Bir önceki yazımda “Türkiye üzerinde büyük oyunlar tezgâhlanıyor” diye yazmıştım.
Ama sadece Türkiye’de değil, yerkürenin başka coğrafyalarında da “dolaşan ve kuyrukları birbirine değmeyen tilkiler” olayına bir örnek yansıtmıştım.
Özeti şöyleydi:
Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya-Avusturya eksenine karşı Fransa, İngiltere, Çarlık Rusya’sı karşı karşıyaydı.
ABD’nin İngiltere-Fransa-Rusya yanında savaşa girmesi dengeyi değiştirecekti.
ABD, kendi kıtasında öyle bir belaya saplanmalıydı ki Avrupa’ya sarkamasın.
O süreçte Meksika yönetimi başta Teksas olmak üzere ABD’nin güneyindeki bazı eyaletlerin kendisine ait olduğu iddiasıyla, Amerika’yı zorluyordu.
Almanya bunu fırsat bildi. Teksas ve bazı güney eyaletlerini ele geçirmesi için Meksika yönetimine gizli bir mesajla “silah ve para” önerdi.
Fakat İngiliz gizli servisi bu mesajı ele geçirmiş ve şifresini kırmıştı.
Mesaj bir Amerikan gazetesine sızdırıldı.
Amerika’da kıyamet koptu.
Almanya’ya bir ders vermek için kamuoyunda büyük baskı oluştu.
“ABD’yi Avrupa’daki savaştan uzak tutmak vaadiyle ikinci kez başkan seçilmiş olduğu halde” Wilson kamuoyu baskısına karşı duramadı.
ABD 6 Nisan 1917’de Almanya’ya savaş ilan etti.
Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesi, ABD’nin olanca ağırlığıyla karşısına geçmesi sonucudur.
Almanya oyun tezgâhlamış ama kendi kazdığı kuyuya düşmüştür.
Burada Almanya’nın “üst akıl” olmaya kalkışmasını, ABD’nin ise “alt akıl” olmayı kabullenmeyip üste çıkışını görüyoruz.
Aşağıda, uluslararası diğer büyük tezgâh örneğini yansıtıyorum.
LENİN KARTI
Birinci Dünya Savaşı’nda ABD’nin yanı sıra 6 milyonluk dev gibi ordusuyla Çarlık Rusya’sı da Almanya’nın karşısındaydı.
İşçi, askeri ayaklandıran Bolşevikler ve Menşevikler Çar Nikola’yı çekilmeye zorlamışlardı.
Romanov Hanedanı noktalanmıştı.
Ama “geçici hükümet” ılımlılar, orta sınıfla devrimcilerin koalisyonuydu.
Radikal devrimci Bolşevikler karşı olduğu halde Rusya hâlâ Almanya’ya karşı savaşı sürdürüyordu.
........................
İşte o süreçte Almanya’ya “gizli kanallardan bir teklif geldi.”
Yıllardır İsviçre’de sürgünde olan radikal devrimci Bolşeviklerin lideri Lenin ile -ılımlı denebilecek- Menşeviklerin lideri Yahudi kökenli Martov ve 32 devrimci “Rusya’ya dönmek için başvurmuşlardı.”
Diğer yollar tehlikeliydi.
Almanya üzerinden dönmeyi tercih ediyorlardı. Lenin keskin görüşlü ve gerçekçi bir politikacıydı. Kafasında şöyle bir hesap yapmış olmalıydı:
“Almanya-Rusya’nın savaştan çekilmesini istiyor.
Rusya’daki mevcut geçici hükümet ise Çar’ın başlattığı savaşı hâlâ sürdürüyor.
Oysa... Bolşevikler bu savaşa karşı.
Geçici hükümeti saf dışı ederek yönetimi Bolşeviklerin alması için lider Lenin’in, Rusya’ya dönerek onların başına geçmesi gerekir.
O halde Almanlar akıllıysa bunu görerek bizim sağ salim Rusya’ya dönmemizi sağlar.”
.........................
Gerçekten de öyle oldu.
Şaşmaz bir mantığı olan Lenin’in gerçekçi durum analizi Almanya’daki yönetim tarafından görüldü.
Lenin ve arkadaşlarına “olumlu” yanıt verildi.
Üstelik Bolşeviklerin yönetime gelmek için ihtiyaçları olan mali yardım da Almanya tarafından karşılanacaktı.
........................
Bu oyunun devamı yarın...