09.12.2014 - 11:05 | Son Güncellenme:
Kitap, 1970’lerden 2010’lara Türkiye’nin geçirdiği dönüşümü gösterip tartışırken, kişisel öyküleri mizahla aktarıyor ve onları temel felsefi, ahlaki sorulara bağlıyor.
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Orhan Pamuk’un yeni romanı Kafamda Bir Tuhaflık, hem sürükleyici bir aşk hikayesi, hem de Türkiye'nin son 40 yılının genel bir görünümü. Pamuk’un uzun zamandır üzerinde çalıştığı kitap, 1970’lerden 2010’lara Türkiye’nin geçirdiği dönüşümü gösterip tartışırken, kişisel öyküleri mizahla aktarıyor ve onları temel felsefi, ahlaki sorulara bağlıyor.
“Bu, boza ve yoğurt satıcısı Mevlut Karataş’ın hayatının ve hayallerinin hikayesi...” Roman bu cümleyle başlıyor. Roman sokak satıcısı Mevlut’un, karısının ve arkadaşlarının 1969 ile 2012 arasında İstanbul’da yaşadıkları hayatı hikaye ederken aşk, evlilik, mutluluk, para, aile ve kimlik konularından yola çıkarak insan ruhunun derinliklerini araştırıyor. Bozacı Mevlut’un yakını pek çok unutulmaz karakterin katılımıyla zenginleşen hikaye İstanbul’da her şeye yeniden başlayanların günlerini, yıllarını ve hayallerini anlatıyor: Kendi elleriyle arsa çevirip evlerini yapanlar, garsonlar, elektrik tahsildarları, gündelikçi kadınlar, inşaatçılar, dükkancılar, bulaşıkçılar, döner büfesi işletenler... Çeşit çeşit işe girip zenginleşenler ve seyyar satıcılığa devam edip yerinde sayanlar...
Mecidiyeköy’ün arkalarındaki gecekondulardan Tarlabaşı’na ve Gazi Mahallesi’nden Beyoğlu’na uzanan roman, İstanbul’un daha önce hiç anlatılmamış, hiç görülmemiş hikâyelerini, şehirde yaşanan hayatların hayret uyandıran zenginliğini ve derinliğini güçlü bir şekilde anlatarak okuyucuyu hemen kendine bağlıyor.
Kafamda Bir Tuhaflık aynı zamanda sürprizlerle dolu bir aşk hikâyesi... Okurlar romanın başkahramanı Mevlut Karataş’ın son kırk yılda İstanbul’daki hayatını ve serüvenlerini izlerken hem şehirde tutunmaya çalışanların ağzından anlatılmış duygusal bir destan hem de hayallerin ve korkuların rengiyle dolu şiirsel bir roman okuyacaklar. Tek tek bireylerin hayatlarıyla bir şehrin ve toplumun tarihi arasında şaşırtıcı bir hızla gidip gelen, 1960’lardan 2010’lara Türkiye’nin geçirdiği dönüşümü gösteren bu büyük roman, Pamuk’un en çok okunan ve en çok sevilen kitaplarından biri olacak.
PAMUK'UN ROMANLARI TÜM DÜNYADA 12 MİLYON SATTI
Orhan Pamuk’un romanları 62 dile çevrildi ve bütün dünyada 12 milyon sattı. Pamuk, dünyada edebiyat ve roman sanatı konularında verilen önemli bütün ödülleri kazandı. Benim Adım Kırmızı ve Kar adlı romanları tarihte en çok çevrilen ve en çok okunan Türkçe kitaplar oldu.
Orhan Pamuk, 2005’de Prospect Dergisi tarafından dünyanın 100 entelektüeli arasında gösterildi ve 2006 yılında Time Dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisinden biri seçildi. 2008’de aşk, evlilik, dostluk, mutluluk gibi konuları bireysel ve toplumsal boyutlarıyla işlediği Masumiyet Müzesi adlı romanını yayımladı. 2012 yılında İstanbul’da açtığı Masumiyet Müzesi ise bu yıl Avrupa’nın En İyi Müzesi ödülünü kazandı. Pamuk çocukluğunu ve gençliğini İstanbul adlı kitabında hikaye etti.