28.10.2016 - 12:52 | Son Güncellenme:
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkanlık sistemine ilişkin Kılıçdaroğlu, “Almanya'da da eyaletler var. Parlamenter sistem içinde gayet güzel gidiyor. Adı başkanlık olan ama Amerika’daki başkanlık sistemine benzemeyen ülkelere bunlar daha çok üçüncü dünya ülkelerinden. Tek adam rejimine dayalı sistemler. Biz parlamenter sistemi kurduk, parlamenter sistemde ne şikayetimiz var? 'Bununla parlamentodan istediğimiz tarzda yasaları çıkaramıyoruz.' Sayın cumhurbaşkanının söylemine göre ifade edeyim, 'Yasama, yargı benim için ayak bağıdır diyor.' o nedenle biz başkanlık sistemine geçelim diyor. Yani güçlerin ayrılığı değil, güçlerin birleşmesi. Sağlıklı işleyen demokrasilerde Amerika’da dahil güçler ayrılığı vardır. Çağdaş demokrasilerde medya dördüncü güç olarak ortaya çıkmıştır. Gazetecilik bir kamu görevidir. Bütün yetkiler bende olsun derseniz bu olmaz, tek adam rejimi olmaz bu nedenle biz karşıyız” diye konuştu.
“Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı parlamentoya gelsin”
Kılıçdaroğlu, konuşmasında seçim barajına da değinerek, “12 Eylül döneminde çıkan yasaları tam demokrasi bağlamında yeniden ele alıp düzeltmek zorundayız. Seçim yasası var, yüzde 10 seçim barajı var, dünyada örneği yok. Asker yüzde 10 seçim barajını HDP parlamentoya girmesin diye yaptı. HDP parlamentoya girdi. HDP giriyor ama niye Saadet, Vatan, BBP diğer partiler giremiyor. Bunların da girmesi lazım. demokrasi diyorsak, milli irade diyorsanız, milli iradenin parlamentoya yansımasına izin vermeniz lazım. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı parlamentoya gelsin. Parlamenter sisteme darbe vuran birinci nokta budur” ifadelerini kullandı.
“Önseçimle gelecek milletvekilleri”
TBMM Başkanı'na bir mektup yazdıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Anayasa değişikliği evet ve Türkiye'nin tam demokrasiye ihtiyacı vardır, diye. Bütün bunların hepsini TBMM Başkanına da anlattım, arkadaşlarımda anlattılar. Lider sultasının kalkmadığı bir yerde parlamento, milletvekilleri özgür iradelerini kullanamıyorlar. Yasama organının, milletvekillerinin özgür iradelerini dile getirmeleri için lider vesayetinden kurtulmaları gerekiyor. Nedir ön seçim zorunluluğu getireceksiniz. Önseçimle gelecek milletvekilleri. Ankara'da güçlü bir parlamenter sistem için neler yapılmalıdır diye 16 maddede anlattık.” açıklamasında bulundu.
“Sayın Bahçeli, güçlü bir parlamenter sistem için neyi öngörüyor”
“Sayın Bahçeli, güçlü bir parlamenter sistem için neyi öngörüyor” diye soran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bugün yapılan hükümet kanadından açıklama var, parlamentoya gelecek olan maddeler 60 madde ile 100 madde arasında olacakmış. Nedir bunlar? Bu siyasi irade ve halkı kandırmaya yönelik adımdır. Başkanlık istiyorsanız getirirsiniz anayasa değişikliği için öneriyi koyarsınız ortaya. Bunları hükümet hazırlamıyor, Saray'da hazırlanıyor bunlar. Bir hükümetin iradesi olmazsa olmaz. Sayın Bahçeli’nin ifadesi, 'Fiili bir durum var' diyor. Fiili durum ne demek? Türkiye’nin hangi sorununu çözdü bu fiili durum? Tam tersine Türkiye sorunlar yumağının içine itildi. Şu soruyu, Binali Bey’e sormak isterim, sorumsuzluğu anayasa ile güvence altına alınmış bir kişi, başbakanın yetkilerini gasp ediyorsa, başbakan o koltukta nasıl oturabiliyor? Fiili durumdan kast edilen Cumhurbaşkanın anayasal yetkilerini aşması demektir. Yoksa fiili durum olmaz ki. Bugüne kadar pek çok cumhurbaşkanı geldi gitti. Böyle bir tabloyla ilk kez karşılaşıyoruz.”
“Bizim Erdoğan'la bir sorunumuz yok”
Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “140 yıllık geleneğimiz var bizim. Demokrasiyi içine sindiremeyenler kendilerine özel, özgü bir rejim yaratmak istiyorlar. Bir cumhurbaşkanı yargıyı nasıl sarayda toplar. Bizim Erdoğan'la bir sorunumuz yok. Erdoğan, halkın oylarıyla seçilmiştir, seçildikten sonra da tarafsızlığını bozmadığı sürece hiçbir eleştiri almamıştır. Tarafsızlığını bozduktan sonra da en sert şekilde eleştirdik. Sen Anayasa'da namusun ve şerefin üzerine yemin ettin. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan birinin ettiği yemine sadık kalmaması son derece tehlikeli bir durumdur. Ben bizim muhatabımız Cumhurbaşkanı değildir dediğim zaman Sayın Cumhurbaşkanı alındı. Bizim muhatabımız Sayın Başbakan. Partinin genel başkanı o. Bizim muhatabımız demokrasilerde Başbakan'dır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığı esastır” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye'nin bu kadar sorunu varken, başkanlık sistemi tartışmaları ötelenmişken, bunun tekrar gündeme getirilmiş olmasını anlamış değilim”
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin başkanlık sistemiyle ilgili çıkışına ilişkin ise Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin bu kadar sorunu varken, başkanlık sistemi tartışmaları ötelenmişken, bunun tekrar gündeme getirilmiş olmasını anlamış değilim. Önümüzdeki süreç içinde Sayın Bahçeli daha ayrıntılı bilgi kamuoyuna verebilir. Sayın Bahçeli'nin ne düşündüğünü bilmiyoruz” dedi.
“Türkiye'nin bölünmesi söz konusu olabilir”
Kılıçdaroğlu, MHP’nin AK Parti’nin sunacağı teklife destek verip vermeyeceğiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Eğer Türkiye'yi ateşe atmak istiyorlarsa, Türkiye’yi siyaseten de bölünme noktasına taşımak istiyorlarsa ‘evet’ oyu verebilirler. Türkiye'nin bölünmesi söz konusu olabilir. Başkanlık sistemine bakın. Siyasal yapı tamamen değişecek. Sorun Türkiye'nin bekası sorunudur. Sayın Bahçeli de Türkiye'nin bekasını en az benim kadar savunuyordur. Yarın kalkıp da bir kişi başkan olup, 'Başkanlık sistemini kurduk. Bu bölgeyi size veriyorum' dese ne olacak? Bunun vebali kime ait olacak? Biz Türkiye'nin bekasını, birliğini ve bütünlüğünü düşünüyoruz. Bizim bir rejim sorunumuz yok. Bir kişi için Türkiye’de rejimi değiştireceğiz. Bir kişinin egosunu tatmin etmek için. Halk bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü düşünmez mi? İç savaştan yana mıdır halk yoksa barıştan mı yanadır? Zaten iç savaşın içindeyiz. Kim aksini söylüyor. Bir il tümüyle boşaltılıyorsa, bölgesel savaş değil midir? Soru ne Türkiye'yi bu hale kim getirdi? Şimdi başkanlık sistemi, niçin, muhalefet olmasın. Ne dersek bizim dediğimiz olsun. Dünyada böyle bir sistem yoktur 21 yüzyılda.”
"Biz her koşulda seçime hazırız"
Erken seçimle ilgili ise Kılıçdaroğlu, “Biz her koşulda seçime hazırız. Tek başına yönetiyorsun niye seçime gidiyorsun? İçlerindeki Bylockçuları elemek için. Haziran'dan sonra bir koalisyon ortamı çıkmıştı, o dönemi anlarım. Şimdi, tek başına iktidarlar ve 'Biz Türkiye'yi yönetemiyoruz' diyorlar. 550 milletvekili çıkarsalar bile Türkiye'yi yönetemezler. Çünkü AK Parti yönetme erkini kaybetmiştir. Dışarıya yansımamakla beraber kendi içlerinde de ciddi sorunları vardır. FETÖ'cü olanlar ve olmayan vardır. Bana mağduriyet edebiyatı yapmayın yapanlar haindir diyor. AK Parti Grubu millet değil, Binali Bey de millet değil. Millet olan kim kendisine destek verenler. Bir Cumhurbaşkanı milletin yarısına nasıl hain der. Ben bunu söylediğim zaman niye eleştiriyorsunuz diyorlar. Bir Cumhurbaşkanı konuşurken kelimeleri dikkatle özenle seçer. Çünkü hitap ettiği toplum kendi yandaşı değildir, koskoca Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarıdır. Cumhurun başında olan kişi Cumhuru karpuz gibi ikiye bölüyor bunlar haindir diyor" ifadelerini kullandı.