21.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 1 milyon metrekare arazi üzerine kurulan ve 3 okyanusta boy gösterebilecek kadar donanımlı savaş gemileri yapabilen İstanbul Tersane Komutanlığı, Milliyet’i ağırladı. Türkiye’nin ilk milli gemileri TCG Büyükada ve TCG Heybeliada’nın inşasında yakaladıkları başarı ile dünya denizcilik otoritelerinin dikkatini çeken tersane serinin devamı olan TCG Kınalıada ve TCG Burgazada’nın yapımını sürdürürken daha uzun menzilli silahlara sahip Türk fırkateyninin dizaynını da bitirdi. 2017’de inşasına başlanacak ‘TCG İstanbul’ adlı ilk Türk fırkateyninin müjdesini veren tersane komutanı Tümamiral Ahmet Çakır, “MİLGEM Türk gemi sanayinin kırılma noktasıydı. 2004’te başarısız olsaydık 2040’a kadar bir daha telaffuz bile edemezdik, ama inandık ve başardık. MİLGEM’i gerçekleştirmek ülkemizi bir yere taşımanın gururunu verdi. Artık savaş gemisi dizaynında dışa bağımlı değiliz” diye konuştu.
Tümamiral Çakır, aynı zamanda 6 yıl ülkemizi dünyada kendi savaş gemisini yapabilen 10 ülkenin arasına sokan MİLGEM projesinin müdürlüğünü yapmış. Tarihi İstanbul’un fethine kadar uzanan İstanbul Tersane Komutanlığı’nın, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın su üstü gemi ihtiyacının yüzde 100’ünü karşılayabilecek kapasitede olduğunu söyleyen Tümamiral Çakır; “Yeni gemi yapımı hatta onarımı açısından her türlü su üstü gemisinin ihtiyacını karşılayabilecek yetenekteyiz. Sadece denizaltı yapamıyoruz, denizaltı ihtiyacımızı da Gölcük’teki tersane karşılıyor. Dünyada çok az tersane bu yetenekte. Manyetize edilemeyen çeliğin işlenmesi dahil, pek çok gemi inşa uygulamasını yapabiliyoruz. 170 bin DWT’a kadar gemi inşa edebiliyoruz. Her türlü muharip(savaşabilen) su üstü gemisinin dizaynının yapabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Savunma teknolojileri konusunda son derece ilerleyen ülkemizin yerli gemi inşa fikrinin 1996’da gelişmesiyle birlikte Mart 2004’te İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda oluşturulan MİLGEM Tasarı Ofisi’nde Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli subay, astsubay, mühendis ve işçiler yer aldı. Muharip harp gemisi yapımındaki iddiamızı özgün tasarımlı korvetten daha yüksek menzilli gemilere taşıyan başarılı mühendisler ilk milli fırkateynimizi tasarladı. Ada sınıfı korvetlerden 13 metre daha uzun olması planlanan fırkateyn, daha uzun menzilli silahlara ve seyir imkanına sahip. Tümamiral Ahmet Çakır da, “İ sınıfı fırkateynlerin ilkini biz yapacağız. 7(3 artı 4) tanesini ise özel sektör. Adından ise hava savunma fırkateyni yapılacak. Sınıfının en büyüğü olacak bu fırkateyn 500 kilometre menzilli radarlarla hava hedefini tespit ve imha edebilecek. Alan savunmasına yönelik çok önemli bir gemi. Savaş gemisi sanayinde yurtdışı bağımlılığımız kalktı” diye konuştu.
Sualtı akustiği
Tersanedeki tasarımlarda Dizayn Proje Ofisi’nin(DPO) imzası var. İleri mühendislik uygulamalarının yapıldığı ofis, 5 bin 400 metrekarelik alanda birkaç ülkenin yapabildiği hesapları yapabiliyor. Toplam 45 gemi inşa, elektrik, makine, elektronik mühendisini barındıran DPO, yeni inşa edilecek savaş gemilerinin yaydığı sesi azaltmak için de önemli adımlar attı. Tümamiral Çakır; “Denizaltı her zaman erken duyar. Milgem projesinde geminin sualtı akustiğini yani pervaneden çıkan gürültünün hesaplanarak azaltılması için çaba sarf ettik. Mühendislerimiz geminin tüm gürültü kaynaklarını girerek bir model geliştirdi. Sesi azaltacak bir sualtı akustiği tespit ettik ve uyguluyoruz. İngiltere’de 750, ispanya’da 722, ABD’de 3 bin 400 mühendis yaptığı dizaynı 45 mühendis ile geçekleştiriyoruz” dedi. Geminin sualtında patlayan bir mayına karşı dayanıklılığını da geliştirdikleri sistemle test ettiklerini belirten Tümamiral Çakır, böylece zamandan ve paradan büyük ölçüde tasarruf ettiklerini söyledi.