25.11.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
MUSA KESLER
Türk sinamasının "Sultan"ı Türkan Şoray, hayatını anlattığı "Sinemam ve Ben" isimli kitabında çektiği filmleri, çekimlerde yaşadıklarını, Türk sinamasının ünlüleriyle tanışmasını ve onlara dair hatıralarını paylaşıyor. Sultan'ın hayatına dair bugüne kadar bilinmeyen birçok ayrıntının yer aldığı, NTV yayınlarından çıkan 388 sayfalık kitapta 18 sayfalık meşhur "Türkan Şoray Kuralları" da yer alıyor.
Türkan Şoray'ın film anlaşmalarına şart olarak koyduğu ve Yeşilçam tarihine "Türkan Şoray Kuralları" olarak geçen meşhur kurallarını, imzalı ve mühürlü bir şekilde yapımcılara sunuyordu. Yapımcılar bu şartları kabul edip metni imzaladıktan sonra film çekimi başlıyordu. İşte Şoray'ın 18 maddelik kanunları:
- Türkan Şoray film senaryolarını film çekim tarihinden en az bir ay önce beğenir.
- Türkan Şoray senaryoyu beğenmezse yeni senaryo verilir.
- Çekilecek filmin yönetmeni ve baş rol erkek oyuncusu için Türkan Şoray'ın onayı şarttır.
- Türkan Şoray adı jenerik, afiş, ilan ve sinema fenerlerinde başta ve tek olarak yazılacaktır.
- Filmde öpüşme ve açık sahne olmayacaktır.
- Filmlerdeki tarihsel giysiler şirkete, modern giysiler ise Türkan Şoray'a aittir.
- Film çekimi yalnızca İstanbul'da olur, Şoray İstanbul dışına çıkamaz.
- Çalışma saatleri sabah 08.00 ile akşam 19.00 arasındadır.
- Türkan Şoray, pazar günleri çalışmaz.
- Türkan Şoray, mecburi gecikmeleri 10 günden fazla beklemez.
- Filmlerin seslendirilmesinde Türkan Şoray'ın onayı şarttır.
- Şirket filmi kendi hesabına çeker, başka şirket ile ortak yapım için Türkan Şoray'ın onayı şarttır.
- Film renkli ise Türkan Şoray'ın onayıyla çekim saatleri uzayabilir.
- Bu şartlara uymayan film şirketi 100 bin lira ödemeyi kabul eder.
- İhtilaf halinde İstanbul mahkemeleri yetkilidir.
- Turkan Şoray şirketlerden film başına (...) lira alır.
- Senaryoyu Türkan Şoray'ın onaylaması şarttır.
- Türkan Şoray mecburi gecikmeleri 10 günden fazla beklemez.
Yapımcıların kanunlara tepkisi
Şoray, bu şartların ardından yönetmen ve yapımcıların gösterdiği tepkiyi ise kitapta şöyle anlattı:
"Prodüktörler bir araya gelerek toplantı yapıyorlar. Ben bu şartları kaldırmadığım sürece bana film teklif etmemeyi kararlaştırıyorlar. Bu karardan bir gün sonra çok sayıda prodüktör birbirinden habersiz ve gizlice bana sadece kendi firmasına film çekmem için sözleşme imzalatmaya geldi. Hatta iki tanesi istemeden birbiriyle karşılaşmıştı."
Jönleri de anlattı
Şoray, kitapta bazı Yeşilçam jönleriyle ilgili düşüncelerini de paylaştı...
Kadir İnanır: "Seyirci bizi birbirimize çok yakıştırdı. Yapımcılar daha çok ikimizi oynatmayı tercih ediyordu. Birlikte çok çalıştığımız için çok şey paylaştık. Aramızda özel bir dostluk oluştu. Ve bu yıllarca sürdü. Bana teklif edilen her filmde Kadir İnanır erkek oyuncu olarak düşünülüyordu. Kadir zaman zaman sert tavırlarıyla bilinir. Oysa bu tür davranışları bile bana çok sempatik gelir. Çünkü yumuşacak, sevgi dolu biri olduğunu biliyordum. Sıcacık güler, herkesi etkiler."
Yılmaz Güney: "Yılmaz Güney komşumdu. Bir gün gazeteciler bizi buluşturdu. Güney'i gördüğümde ilk dikkatimi çeken anlamlı gözlerinin yaralı gibi bakmasıydı. Bakışlarında acı, merhamet ve sevgi vardı. Birlikte film çekemedik. Keşke şartları zorlasaydım, birlikte film yapabilseydik... Benim için büyük bir kayıp. Bana çok şey katacaktı, ondan öğreneceğim çok şey olacaktı."
Zeki Müren: "Zeki Müren'le birlikte çevirdiğimiz Düğün Gecesi isimli filmde aramızda gizli bir çekişme oldu. Kim daha fazla ücret alacak, hangimizin ismi başa yazılacak diye. Sonunda yapımcılar isimlerimizi afişlere çapraz yazarak bu sorunu çözdüler. Uzun yıllar boyunca bir sene ben, bir sene o vergi rekortmeni oluyordu."
Cüneyt Arkın: "Duruşu bakışıyla çok etkileyici bir aktör... Yunan heykelleri gibi. Arkın, Alain Delon'dan çok daha yakışıklı ve karizmatik. Birlikte çektiğimiz filmlerde benim oynamadığım sahnelerde kameranın arkasında beni göremeyeceği bir yere geçip onu hayranlıkla izlerdim."