1950li yılların DPsi ve Adnan Menderes olsaydı, 60lı yılların Demireli olsaydı, 80li yılların Özalı olsaydı AKP merkez sağ, Erdoğan da merkez sağın lideri olabilir miydi?***TÜRKİYEyi 3 Kasım seçimlerine götüren ihanetler zinciri ve hesapsız, kitapsız erken seçim kararı ne sağ bıraktı, ne de sol.Şimdi bunlar hiç yaşanmamış gibi İsmail Cem konuşuyor, Kemal Derviş konuşuyor. Devlet Bahçeli konuşuyor.Örneğin, yanlış hayallerle kurduğu YTP ile bir varlık gösteremeyen Cem; "Geçen sefer aceleyle seçime girmiştik. Siz de oyunuzu kerhen CHPye vermiştiniz. Şimdi o oyları geri istiyorum" diyor.Verilecek cevap olsa olsa, "Kendi düşen ağlamaz" olacaktır.Bu cümle tabii Bahçeli için de geçerlidir.***BİR gazetemiz, Ecevitin seçim gezisindeki iki fotoğrafını yayımladı.O fotoğraflara bakın oturun ağlayın.Koruma müdürünün kolunda zorla ayakta durmaya çalışan bir eski "Karaoğlan".Ama geçirdiği bu kadar hayal kırıklığına, yaşadığı ihanetlere rağmen umutlu bir Ecevit:"DSP Arap atı gibidir. Sonradan atak yapar" diyebiliyor.Herhalde atın da, jokeyin de değiştiğini ve atı alanın çoktan Üsküdarı geçtiğini Tarhan Erdemin anketine rağmen göremiyor.***PEKİ seçim, 3 Kasımda değil de zamanında yapılsaydı sonuç değişir miydi, diye sorulabilir.Neden olmasın."Siyasette bir hafta bile çok uzun bir süredir" diyen Demirel herhalde bunu boşuna söylememişti.***GEÇMİŞ geride kaldı. Bugün bir AKP, yani Tayyip Erdoğan gerçeği var. Ve aynı felsefedeki partiler yerleşen bu güce karşı işbirliği yaparak alternatif yaratmadı, yaratamıyor.Bu nedenle de Türkiyede tek partili bir siyasi hayat doğuyor. Tabii bunun "tek partili rejim"lere göre yine de ehven-i şer bir yanı var.Halk ıslah kabul etmeyen partilerden, şikayetçi olduğu liderlerden intikam alıyor.Bu intikam da AKPye yarıyor. Pazar günkü seçimde de yarayacak. SİYASİ yelpazede merkez sağın sahibi kalmadığı için, AKP merkez sağa oturdu. Onun Genel Başkanı Tayyip Erdoğan da merkez sağın lideri oldu. • Gazetede bir başlık: "Afrikalı fakirleri unuttuk." Kendisi mahtaç - ı himmet bir dede, nerede kaldı gayriye himmet ede...• Alkollü içkilere bir ayda ikinci kez yüklü oranda zam yapıldı. Yoksa, "Tekel"in yeni sahipleri Yeşilaycı mı? SÖZÜN KISASI GERÇEK NE? Dün Sky Türk TVde konuşan Ecevit yıllar önce İzmirde kendisini hedef alan bir suikast teşebbüsünün örtüsünü araladı. Ama örtüyü tam anlamıyla kaldırmak polise ve savcılığa düşüyor.Bu esrarengiz ve uçlarının derinlerde olduğu izlenimi doğuran suikast teşebbüsünde Mehmet İsvan yaralanıyor.Benim de hafızamdaki arşivin tozlu raflarında yer alan ve şimdi önemini daha da kavradığım bu olay mutlaka aydınlatılmalı. Aydınlatılmalı ki, kimse Türkiyede bazı şeylerin hasır altı edilmesi bir gelenektir demesin.Suçlu varsa ortaya çıkarılsın, suçsuzlar şaibe altında kalmasın. Ecevite suikast ŞARONDAN Filistinde barış sağlanmadan dünyaya huzur gelmez.Oysa İsrailin cüreti, ABDnin göz yumması dünyayı terör ateşiyle yakıyor.Şeyh Ahmet Yasinin öldürülmesi emrini İsrail Başbakanı Şaron veriyor. Ve bunu iftiharla ilan ediyor.Şimdi Filistinliler ve sempatizanları, yapılmaması gerekeni yaparlar ve dedikleri gibi Şaronu yakalayıp başını keserlerse veya dünyada büyük olaylar yaratırlarsa, bunun sorumlusu kim olacak?"Benim terörüm yararlıdır" anlayışı terk edilmediği sürece dünya huzur bulamaz.Küresel barışın sağlanması sorumluluğu herkesten önce ABDye düşüyor.Ankarayı her konuda baskı altında tutan Washingtonun, "seçim bahanesi" ile de olsa İsraile hakim olamaması kabul edilebilir mi? Küresel barışa bomba BAYKAL Baykal; tezkereye oy vermemekle "CHPnin hem Türkiyeyi hem AKPyi kurtardığını" iddia ediyor.Oysa tam tersi oldu. Tezkerenin reddiyle Türkiye çok şey kaybetti.Kırmızı çizgilerinin hepsi bir anda silindi. Türkiye çuvallı hakarete uğradı. "Yaparım" dediği şeylerin hiçbirisini yapmasına izin verilmedi. Stratejik ortaklık masal oldu. Türkiyenin yerini Kuzey Irak aldı.Türkiye tezkereyi redde rağmen terörün hedefi olmaktan da kurtulamadı.Üstelik o günden bugüne Türkiye devamlı olarak ABDye "size Irakta nasıl yardımcı oluruz" diye davetiye çıkartmak zorunda da kaldı. Asker vermeyi bile teklif etti, ama kabaca reddedildi.Bunlar mı tezkerenin reddinin kazanımları?Oysa, risk almadan kazanç olmaz.Öyleyse o koşullarda tezkere mutlaka kabul edilmeliydi.Herhalde, tarih bunu böyle yazacak. dheper@milliyet.com.tr Yanlışta ısrar ediyor