20.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA AA
Heykelin farklı özelliklere sahip olmasının onun değerini daha da artırdığını ifade eden Günay, “Roma heykelleri de çok heyecan verici tabii, ama bu, benzerini sadece Kuzey Mezopotamya’da, Ön Asya topraklarında bulabileceğimiz bir heykel.
1.5 ton ağırlığında bazalt taşından. Kral Şuppiluliuma, ismini söylemesi biraz zor. Bizim evde ona ‘Şuppili’ diyorlar. Biraz ev halkından birisi haline geldi. Onu replika yapıp hediyelik eşya haline de getireceğiz” dedi.
Türkiye’den 11 miras...
Çatalhöyük Neolitik Kenti’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmesi konusuna da değinen Günay, Türkiye’nin yakın yıllara kadar dünya mirası kavramına çok uzak olduğunu ve bununla ilgili önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti. Avrupa’da bazı ülkelerin Dünya Mirası Listesi konusunda zamanı çok iyi kullandıklarını belirten Günay, şöyle konuştu:
“Şimdi bakıyorsunuz İspanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin, İtalya’nın listede 40-50 civarında yeri var. Ben görevi aldığımda, 2008’de sayı 9 idi. Bakanlığımız, 1998’den bu yana da hiçbir yeni alanı teklif bile etmemişti. Şimdi bunu telafi etmek için son yıllarda kolları sıvadık. Selimiye Camisi ve külliyesinin Dünya Mirası Listesi’ne girdiği haberini 2011’de seçimler sırasında almıştım ve bence seçimlerden daha önemli diye sevinmiştim. Bu sene Çatalhöyük girdi, dünyanın en eski tarım yerleşimlerinden birisi. Sayı 11 oldu.”
Diyarbakır surları sırada
Dünya Mirası Listesi için yeni dosya hazırladıklarını bildiren Bakan Günay, şöyle devam etti:
“Çok yerimiz var. Alanya sırada. Alanya Tersanesi ve Kalesi çok umut ediyorum ki girecek. Efes, Bergama, Diyarbakır surları sırada. Noel Baba bekliyor sırasını. Hacıbektaş girebilir çok rahatlıkla. Birçok yer girebilir listeye. Mevlana Külliyesi girebilir. Roma, Selçuklu, Osmanlı ve beylik dönemlerinden birçok yerimiz var. 9’u 11 yaptık. İnşallah bir düzineyi görev dönemim içinde tamamlayıp, bu işi bir yere çıkarmış olacağım.”
HEYKEL NEDEN ÖNEMLİ?
Suppiluliuma heykeline ilk bakışta renkli taşlardan gözleri dikkat çekiyor. Eski çağlardan bugüne gelen heykellerden farklı olarak renkli bir heykel oluşu önemli. Aslında eski çağlardaki heykeller de renkliydi ama boyaları zamanın etkisine dayanamadığı için günümüze renksiz olarak ulaştı. Tell Tayinat heykelinin gözlerine rengini uçucu bir organik boya değil, kalıcı bir malzeme olan sabuntaşı verdiği için çok renklilik bugünlere gelebildi. Dolayısıyla bu yönüyle nadir bulunan bir örnek. Belden yukarısı sağlam haldeki heykel yaklaşık 1.5 metre. Heykel, sağ elinde bir mızrak, sol elindeki ise başak tanesi tutuyor. Heykeli özel kılan bir diğer ayrıntı ise arkasına kazınmış olan hiyeroglif yazı. Arkasındaki yazıdan heykelin, bu bölgenin kralı Suppiluliuma’ya ait olduğununu anlıyoruz. n KÜLTÜR SANAT SERVİSİ