02.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU KARAKAŞ İstanbul
Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu, kadınların hane içindeki karşılıksız emeğini konu alan bir çalışma yaptı. Söz konusu çalışmada, Türkiye’de ev içindeki iş bölümünde kadın ve erkeklerin harcadığı emek ve zaman oranları karşılaştırıldı. Çalışmada, kadınların “çifte yük” taşıdığı, yani ücretli bir işte çalışan kadınların buna ek olarak hane içindeki sorumlulukları yerine getirmek üzere eve gelince de çalışmaya devam ettikleri vurgulandı. Kadın istihdamında artış yaşansa bile, bu artışın ev işlerinde kadın ve erkek arasındaki dağılıma yansımadığı belirtildi. 2006’da yapılan Zaman Kullanım Anketi’nden verilere de yer verilen çalışmada, kadınların hane ve hane halkı bakım işlerine günde ortalama 5 saat 17 dakika ayırırken, erkeklerin yalnızca 51 dakika ayırdığı kaydedildi.
Kadının yükü ağır
Aynı ankete göre, erkeklerin evlenince karşılıksız emek yükü yüzde 38 oranında azalırken, kadınlarınki yüzde 49 oranında artıyor. Erkekler hane içinde daha çok tamirat, faturaların ödenmesi, aile bütçesinin planlanması gibi işleri yapıyor, sorumlulukların hiçbirinde erkeklerin payı yüzde 5’i geçmiyor. Ütü yapma oranı kadınlarda yüzde 72 iken, bu oran erkeklerde yüzde 6. Çamaşır yıkama oranı kadınlarda yüzde 85 iken, erkeklerde yalnızca yüzde 3. Özellikle 25-34 yaş arasındaki kadınların çalışma saatleri gerek kırsalda gerekse kentte günde 8 saati geçebiliyor.
Çalışmaya göre, iş dağılımındaki eşitsizlik, ulusal verilere de yansıyor. Hem hane içi hem de piyasa çalışma saatlerinin yüzde 55’i kadınların yaptıkları işleri kapsasa da kadınlar, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yalnızca yüzde 31’ini kazanıyor.
Tanımı yapılsın
KEİG, söz konusu eşitsizliği önlemek için, gelir getirici bir işte çalışmayan kadınların ‘ev kadını’ olarak tanımlanması; hane içi sorumlulukların eşit paylaşımı için erkeklerin de etkin olarak kullandıkları babalık izni, ebeveyn izni, bakım izni uygulamalarının yasal alt yapıya kavuşturulmasını talep etti.