İzmir’deki terör saldırısının görüntülerini izlerken şehit düşen polis Fethi Sekin’in dramı yürek dağlıyor.
Elazığlı hemşehrimin yiğitçe savaştığını gördükçe ağlıyor insan.
Kahramanlık öyle lafla olmuyor.
Kahramanlık öyle yaşarken ilan edilerek de olmuyor!
Arkanızda uzun ya da kısa bir hikâye bırakmanız gerekiyor.
Mesele hikâyenin uzunluğu değil, içindeki rolünüz ve duruşunuzdan.
Gakkoş kardeş demektir...
İzmir’de yaşayan tüm kardeşlerinin kardeşçe yaşaması ve ülkesi için hayatını kurşunlara siper eden hemşehrimin kısa ama anlatınca uzun bir hikâyesini ömrümün sonuna kadar hiç unutmayacağım.
Ve memleketim Elazığ’a gidince ilk işim o dağın eteklerindeki mezarını ziyaret edeceğim.
Allah rahmet eylesin...
Bu ülkenin düzeni, barışı için hainlere geçit vermedi.
Adaletin bekçilerini korumak için hayatını kaybetti.
Şimdi görev sırası Adaletin Bekçileri diye bildiğimiz hâkim ve savcılarda...
Terör örgütlerine, teröristlere, iç ve dış destekçilerinin hiçbirine merhamet etmeden, ayrıcalık göstermeden mücadele etmeleri gerektiğini de unutmamak lazım.
***
Çakal ruhlu insanlar şehirlere inmiş, insan avlıyor...
Ülkenin hemen her gün bir yerinde kan kusuyorlar, ekmeğe kan doğruyorlar!
Lakin, bir kez daha söylüyoruz, milletçe bu hain oyunlara, pusulara düşmemek gerekiyor.
Gün, birlik ve beraberlik günüdür.
Kurtuluş için bu savaşı vermek gerekiyor.
“Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim” diyen Nâzım’ın dizelerindeki gibi bu ülkeye sahip çıkmak gerekiyor!
***
“Dünya ısrarla düzen arayışında olsa da” diyen yaşlı kurt diplomat Kissinger dört yüzyıl önce Almanya’nın Vestfalya bölgesindeki öteki uygarlıkların çoğunun katılmadığı ve haberleri dahi olmadan gerçekleştirilen bir barış konferansında tasarlanan çalışmayı hatırlatarak şunları söylüyor:
İşte o çalışmadan beri gerçek anlamda bir dünya düzeni hiç var olmadı!
“Tarih boyunca uygarlıklar kendi düzen kavramlarını tanımladı” diyerek hemen her ülkenin kendini dünyanın merkezi saydığını ifade eden Kissinger şöyle anlatıyor:
Ve hemen hepsi ilklerine evrensel geçerlilik atfetti. Günümüzde ise uluslararası sorunlar küresel boyutta yaşanıyor ve ülkeler dünyanın farklı bölgelerindeki politik olaylara neredeyse anında müdahil oluyor. Bütün bu gelişmelere rağmen fikir birliği sağlanamıyor. Ve gerilim giderek tırmanıyor!
***
İnadına “kardeşçe” yaşamaya ısrar etmeliyiz.
Ve bunun yolu sevmekten geçiyor...