Bu ülke büyük bir uçurumun eşiğinden dönmüştür.
Dönüp geçmişteki hataları yazmanın artık bir faydası yok.
Lakin o hatalardan büyük dersler çıkarmamız gerekiyor...
Bu hain senaryo önce Ergenekon, Balyoz ve daha diğer kumpas operasyonlarıyla -güya darbecilerle hesaplaşma süreci oyunu oynayan paralel ekip- asıl darbeyi kendi yaptı...
Biz aylarca bunun büyük bir oyun olduğunu söyledikçe, yazdıkça askerin adamı ilan edildik...
Oysa, biz hangi meslekte ve görevde olursa olsun her zaman devlet, milletten yana ve şerefli olanların yanında yer aldık.
Ve paralel yapının haysiyetsiz ve şerefsiz subay kılıklı teröristlerin tüm uzantılarıyla tasfiyesi yapılmalı.
***
Ve son yedi aydan beri bu ülkeyi karanlık tünele sokmak isteyen güçler var dedikçe kimse ciddiye almadı yazdıklarımızı.
Ayrıca birçok AK Partili dostumuza da yargı değişikliğinin olması halinde, “O gerçekleşirse sözün bittiği yer olur” sözünün Ankara’nın arka sokaklarında fısıltı halinde dolaştığını da söyledik...
17-25 Aralık’tan itibaren büyük ihanetin perdesi aralanmıştı.
Paralel operasyonları oyalama taktikleriyle kör topal giderken başka bir büyük dalganın geleceğini de tahmin ediyorduk...
Ve kalleşler büyük ihanet oyununu sahneye koymaya çalıştılar...
Olayı ilk duyduğumuz andan itibaren Demirören Medya Grubu yani Milliyet, Vatan gazeteleri ve internet medyamız olarak dik durduk...
Emir komuta zinciri içerisinde olmayan, olsa bile kabul edemeyeceğimiz bu darbe girişiminin ısrarla yayınlanmasını istedikleri darbe bildirisini de asla yayınlamadık.
Devletin, milletin, siyasi iradenin ve demokrasinin yanında yer almayı vatan borcu bildik.
***
Büyük bir isyan bastırılmıştır.
TBMM bombalanırken, tanklar sokakları, köprüleri tutmuş iken ve halkımıza, polisimize ateş açarken gözlerimizden yaş akıyordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kurtuluş Savaşı dedikçe birileri hâlâ muhalefet etmeye devam ediyordu.
Bugün görüyoruz ki gerçekten de bu ülke büyük bir felaketten kurtulmuş.
Ve bu Kurtuluş Savaşı’nı da yine bu millet kazanmıştır...
Başbakan Binali Yıldırım ve tüm bakanların demokrasi sevdasına, ya demokrasi ya ölüm diyerek namussuzluğun, ihanetin üstüne üstüne gittiğine bu millet şahit oldu.
Kırmızı ve Beyaz bir kez daha kazanmıştır...
Başbakan Binali Yıldırım’ın dediği gibi, 15 Temmuz günü Demokrasi Bayramı ilan edilmiştir.
İçişleri Bakanı dostumuz Efkan Ala’ya da ayrıca teşekkür ediyoruz.
Ve demokrasiye inanan vatan sevdalısı kırmızı-beyaz kurdeleli şerefli askerler ve komutanları ile Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın da yiğitçe duruşunu alkışlıyoruz...
***
Artık yeni bir dönem başlamıştır.
ABD Pensilvanya’daki vatan hainlerini paketleyip vermedikçe, açıklamalarına da asla inanmayacağız. Hintli, o meşhur edilen savcısının yaptığı şovlarına da...
Bir kez daha yüce millet kazanmıştır.
Allah bu millete bir daha böyle bir acı ve ihanet göstermesin...