Oktay Ekşi
Gazeteci, yazar ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili.Oktay Ekşi, Basın Konseyi eski başkanı ve Hürriyet gazetesi'nin eski başyazarıdır. 8 Ocak 1952 tarihinde, 19 yaşında özel bir haber ajansında gazeteciliğe başlayan Oktay Ekşi daha sonra Dünya Gazetesi'nde muhabir olarak göreve başladı ve 22 yaşından sonra da bu gazetenin 1960 yılına kadar Ankara Temsilcisi olarak görevini sürdürdü.27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Dünya Gazetesi’nden ayrılarak Öncü Gazetesi’nde İstihbarat Şefi olan Ekşi, "1961 Anayasası"nı hazırlamak için kurulan Kurucu Meclis'e 24 Aralık 1960'ta Basın Temsilcisi olarak seçildi. Kurucu Meclis'in 06 Ocak 1961'de başlayan görevini 27 Ekim 1961'de tamamlaması üzerine, CHP'nin yarı resmi organı [Ulus Gazetesi]]'nde bir yıl (15 Ekim 1961-15 Ekim 1962)İstihbarat Şefi olarak çalıştı. Daha sonra lisan öğrenmek için Londra’ya gitti ve buradaki Türkiye Başkonsolosluğu'nda üç yıldan fazla süreyle (22 Ekim 1962-12 Nisan 1966) Yerel Kâtiplik yaptı.1966 yılında Londra'dan yurda dönüşünde bir taraftan Yeni Gazete’nin Ankara Temsilciliğini yürütürken diğer taraftan da mesleği dolayısı ile geciktirmiş olduğu üniversite öğrenimini tamamlayıp, 1967 tarihinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezuniyet diplomasını aldı.Ekşi 1972-1974 yılları arasında Hürriyet Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi olarak görev yaptı. Hürriyet Gazetesinin o zamanki sahibi Erol Simavi'nin isteği üzerine 13 Haziran 1974'de Hürriyet'in Başyazarı oldu. Bu görevden, merhum Prof.Dr.Erdal İnönü'nün "Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) kurucuları arasına katılma" önerisini kabul etmesi nedeniyle 26 Mayıs 1983'de istifa ederek ayrıldı. SODEP'in önce Genel Sekreter Yardımcısı ve Parti Sözcüsü, daha sonra Genel Başkan Yardımcısı oldu. Ancak SODEP'in 6 Kasım 1983 tarihinde yapılan Milletvekili Genel Seçimlerine katılması askeri yönetim tarafından engellendikten sonra "siyaseti bırakma" kararı aldı ve 25 Mart 1984'de SODEP'ten ayrıldı. Bir süre işsiz kaldı. Mayıs 1984'te GÜNEŞ gazetesinin Başyazarı oldu. Şubat 1985'e kadar bu görevi yürüttü. GÜNEŞ Gazetesinde yönetim değişince istifa etti. Tekrar işsiz kaldı. Sonra Milliyet gazetesinden teklif aldı. Buradaki çalışması sadece 28 gün sürdü. Hürriyet gazetesi sahibi Erol Simavi'nin "tekrar Hürriyet gazetesi başyazarı olur musun?" şeklindekji teklifini kabul etti ve 1 Temmuz 1985'ten 30 Ekim 201o tarihine kadar (aradaki kesinti dahil 36 yıl süreyle) bu görevi yaptı.Hürriyet Başyazarı iken Ekşi Şubat 1975-Şubat 1982 arasında 7 yıl süreyle Hürriyet Haber Ajansı'nın (sonraki adı Doğan Haber Ajansı) "Genel Müdürlüğü" görevini yürüttü.Ekşi 22 Ekim 1992'de Yeni Delhi'de kurulan "Dünya Basın Konseyleri Birliği"nin (World Association of Press Councils) (WAPC) 6 kurucusundan biridir. 2002 yılından 2009 yılına kadar Dünya Basın Konseyleri Birliğinin (WAPC) Başkanlığı görevini yürüttü. Ekşi'nin sınır aşan yayınların da "Meslek İlkeleri" açısından şikayet edilebilmesi için "gönüllülük" esasına dayanan bir "uluslararası mekanizma kurulması" yolundaki önerisi başta ABD, İngiliz, İsveç ve Fransız medyası olmak üzere Batı medyasının büyük tepkisine yol açtı. Söz konusu mekanizma hâlâ kurulamadı.Ekşi Öncü Gazetesi İstihbarat Şefi iken (Ağustos-Aralık 1960), basınımızın kullandığı haber dilini değiştiren ilk uygulamayı başlattı. Öncü'de haberler "miş'li geçmiş" yerine "di'li geçmiş"le yazıldı (Aslında 1930'lu yıllarda da bazı haberlerin "di"li geçmişle yazıldığı oluyordu ancak bu uygulama yaygınlaşamamıştı). Tüm basının "di'li geçmiş"i uygulaması 1978'den sonra mümkün oldu.Oktay Ekşi "basın özgürlüğü" kavramının teknik açıdan "yanlış" olduğunu 1986'dan başlayarak her yerde ve her fırsatta savundu. Demokrasi açısından çok temel öneme sahip bu özgürlüğün "gazetecilere ait bir ayrıcalık" (imtiyaz) gibi algılanmasına yol açan "basın özgürlüğü" yerine, her bireyin kullandığı ve her birey bazında savunulup korunması gereken "iletişim özgürlüğü" kavramının kullanılmasının gerekli ve doğru olduğunu ileri sürdü. Görüşünü iletişim akademisyenleri, hukuk otoriteleri huzurunda savundu. Basın Konseyi Oktay Ekşi'nin Başkanlığı döneminde "basının özgür olmasını" savunurken "basın özgürlüğü" yerine hep "iletişim (basın, ifade)özgürlüğü" deyimini kullandı.Ekşi'nin öncülüğünde bir buçuk yıl sürdürülen hazırlık çalışmaları sonunda 6 Şubat 1988 tarihinde Türk medyası, ülkedeki (1960'ta merhum Abdi İpekçi'nin öncülüğünde kurulan ancak birkaç yıl içinde etkisini yitirip kaybolan Basın Şeref Divanı deneyimi üzerinden yıllar geçtikten sonra) ilk -gönüllü- kendi kendini denetleme mekanizması olan Basın Konseyi'ne kavuştu.Ekşi önce İkinci Başkanı olduğu Basın Konseyi'nin, Ekim 1988'den 19 Ocak 2011 tarihine kadar (23 yıl süreyle) Başkanlığını yaptı."Halkın Gerçekleri Öğrenme Hakkı" kavramı ilk olarak bu sırada Oktay Ekşi tarafından ortaya atıldı. Medya organlarının künyelerine "Bu (gazete/dergi vb.)Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir" ibaresi, Oktay Ekşi'nin medya sahiplerini ikna etmesiyle meslek yaşamına girdi."Bilgi Edinme Hakkı" da ilk olarak Basın Konseyi adına Oktay Ekşi'nin 1990'da hazırlattığı "Anayasa değişikliği önerisi" ile kamuoyuna ve siyasi partilere sunuldu.Doğan Medya Grubunun benimseyip 1999'dan 2012 sonuna kadar uyguladığı "Yayın İlkeleri"nin taslağını da Oktay Ekşi hazırladı.Ekşi, küçük bir Anadolu/Karadeniz ilçesi olan Mesudiye'de 1991 yılından beri aralıksız sürdürülen ve ülkede hem ilk hem de en uzun süre devam eden "Mesudiye İlçe Kurultayı"nın öncü ismidir. Kurultay ilçenin sorunlarının ilçe halkı tarafından belirlenmesini, tartışılmasını, fiilen çözülmesini öngören kendine özgü bir "doğrudan demokrasi" örneğidir.Mesudiye İlçe Kurultayları sayesinde ilçe, Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) ilçe bazında sosyal-kültürel-ekonomik kalkınmışlık sıralaması konulu araştırmasına göre 1996 yılında 910 ilçenin 782'ncisi iken 2002 itibariyle 611'inciliğe yükseldi. DPT bu araştırmayı sonraki yıllarda yapmadı.25 Nisan 1998 tarihinde başyazarı olduğu Hürriyet gazetesi, PKK'nın iki numarası olarak bilinen Şemdin Sakık'ın ilk ifadesinde, isimlerini vermeden, bazı gazetecilerin PKK'dan para aldıklarını söylediğine dair bir haber yayınladı. Oktay Ekşi de aynı gün Şemdin Sakık'ın ifadesinde sözünü ettiği meslektaşları için "Alçakları tanıyalım" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Fakat daha sonra Şemdin Sakık'ın ilk ifadesinde böyle bir şey söylemediği anlaşılınca, Ekşi tartışma konusu olan bu yazısı nedeniyle özür diledi.Ekşi, Hürriyet gazetesindeki 28 Ekim 2010 tarihli başyazısında, AK Parti'nin, Karadeniz bölgesindeki akarsuları kullanım hakkını, hidroelektrik santrallar yapılması için 49 yıl süreyle özel şirketlere vermesini eleştirirken "şimdi analarını bile satan o zihniyetin marifetini görüyoruz" ifadesini kullandı. Gelen tepkiler üzerine Ekşi, 30 Ekim 2010'da "Ayarı kaçırmışız" başlıklı yazısında "Lafın hem ayarını kaçırmışız, hem de seviyesini çok düşürmüşüz" diyerek özür diledi. Aynı yazısında, tepkilerin gelmesine neden olan ifadeyi kullanmasını "Aklıma bir önceki Maliye Bakanı Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın meşhur 'Babalar gibi satacağız' sözü geldi. Ondan esinlenerek 'her şeyi satan zihniyet' ifadesini değiştirip 'analarını bile satan' yaptım ve o metni gazeteye faksladım" diye yazdı. Ekşi, 31 Ekim 2010 tarihli yazısında "1966 yılından beri mensubu olduğum, 1974 yılından beri de 'Başyazar'ı sıfatını taşıdığım Hürriyet Gazetesi'nden ayrılmaya karar verdim" diyerek istifa ettiğini açıkladı.Ekşi'ye gazeteciler cemiyetleri gibi meslek kuruluşlarına ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ilaveten İstanbul Üniversitesi tarafından "Fahri Doktorluk" (2003), Orta Doğu Üniversitesi tarafından "Üstün Hizmet Ödülü" (2006), Ankara Hukuk Faültesi tarafından "Seçkin Hizmet"; Rotary Kulüpleri 2430 No'lu Bölgesinin önerisi üzerine Rotary International tarafından "yöresine, yurduna, ulusuna ve dünyaya sahip çıkanlardan biri" olduğu gerekçesiyle 'Paul Harris Dostluk Ödülü' (1997) ve "Atatürk ilkelerine bağlı kişiliği ve Türk basınının özgürlük mücadelesine katkısı" nedeniyle Atatürk Socitey of America tarafından, Washington D.C.'de 19 Mayıs 2012 günü yapılan törenle ödül verildi.Ekşi XXIV. Dönem İstanbul Milletvekilidir. XXIV. Dönem meclisini en yaşlı üye sıfatıyla açmıştır.Prof. Dr. Aysel Ekşi ile evlidir, 2 çocuk, iki torun sahibidir.