20.12.2008 - 00:56 | Son Güncellenme:
Yeni şirketler: Serkan Arman
Bu yıl Türkiye’ye kesin dönüş yapan ve kısa süre önce müzik kariyerinin son albümünü çıkaran Livaneli, “Albümü tamamen zevk için çıkardım. Bu son, başka albüm yapmayacağım. Bir geçiş dönemindeyim. Benim kafamda hep işkadını olma fikri vardı” diyor.
Geçen ay ‘Film Fabrikası’ adlı bir şirket kuran Livaneli, artık film ve dizilere imza atacak. Hem babasının eserlerini film yapacağını, hem de başka dizi ve film projeleri hazırlayacağını söyleyen Livaneli şunları anlatıyor:
“Müziğe erken başladığım için eğitimime ara vermiştim. Son 10 yıl içinde New York Üniversitesi’nde edebiyat, ardından İngiltere’de siyaset okudum. Eğitim bitince döndüm. Kafamda işkadını olma fikri vardı. Müzikte ve filmde işin mutfağında olmak beni heyecanlandırıyor.
Babamla zaten bir film şirketi kurmayı düşünüyorduk. Herkes onun romanlarını film yapmak istiyor. Dedik ki, ‘Kendimiz yapalım’. Babamın yakın arkadaşı Cemal Noyan, yapımcı firma İmaj’ın sahibi. O da aynı şeyi düşünmüş. ‘Beraber yapalım’ dedik. Film Fabrikası’nı İmaj’la ortak kurduk.”
Mutluluk dizi oluyor
Film Fabrikası’nın ilk projesi Zülfü Livaneli’nin “Leyla’nın Evi” kitabını filme çekmek. Aylin Livaneli, “Senaryosu bitti. Ortak yapım için yurtdışıyla görüşüyoruz. Ayrıca babamın eseri ‘Mutluluk’ filminden yola çıkan Meryem adlı bir dizi yapacağız. Bir de beni çok heyecanlandırına ‘Harem’ adlı diziyi çekeceğiz. Bunu ünlü bir Fransız senarist yazıyor. Konu Osmanlı hareminde geçiyor. Böyle bir dizi daha önce hiç yapılmalı. Yabancı ve Türk oyuncular birlikte oynayacak. Ayrıca babamın ‘Son Ada’ kitabını da film yapacağız” diyor.
‘Siyasete girmem’
Babasının ‘Ben işadamı değilim’ diyerek şirkete karışmadığını söyleyen Livaneli, “Annemin yıllarca bir film şirketi vardı. Sis, Yer Demir Gök Bakır gibi babamın filmlerinin prodüksiyonunu yapıyordu. Bunların içinde büyüdüm. Bu çevreyi çok iyi tanıyorum. Ben de henüz işkadını değilim ama okulda işletme derslerine çok ağırlık verdim. İş hayatından çok umutluyum” diyor.
Livaneli siyaset eğitimi görmesine rağmen yakın gelecekte siyasete girmeyi ise düşünmediğini söylüyor.
Anne, Türkler gel(em)iyor!
Avrupalı ünlü yönetmenlere Türkiye’yi anlatan kısa filmler çektirmeyi amaçlayan büyük bir proje hüsranla sonuçlandı.
Geçen yıl işadamı, bürokrat, siyasetçi, AB uzmanı, doktor gibi çok farklı mesleklerden ünlü isimler ilginç bir proje için kolları sıvamıştı. Yönetmen Ali Özgentürk önderliğinde, araştırmacı Bülent Tanla, AB uzmanı Cengiz Aktar, işadamı İlker Keremoğlu, psikolog Prof. Üstün Dökmen, eski Başbakanlık müsteşarı Fikret Üçcan gibi isimler bir araya gelerek ‘Memleket Filmleri’ adlı bir şirket kurmuştu.
Sorun finansman
Amaç Avrupalı büyük yönetmenlere kısa filmler çektirmek ve bunları ‘Anne Türkler Geliyor’ isimli bir film altında toplamaktı. Ancak Memleket Filmleri şirketi tasfiye edildi!
Film için 1.5 milyon euro gerektiğini anlatan Özgentürk, Michael Radford ve Emir Kusturica dahil 10 -12 yönetmenin teklifi kabul ettiğini söyledi. Ancak Özgentürk, finansman konusunda çok sayıda kişiyle yemek yemesine rağmen sadece 250 bin euro bulabildiğini belirterek, projeyi rafa kaldırdığını açıkladı.