Yaz günlerinde İstanbul'da kültür sanat etkinlikleri, konserler, festivaller, şenlikler her yerde…
Bu kez sanat sokağa taşındı.
Yurt dışından önemli isimlerin konserlerinin yanında sokağın ritmi de oldukça hızlı.
Bilirsiniz, Taksim'de İstiklal Caddesi’nde her köşe başında kendi halinde müzisyenlere hep rastlarız. Bazen durur dinler ilginç gelirse, biraz daha fazla vakit geçiririz.
Ama bu kez farklıydı.
Hafta sonu yine bir İstanbul akşamında biraz hava almak, biraz yürüyüş yapmak, bir şeyler içmek, arkadaşlarla sohbet, keyifli birkaç saat geçirmekti amaç.
Festival varmış dediler koştuk gittik.
Tatile de gidemeyince, bari İstanbul’un tadını çıkaralım dedik.
Organize bir şekilde müzisyenler, gösteriler tam anlamıyla şenlik bizi sokak başlarında, çeşitli kafe, bar ve mekanlarda karşıladı.
Tünel Caz rüzgarının etkisi altındaydı.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Caz Festivali çerçevesinde kendi tabirleriyle “festival içinde festival” gerçekleştirdi. Yeni değil 3 yıldır gerçekleşiyor bu şenlik.
En güzel tarafı caz severlerin yanı sıra sokakta olan herkesin Tünel Şenliği’ne keyifli katılımıydı.
Kimisi bilinçli bir şekilde şenlik haritasıyla etkinlikten etkinliğe geçerken, bir kısmı da kendini müziğin akışına bıraktı.
Sokak sokak devam eden "Şenlik" farklı grupların katılımıyla caz rüzgarı estirdi.
Tünel Ana Sahne ve Galata Ana Sahne’deki konserler ücretsizdi .
Katılımın yoğun olduğu bu sahnelerde dünyaca ünlü isimler de yer aldı.
Hollandalı Eric Vloeimans, trompetiyle kalabalığı coştururken, alternatif müzik sahnesinin en güçlü gruplarından Gevende için biraz ileride, Galata Kulesi altında hazırlıklar devam ediyordu.
Galata Kulesi’nin tam altına kurulan sahnede Gevende’yi dinlemek kadar mekanın tarihi dokusu da büyüleyiciydi.
Özellikle tatile gidemediğiniz, hafta sonu şehirden kaçamadığınız zamanlarda yaz günleri şehrin müzik rüzgarına kapılmanızı öneriyorum.
Hangi sokaktan festival çıkacağı belli olmaz.
İstanbul Caz Festivali devam ediyor.
Keyifli, müzikli günler dilerim…