Otrivine, İliadin gibi burun açıcı spreyleri uzun süreli kullananlar, ilk başta mucizevi etkilere maruz kalırken gittikçe bu spreyler olmadan nefes alamaz hale geliyor. KBB uzmanı Dr. Atilla Şengör, “Adrenalin hormonuyla benzer mekanizmaya sahip bu tür burun spreyleri zamanla kıkırdak dokuyu bozabilir, hatta dolaşım sistemi bundan etkilenebilir.” diyor. Burun açıcı spreylerin ancak doktor kontrolünde kısa sürelerle kullanılması gerektiğini söyleyen Dr. Şengör bu konuda en çok sorulan soruları yanıtladı.
Otrivine burun spreyi bağımlılığı nasıl oluşur?
Her insan burun spreyi bağımlısı olmaz. Bir şekilde burun ve sinüslerinde sorunları olan hastalar burun spreyi bağımlılığına daha yatkındırlar. Burun tıkanıklığı olan kişi burun açıcı spreyi (nazal dekonjestan) kullandığında, bir anda burnunun açıldığını ve rahat nefes almaya başladığını görür. Burnu sürekli tıkalı bir kişi için bu durum adeta mucize gibidir. Nefesin bir anda açılması, spreyin etkisiyle burun etlerinin (konkalar) büzüşmesi sayesinde olur. Burun açıcı sprey kullanılmaya devam edilirse zamanla burun etlerinin şişme-inme döngüsü bozulur ve bu kişi sprey sıkmadan burnu açılamaz hale gelir. Soluk almak yaşam için en önemli gereksinim olduğu için, burun spreyi bağımlılığı diğer madde bağımlılıkları ile boy ölçüşebilir denilebilir. Burun açıcı spreyi günde 10 defaya kadar kullanan, hatta 1-2 günde tamamını bitiren, yıllar boyunca kullanan hastalar vardır. Sprey kullanımının sıklığı ve miktarı arttıkça çeşitli sağlık sorunlarına da davetiye çıkmış olur.
Otrivine burun spreyi bağımlılığının zararları/yan etkileri nelerdir?
Burun açıcı spreylerin etkisi adrenalin hormonunu taklit eder; sinirlendiğimizde burun açılır, ağzımız kurur, gözbebeklerimiz büyür, yüzümüz beyazlar. Vücudun dolaşımı kalbe ve kaslara yöneltilir, yani yüzeyel kan dolaşımı azalır; burun açıcı spreyin burun içindeki zararlı etkisi de buna bağlıdır. Burun etlerini ve tüm burun içerisini kaplayan mukoza örtüsünü aslında önemli bir organ gibi düşünmelisiniz. Sprey ne kadar sık kullanılırsa bu mukoza örtüsünün dolaşımı da o kadar bozulacaktır ve dolayısıyla burundan alınan havanın filtrelenmesi, temizlenmesi, nemlendirilmesi ve ısıtılması gibi önemli işlevler aksayacaktır. Mukoza kanlanması zamanla aşırı bozulursa, altında bulunan kıkırdak doku da etkilenebilir ve septumda (burun destek kıkırdağı) hasarlanmalar ve delinmeler oluşabilir. Diğer yandan yüksek miktarda dekonjestan kullanımının mukozalardan emilim yoluyla, hipertansiyon gibi hastalıklara yol açabileceği konusunda endişeler vardır.
Otrivin burun spreyi bağımlılığı tedavi edilmezse ne olur?
Burun spreyi bağımlılığı ile sonuçlanmış olan burun tıkanıklığının kendisi hem temel hem önemli bir sorundur. Burun tıkanıklığı yaşam kalitesini kötü yönde etkiler; uyku problemleri, dinlenememe, yorgunluk, enerji düşüklüğü ve dikkat dağınıklığı yapabilir. Ayrıca boğaz kuruluğu, faranjit gibi boğaz sorunları ve alt solunum yolu problemlerini şiddetlendirir. Bazen geniz akıntısı, sinüzit hastalığı ve kronik gıcık öksürüğü ile de ilişkilidir. Burun tıkanıklığının ve sprey bağımlılığının mutlaka beraber tedavi edilmesi gerekir. Bunlar düzeltilmezse, hastanın burun spreyi bağımlılığı devam ederse, burun tıkanıklığına bağlı genel vücut sağlığı yanında, burun açıcı sprey yüzünden burun işleyişi ile vücudun dolaşım sistemi olumsuz şekilde etkilenebilir.
Otrivine burun spreyi bağımlılığı nasıl tedavi edilir?
Burun spreyi bağımlıları bunu bir hastalık olarak kabul etmeli ve tedavisi için yardım almalıdırlar. Bu bilinçle tedavinin çoğu kez olanaklı olduğunu öğrenmeleri yüreklerine su serpecektir. Bir sprey ile kolaylıkla nefesi açılan bir hastanın bu kolay yolu bırakması ve zor yolu seçerek hekimin önerilerine uyması, hasta ve hekim arasında kurulan başarılı iletişimle de doğrudan ilgilidir. Burun işleyişini düzeltmeye yönelik destek tedavisi ile beraber hastanın da sprey kullanımını azaltmaya yönelik gayret göstermesi gereklidir. Bunu kolaylaştırmak için burun açıcı spreyin etkisini taklit eden bazı haplardan faydalanılabilir. Eğer sprey bağımlılığının nedeni tek başına burun eti büyümesi ise, hasta çoğu kez bu “bıraktırma tedavisi” ile düzelir. Tüm bunlara rağmen hasta spreyden vazgeçemiyorsa burun eti küçültme operasyonu yapılabilir. Burun eti küçültme operasyonu kısa süreli genel anestezi altında endoskopik lazer tekniği ile yapıldığı zaman sonuç oldukça başarılıdır ve genellikle tekrarlamaz. Tıbbın her alanında olduğu gibi, burun tıkanıklığının ve sprey bağımlılığının da tüm sebeplerini bulmak ve eş zamanlı tedavi etmek esastır. Bu bütünsel yaklaşımla burun etinin büyümesine eşlik eden sigara kullanımı, alerjik nezle, sinüzit hastalığı, deviasyon ve konka bulloza gibi anatomik farklılıkların tümüne yönelik uygulanan tedavilerle hastalarımız burun spreyi bağımlılıklarından kalıcı olarak kurtulabileceklerdir.