MHP lideri Bahçeli, ‘Biz evet veya hayır demedik’ dedi..
Ve ekledi..
‘MHP, ilke ve ülkülerine uygun olacak şekilde teklifi inceleyecek kararını verecektir.’
Başbakan Yardımcısı Canikli teklifi önce MHP’ye götüreceklerini, MHP’nin onay vermesi durumunda Meclis’e getireceklerini söylemişti..
Anayasa değişiklik önerisi önce MHP’ye gidecek..
Gelelim başlıktaki soruya..
MHP evet derse ne olur?
Hayır derse ne olur?
Evet derse.. İktidar partisi başkanlık sistemini getiren anayasa teklifini Meclis’e getirir..
MHP evet diyeceği için 330 oy bulunur..
AKP içinden fire çıkmaz..
Başkanlık sistemini istemeyenler, karşı olanlar bile FETÖ’cü damgası yeme korkusuyla evet der..
İktidar partisi bütün imkânlarını seferber ederek referanduma yüklenir..
MHP hayır derse..
İşte zurnanın zırt diyeceği yer burası..
MHP ikna olmayınca iktidar partisi başkanlık hayalinden vazgeçer mi?
Hayır..
Ya tekliflerini Meclis’e getirerek tartışmaya açarlar..
Kamuoyuna mal ederler..
Seçmeni hazırlarlar..
Ya da doğrudan halka şikayet etme yolunu seçerler..
Bu muhalefetle anayasa değişikliği olmuyor, propagandasına başlarlar..
Her iki seçeneğin de sonu seçimdir..
Çünkü iki partiden biri..
MHP veya HDP barajın altında kalmadan başkanlık sisteminin kapısı aralanmaz..
Peki, seçim ne zaman olur?
Kamuoyu yoklamaları ne zaman derse!.
İktidar partisi için en uygun zamanda..
2017’nin ilkbaharı da olur, sonbaharı da..
İktidar partisi 2019’u beklemez mi?
Uygun tarih, uygun şartlar bulamazsa bekler.. 2019’da cumhurbaşkanı seçimiyle genel seçimi bir arada yaparak ‘başkanlık rüzgârı’ estirir..
O tarihe kadar fiili durum devam eder..
Rejim krizde mi?
Bahçeli’nin ‘AKP başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse anayasa değişikliğini Meclis’e getirsinler, ya 367’yı aşarak kanunlaşacaktır ya da 330’u aşarak referandum yoluyla milletin kararına sunulacaktır’ çıkışıyla başkanlık sistemini gündeme getirmesinin sebebi rejimin krize girmesiymiş..
İki başlı olmasıymış..
Cumhurbaşkanı’nın başkan gibi davranmasıymış..
MHP çözüm arıyormuş..
İşin ilginci, Başbakan da rejimin krizde olduğunu söylüyor.. Krizi aşmak için başkanlık sistemini öneriyor..
Başbakan’ın elini tutan var mı diye sorarsanız; yok..
Hükümetin icraatını taş koyan var mı; yok..
Devletin zirvesinde itilaf var mı; yok..
Bu iktidar, OHAL’in de getirdiği yetkilerle 12 Eylül rejiminden sonraki en güçlü hükümet..
Ama dillerde rejim krizde sözü hiç eksik olmuyor..
Başbakan ‘dolar’dan ‘euro’ya döndü..
Başbakan, gazetelerin ekonomi müdürleriyle yaptığı toplantıda; ‘Dolardan bize ne. Her şeyi getirip dolara bağlamanın anlamı yok. Dolar bu; iner, çıkar’ demişti..
Ben de..
Ama Sayın Başbakan her şeyi dolara bağlayan sizsiniz diye kalem oynatmıştım..
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçiş; 3 dolar artı KDV..
Bağlantı yolları; kilometre başı 8 sent..
Avrasya tüneli; 4 dolar artı KDV..
Osmangazi Köprüsü; 35 dolar artı KDV idi.. Tepki gelince, hükümet 90 liraya indirdi..
Farkı devlet ödüyor.. Para yine bizim cebimizden çıkıyor ama doğrudan çıkmıyor..
Dolaylı çıkıyor..
H
Başbakan dün Çanakkale Köprüsü’nün tanıtımını yaptı..
26 Ocak’ta ihaleye çıkacaklarını.. Maliyetinin 10 milyar dolar olacağını.. 2023 yılına yetişeceğini söyledi..
Gazeteciler köprü geçiş ücretini sordu..
Başbakan 15 euro artı KDV dedi..
H
Başbakan bu kez geçiş ücretini dolara bağlamadı..
Euro’ya döndü..
Euro ile belirledi..
2023 yılında euro kaç liraysa 15’le çarpıp üstüne KDV ekleyeceğiz..