Hem öğretmenler hem öğrenciler hem aileler özen göstermeli. Her alanda lazım matematik... Dünya gittikçe sayısal bir dünya oluyor. Buna iyi hazırlanmak lazım.