28.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Yönetmelik değişikliğiyle kadın polisler şapka, kep veya örgü bere altına yüzü kapatmayacak şekilde üniforma rengindeki desensiz giysiler giyebilecek. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Üniforma renginde
Buna göre, yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde yer alan, “Resmi kıyafetle birlikte kıyafetin içerisine” ibaresi, “Bayanların şapka, kep veya örgü bere altında yüzünü kapatmayacak şekilde başlarına taktıkları üniforma rengindeki desensiz giysiler hariç, resmi kıyafetin içerisine” şeklinde değiştirildi. Böylece (i) bendinin ilk cümlesi, “Bayanların şapka, kep veya örgü bere altında yüzünü kapatmayacak şekilde başlarına taktıkları üniforma rengindeki desensiz giysiler hariç, resmi kıyafetin içerisine dışarıdan görülebilecek şekilde sivil kazak, yelek ve benzeri giyecekler giyilemez” olarak düzenlenmiş oldu. Ayrıca yönetmeliğin 36. maddesindeki, “Bu yönetmelik hükümlerini Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Bakan yürütür” ifadesi de, “Bu yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı yürütür” şeklinde değiştirildi.
Yürürlüğe girdi
Ak Parti MKYK üyesi Jülide Sarıeroğlu, yönetmelik değişikliğini, “Kadın polislerimize başörtüsü serbestliği getiren yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Hayırlı olsun” ifadesiyle değerlendirirken, Ak Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin de, “Kadın polislere başörtüsü özgürlüğü getiren yeni kıyafet yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı; hayırlı olsun” ifadesini kullandı.
‘Toplumsal fay hattı derinleşir’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, yönetmelik değişikliğine ilişkin olarak, “Güvenliği ve adaleti sağlayanların dini ve etnik kimliklerini öne çıkarması toplumsal çatlakları büyütür, tarafsızlık ilkesini yok eder. Eğer bu kimlikler ön plana çıkarılırsa, toplumda bana ondan olmadığım için müdahale edildi veya aleyhe karar verildi düşüncesi oluşabilir. Hakimler kimliksiz, tarafsız, yalnızca adaletin terazisine göre karar vermekle yükümlüdür. Adalette aslolan tarafsızlıktır. Tarafsızlığın üzerinin örtülmesi adalet duygusunu zedeler. Adaleti ve güvenliği sağlamakla yükümlü kişilerin, etnik ve dini kimliklere karşı kör olması, kendi kimliğini de göstermemesi gerekir. Eğer bu durumun tersi olursa toplum ne kendini adalet içinde ne de güven içinde hisseder. Adaletin temellerini sarsmayın... Din üzerinden dini semboller üzerinden siyaset yapmanın ülkemiz açısından bir kırılma noktası olduğunu yıllardır savunuyoruz. Yıllardır uyarılarımıza kulak asılmasa da yaşananlar bizi haklı çıkarıyor. Toplumsal fay hatlarını daha da derinlestirecek adımlar atmaktan bu ülkeyi yönetenlerin vazgeçmesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.