Zor bir dönemden geçiyoruz.. At izi it izine karışmış halde..
Kim ne, neci belli değil..
İktidar, askere, polise, yargıya, kamuya buldozer gibi girdi..
Dün itibarıyla 66 bin kişinin devletle ilişkisi kesildi..
Bütün kurumlar hallaç pamuğu gibi atıldı.. İktidar çok sert önlemler alıyor..
Haksız mı?
Değil..
Çünkü; 15 Temmuz’da öyle şeyler yaşadık ki; akıl alır gibi değil!..
Darbe girişimi bir grup maceracı askerin kalkışması olsa anlarım..
Darbeciler yakalanır, adalete teslim edilir; iş biter.. 15 Temmuz böyle değil.. 15 Temmuz bildiğimiz darbe girişimlerine benzemiyor..
27 Mayıs da emir komuta zinciri içinde değildi.. 27 Mayıs da alt düzey subayların organizasyonuydu..
Ama 27 Mayıs darbecileri ‘Ülke iyi yönetilmiyor’ diye o işe kalkıştılar..
27 Mayıs darbecileri ‘Ülke uçurumun eşiğinde’ diye tankları sokaklara çıkardılar..
Gerekçeleri buydu..
15 Temmuz farklı..
İmamlar düğmeye bastı, 70’li yıllardan beri devletin her kademesinde örgütlenen yapı harekete geçti..
15 Temmuz askeri darbe değildi.. Cemaat’in bayrak dikme hareketiydi..
Cemaat’in Türkiye’yi cemaatleştirme girişimiydi..
*
İstanbul Belediyesi’nde yaşananlara bakalım.. Fethullahçı askerler belediyeye geliyor, onları karşılayan belediyenin sivil savunma genel sekreteri..
Adam, 1994 yılından beri belediyedeymiş..
Adam, Tayyip Erdoğan belediye başkanıyken de oradaymış..
Adam, kendini en azından 22 yıl gizlemiş..
Adam, bu günler için yetiştirilmiş.. Adamın beyni bu günler için hazırlanmış..
*
Bütün kurumlar da bu tür adamlarla dolu.. Lafı uzatmayayım, imamlardan emir alan generallerin olduğu bir ülke düşünün..
Gerisini söylemeye dilim varmıyor..
Kalemim yetmiyor..
*
Demem şu.. Cemaat altın vuruş yapmak istedi.. Herhalde Fethullah Gülen ölmeden 40 yıllık yatırımının sonucunu görmek istedi.. Ordusunu sokaklara çıkardı.. Darbeye kalkışanlar TC’nin değil, İmamın ordusuydu..
İmamın düzenini kuracaklardı..
Darbeyle mücadele bıçak sırtında!..
Çok büyük operasyonlar yapılıyor.. Bütün kurumlar hallaç pamuğu gibi atılıyor dedik.. İktidar haksız mı diye sorduk.. Değil dedik ama.. Zurnanın zırt dediği yer burası.. Bıçak sırtı dediğimiz mesele..
*
İktidar büyük bir travma yaşıyor.. Hiç beklemediği insanlar darbeci çıktı.. Hiç beklemediği anda silahlı kalkışmayla karşı karşıya kaldı..
Hâlâ rahatlamış değil..
Biz de öyle.. İktidar darbenin artçı dalgalarından kaygılı, siyasi suikastlardan endişeli..
Bu sebeple elini hızlı tutuyor..
Cemaatçi yapıyı bir an önce devletten temizlemek istiyor.. Olağanüstü hale sarılmasının nedeni bu..
*
Bıçak sırtına gelelim..
Hukuk devletinin sınırında gidiyoruz.. Buna da itirazım yok.. Olağanüstü dönemlerde sınıra dayanılabilir.. Önemli olan, o sınırın aşılmamasıdır..
Aşıldığı an Türkiye başka yere gider.. Hukuk sumen altı edilirse.. Adaletli davranılmazsa.. Kamudan temizlik hareketi sadece ihbarlara dayanırsa.. Böyle dönemlerde kurunun yanında yaş da yanar denilirse.. (Balyoz operasyonları sırasında, büyük manzaraya bakalım, böyle durumlarda kurunun yanında yaş da yanar dendi; sonuç ortada..)
Kırk satırdan kırk satıra savruluruz..
Aman dikkat..
Eli silah tutanla.. Eli kalem tutan..
Üzerinde titizlikle durulması gereken ayrım bu..
Silahla-kalem..
Silah tutanları gördük, onlar yakalandı.. Halkın üzerine şuursuzca ateş açtılar.. Onlar en ağır cezaya çarptırılacaklar.. Lanet olsun!..
*
Peki, gözaltına alınan gazeteciler ne yaptı?
Darbe çağrısı yapan var mı? Darbe olsun diye kamuoyu yaratmaya çalışan var mı? Darbenin içinde olan var mı?
General gibi, albay gibi, binbaşı gibi ceketini giyip görev alanına koşan..
Koşan varsa darbecidir..
Kalemini silah yapmıştır, mesleğine ihanet etmiştir..
Askerden farkı yoktur..
*
Ama yoksa.. Demokrasiyi savunuyorlarsa.. Sadece Cemaat’in organlarında yazdılar diye gözaltına alınmışlarsa.. Bugün yapılanın dün yapılandan farkı kalmaz..
İnce çizgi dediğim, bıçak sırtı dediğim işte bu..
*
Mesela Şahin Alpay.. 1980’li yıllarda Cumhuriyet’te çalıştık.. Beşiktaşlıdır.. Eskiden maçlarda karşılaşır, ayaküstü sohbet ederdik.. Zaman gazetesinde yazıyordu.. Yazılarını takip ederim..
Demokrasiyi askıya alalım.. Bu iktidar devrilsin de ne olursa olsun..
Asker el koysun bu iş bitsin anlamına gelen tek bir yazısını okumadım..