Bir ülke, topu topu 23 kişiyle Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finale kalma başarısı gösterebilir mi? Nereden mi çıktı bu soru ve 23 rakamı, diyorsanız... Buyurun çeyrek finale çıkıp önümüzdeki pazar Fransa ile yarı final maçı oynayacak İzlanda’ya ilişkin rakamlara;
Ülkenin nüfusu 334 bin 319. Bu nüfusun 170 bin 503’ü kadınmış. Şu sıralar devam etmekte olan Avrupa Futbol Şampiyonası erkek maçları olduğuna göre kadınları düştüğümüzde geriye ne kalıyor; 163 bin 816.
İzlandalı oyuncuların tamamı 18 yaşın üstündeki futbolculardan oluşuyor. Peki, İzlanda’da 18 yaş altındaki nüfus neymiş? 40 bin 121. Bu rakamı da çıkınca geriye kalan rakam? 123 bin 695.
İzlandalı futbolcuların tamamı 35 yaşın altında. İzlanda’da 35 yas üstü erkek nüfus ne miymiş? 85 bin 670. 123 bin 695’ten 85 bin 670’i çıkardık mı geriye ne kalıyor? 38 bin 25.
Geliyoruz İzlanda’daki aşırı şişman, dolayısıyla ulusal takımda futbol oynaması söz konusu olmayan erkeklerin sayısına. Tam tamına 24 bin 775 imiş. Çıkarıyoruz 38 bin 25’ten 24 bin 775’i... Elde kalan 13 bin 250. Artık her birinin sayısına ayrı ayrı yer veremediğimiz fiziksel engellileri, tutukluları, futbolla sadece seyirci olarak ilgilenenleri, takımın doktorunu, aşçısını, masörünü ve de teknik direktörünü çıkardıktan sonra geriye kala kala 23 kişi kalıyormuş. İzlanda Ulusal Takımı işte bu 23 kişi arasından seçiliyormuş... (Bu ciddi bir şakadır.)
U 17
İspanya’da yapılan U 17 yani 17 yaş altı dünya basketbol şampiyonasında Milli Takımımız İspanya’yı kendi seyircisi önünde yenerek finale kaldı. İspanyol seyircisinin müthiş desteğine rağmen maçı takımımız berabere bitirdi. Uzatma devresinde İsyanya’yı devirdik.
Koç Fatih Elbaş yönetiminde bütün takım olağanüstü bir direnç ortaya koydu.
Gençler bu akşam ABD ile finali oynayacak. Kazanmaları çok zor. Ama buraya kadar gelmeleri zaten olağünüstü bir başarı.
İlginç olan... Gazetelerde bu maçlarla ilgili haberlere hiç yer verilmemesi.
Daha da ilginç olan Türkiye Basketbol Federasyonu’nun duyarsızlığı...
TBF internet sitesinde önceki gün İspanya maçı öncesi ne maç saati belirtiliyordu, ne naklen yayın kanalı...
Çocuklar bu yoğun ilgisizliğe rağmen finale kadar geldiler...
Hepsine binlerce teşekkür...
(Bu akşam 22’00de ABD ile oynanacak finali Youtube’dan izleyebilirsiniz.)
Öldürülen Rus pilotun ailesi “Türkiye’den tazminat almak küçük düşürücüdür” diyor.
Keşke maneviyatçı iktidar da Mavi Marmara’da öldürülenler için aynı şeyi söyleseydi…
Akif Kökçe
UCUBE
“İstanbul’a çok yanlışlar yaptık. Onu da söyleyeyim. Ucube inşaatlar yaptık. Bu ucube inşaatlarla maalesef İstanbul’umuzun o güzelliğine bizler yanlışlık yaptık”
Bu samimi itirafın sahibi Cumhurbaşkanı Erdoğan idi.
İnsanın hatalarını görmesi güzel bir şey... Peki neden böyle oldu?
Mimarlara, şehircilere, sanatçılara, halka danışmak yerine müteahhitlere danışıldığı için.
Aslında şehir açısından herşey yanlış ama müteahhitler açısından doğru yapıldı. İyi para kazandılar!
Peki ucube inşaat furyası bitti mi?
Eğer Gezi Parkı’na Topçu Kışlası oturtmaktaki ısrar sürüyorsa ucube inşaat yanlışı bitmiştir diyemeyiz...
Sağırlar takımı
Türkiye Futbol Federasyonu’nun “Türkiye Futbol Oynuyor” projesi kapsamında destek verdiği İşitme Engelliler Erkek Milli Futbol Takımı, İtalya’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda finale yükseldi
Bu öykü onlar için anlatıldı...
Kurbağalar bir gün yarışma düzenlemiş. Hedef; çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmış ve yarış başlamış. Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:
“Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!”
Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırmaya devam ediyorlarmış:
- Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!
Sonunda bir tanesi hariç, hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içerisinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş; ‘’Bu işi nasıl başardın?’’ diye. O anda farkına varmışlar ki; kuleye çıkan kurbağa sağırmış! Siz de, umutlarınızı kıran söz ve kişilere karşı hep sağır kalın. Olumsuz düşünen insanları duymayın!… Dr. Altay Atalay’a teşekkürle.