27.01.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
DİLARA GÜLVERdilara.gulver@gmail.com
Suna Tüfekçibaşı, Seçil Yaylalı, Elif Bursalı ve Zeynep Okyay “İstanbul’da bağımsız bir sergi alanı olsa...” hayaliyle Galatasaray Halep Pasajı’nda “Pasajist”i açtılar. Hepsi sanatın daha çok seyirciyle buluşması için çalışıyor.
27 metrekarelik bu alan, en az bir günlük en fazla iki haftalık dönemler için yenilikçi projeleri olan sanatçılara kapılarını açıyor. Bunu yaparken de eserleri sergilenecek sanatçılardan mekan için hiçbir ücret talep edilmiyor. Sanatçılar mekanı bir süreliğine sahiplenip, kendi sergilerini kendileri açıp kendileri devam ettiriyorlar.
Bu dört kadın nasıl bir araya geldi de Pasajist’in hikayesi başladı?
Elif Bursalı: Pasajist fikri Suna ve Seçil’in “İstanbul’da bağımsız bir sergi alanı olsa...” hayaliyle ortaya çıkmış. Bu hayal, Seçil’in Halep Pasajı’nda bu alana sahip olmasıyla gerçekleşti. Projeyi benimle ilk konuştuklarında hemen harekete geçme isteği hissettim. Okul yıllarında bizim de Zeynep’le benzer bir hayalimiz vardı.
Zeynep Okyay: Aralık 2010’da bir isim bulma toplantısı yaptık. Arkadaşlarımıza “Böyle bir mekan açacağız ne isim koyalım?” diye sorduk. Ortaya çıkan isim “Pasajist” oldu.
“Pasajı gezmeye gelenler sergileri de geziyor”
Pasajist’in amacı nedir?
Elif B.: Buranın bir işbirliği alanı olmasını istiyoruz.
Zeynep O.: Sanatçının galerilere de ihtiyacı olduğunu biliyoruz ama burada yapmak istediğimiz sanatçıyı seyirciyle özgürce buluşturmak, sanatçıyı motive etmek. Projesine inanıp sonrasında da
bu motivasyonla devam ettiğini görmek. Sanatçı kendi sergisini kendi kuruyor. Sürekli burada olduğu için seyircisiyle bire bir iletişime geçiyor. Bu sanatçı için de izleyicisi için de değişik bir deneyim...
Bu deneyim süreci nasıl işliyor?
Zeynep O.: Bizim asıl görevimiz işler tıkandığında buraya gelip müdahale etmek. Anahtar kapıdaki güvenlik görevlisinde. İnsanlar gelip, kapıyı açıp çalışıyorlar. Biz sadece bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını soruyoruz, o kadar.
Neden Halep Pasajı? Burada olmanızın avantajları neler?
Elif B.: Merkezi bir yer olması açısından çok iyi. Pasaj olduğu için de pasajı gezmeye gelenler de sergilerden haberdar oluyor, görüyor ve içeri girip geziyor.
Zeynep O.: Pasajdaki bir esnaf da gelip sanatçının eseriyle ilgili “Bunun neden böyle yaptın ki?” diye sorabiliyor. Mekanın küçük olması da avantaj. Mutlaka sanatçıyla ve diğer ziyaretçilerle göz göze geliyor ve konuşmaya başlıyorsunuz.
Sanatçılara siz mi ulaşıyorsunuz?
Zeynep O.: İlk yıl hep biz ulaştık ama şimdi birçok sergi başvurusuyla karşılaşıyoruz. Şimdiye kadar 47 sergi yapıldı. Satışa yönelik olmayan sergiler bunlar; video-art, enstalasyon, heykel, fotoğraf gibi birçok sanat çalışmaları...
Elif B.: Kulaktan kulağa yayıldık. Sergiler için belli bir kriterimiz yok ama insanların sanatçılarla beraber üretmelerini sağlayacak projeler daha iyi olur diye düşünüyoruz.
“Çorbada Tuzum Olsun” partisi
Sergiler dışında neler yapılıyor Pasajist’te?
Elif B.: Ara sıra etkinlikler düzenliyoruz. Bu etkinliklere katılanlar da destek olmak için “Sanatçıyı akşam yemeğine çıkartırım, onun için tercüme yaparım, kek pişiririm” gibi tekliflerde bulunabiliyor. Ayrıca her yıl düzenlediğimiz “Çorbada Tuzum Olsun” adında; bu zamana kadar yaptıklarımızı gözden geçirip fikir alışverişinde bulunduğumuz bir partimiz de var.