17.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Sertaç Koç
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde paha biçilemeyen 302 kayıp eserden, geçtiğimiz yıl 43’ünün, devam eden soruşturma kapsamında geçen hafta da 17 tablonun bulunması sıcaklığını korurken, önemli bilgiler günışığına çıkmayı sürdürüyor.
Müzedeki eserlerin sayımının yapılarak, orjinalliklerinin tespit edilmesi için 2007 ve 2008 yıllarında oluşturulan iki ayrı sayım komisyonunun, müfettiş “hatası” sonucu 3 yıl boyunca boşuna çalıştığı ortaya çıktı. İki sayım komisyonu da gözeteminde çalışan müfettişin, 2007’deki raporunda müzedeki “eserler tam ve orjinal” derken, 2009’da ise “bazı eserlerin sahte ve ağır kuşkulu” olduğunu açıkladı.
2007 yılında kurulan komisyonun müzedeki eserlerin tamamının “tam ve orjinal” oldukları yönünde rapor hazırlamasına karşın, aynı yıl müze bahçesinden iki heykelin çalındığı anlaşılınca bu raporun “iptal” edildiği ortaya çıktı. İki bronz heykelin çalındığının anlaşılmamış olması durumunda, söz konusu rapor kabul edilecek ve 302 eserin kayıp olduğu ortaya çıkmamış olacaktı.
Milliyet’in aldığı bilgilere göre, Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde 302 eserin kayıp olduğunun ortaya çıkmasının ardından başlayan skandallar zincirinde, yeni bir bilgi daha ortaya çıktı.
Hepsi tam ve orjinal
Kültür Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2006’da müze envanterine kayıtlı eserlerin durumununun tespit edilmesi için sayım komisyonu oluşturdu. Müfettiş Fuat Şen ve Cemalettin Ulusoy gözetiminde 2007’de çalışmalarına başlayan komisyon eserler aynı yıl çalışmalarını tamamladı. Eserler üzerinde “orjinallik incelemesi” yapılmamasına karşın, hazırlanan raporda “müzedeki eserlerin tümünün tam olduklarının tespit edildiği ve bu eserlerin orjinal oldukları kanaatine varıldığı” yönünde görüş bildirildi.
Çalıntı eserler ele verdi
Hazırlanan bu rapor Teftiş Kurulu Başkanlığı’na sunulduktan sonra, müze bahçesinden envantere kayıtlı iki adet bronz heykelin çalındığı ortaya çıktı. Dönemin müze müdür vekili Özgür İzzet Pektaş da Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği durum raporunda, “Kaybolan heykellerin demirbaşta kayıtlı olduğu düşünülürse bu sayımın gerçek bir demirbaş sayımı olmadığı” dedi. Bunun üzerine müfettişler, söz konusu komisyon sayımının iptalini istedi.
Müfettişten ikinci hata
Müfettiş Fuat Şen ayrıca, iptalini istediği komisyonun yerine, eserlerle ilgili orjinallik incelemesi de yapabilecek geniş kapsamlı yeni bir komisyon kurulmasını istedi. Bunun üzerine bakan onayıyla 2008’de yeni bir komisyon kurularak, sayım komisyonu çalışmalarına başladı. Bu komisyon da yine Müfettiş Fuat Şen’in gözeteminde çalışmalarını sürdürdü. Komisyon üyeleri, bakan onayı olmasına karşın, müfettiş Şen’e eserlerle ilgili “orjinallik tespiti yapamayacaklarını” söyledi.
Ancak Müfettiş Şen, komisyonun bu bildirimini Teftiş Kurulu Başkanlığı’na iletmeyerek, komisyonun orjinallik incelemesi yapmadan çalışmasını sürdürmesine izin verdi.
Sahte ve kuşkulu
Komisyonun çalışmalarını sürdürdüğü sırada mayıs 2009’da müzede ünlü Türk ressamı Hoca Ali Rıza’ya ait
13 adet karakalem eskizinin çalınarak yerlerine fotokopilerinin konulduğu anlaşıldı. Komisyon çalışmalarını temmuz 2009’da tamamlamasının ardından, Müfettiş Şen hazırladığı raporu bakanlığa sundu. Aynı müfettiş bu raporda ise müzedeki bazı eserlerin sahte ve ağır kuşkulu olduğu yönünde görüş bildirdi. Ancak Teftiş Kurulu Başkanlığı, bu raporu, “eserler üzerinde orjinallik incelemesi yapılmadığı” gerekçesiyle işleme koymadı.