Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yazının başlığı insanın “ekonomik tabiatını” yansıtıyor. (Bizler “sapiens” olduğumuza göre doğru bir tanım.)
Bu bağlamda...
Sandıklar kurulduğunda oylar en çok “ekonomik durumdan” etkilenir.
Liderler “ekonomik göstergelere” bu gözle de bakarlar.
***
9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le bir miting sonrası Cavit Çağlar’ın uçağındaydık.
Demirel izlenimini anlatıyordu:
Bazıları mitinge çocuklarını da getirmiş.
Üstleri başları iyiydi.
Çocukların yüzleri kanlı canlıydı.
Bu iyi işaret.
Zaten meydandakiler de canlıydı.
“Aş” ve “iş” çok önemlidir.
Sandıklardan çıkacak sonuca en fazla ekonomik durum tesir eder.
Ümitliyim.
......................
Referanduma giderken 2017 kış aylarının ekonomisi iyi mi?
Enflasyon yükselişte.
TL’nin değer kaybı fiyatlara yansıyor.
Hem de bazı sebze meyvede enflasyon oranının da üstünde.
Tüketim harcamaları ise sert bir fren yaptı.
Lokantalar, dükkânlar, AVM’ler sıkıntıda.
“Durgunluk içinde enflasyon” çözümü zor problemdir.
Birinin çözümüne odaklanılır ama bu diğerini azdırır.
......................
AK Parti son haftalarda “piyasayı açacak” önlemler almakta art arda.
Örneğin...
Beyaz eşya ve mobilyalarda “ÖTV’nin sıfırlanması.”
Böylece damping yaparak satışların hızlanması, stokların erimesi ve yeni talepler için sanayi üretiminin artması hedefleniyor.
***
Piyasaya yan etkileri dalga dalga yayılan “inşaat sektörü” için de “radikal” teşvikler getirildi.
Düşük faizli, 20 yıla kadar vadeli konut kampanyası bunlardan biri...
120 ay (10 yıl) vadeli satışların da reklamları yayınlanmakta.
Demir, çimento, ahşap malzeme ve diğer üretimlerin doğrudan teşvikinin yanı sıra dolaylı hedefler de planın kapsamında.
Örneğin...
Her konutun gerektirdiği beyaz ve kahverengi eşya, mobilya, halı vs...
HHH
Epey kan kaybeden turizm piyasasını da “canlandırıcı” projeler hayata geçirilmekte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın -terörden etkilenen yabancı turistler- nedeniyle oluşan kaybı yurtdışında yaşayan/çalışan Türklere “Tatilini yurtta yap, komşunu da getir” kampanyası bunlardan biri.
HHH
Elbette bu “piyasaları canlandırma” uygulamaları, istihdamı da tetikleyebilir.
“Aş” ve “İş...”
......................
Bunlar “akılcı” adımlar.
Ancak...
Yeterli olabilir mi?
Olmasa bile gene de ihmal edilmemesi gereken adımlardır.
.....................
Uluslararası finans kurumlarında “yazılı olmayan” bir kural, “bir ülke ekonomisi için en az iki reyting kuruluşunun -yatırımcılara soru işareti çizen notları” önemlidir.
Dış yatırımları frenler.
Türkiye ekonomisi için “Tezgâha alet oldular” kuşkularına rağmen iki reyting kurumu freni hissediliyor.
Türkiye yukarıda sıraladığım önlem ve teşvikleri çeşitlendirmenin yanı sıra terör kaygılarını giderdiği, Suriye’de istikrara yol alındığı ölçüde “notlarını” yeniden yükseltebilir.
Ama...
Kısa vadede Suriye’de çözüm, Türkiye’yi “hizaya getirmeye” dönük “hipokrit (ikiyüzlü)” dost(!!) politikalar, Trump’ın “öngörülemezliği” ve dünyaya yayılan “Washington merkezli şok dalgaları”, AB “patinajları” ve diğer sınırların ötesindeki faktörler “karamsar” değilse de çok “ihtiyatlı” olmayı gerektiriyor.
***
İç güvenlik için de “ekonomi” ciddi denebilecek önemdedir.
Toplumda tırnak atılmaya, yaralar açmaya hazır “bağışıklık düşüşü” yapabilir.
Bu nedenle de 80 milyon Türkiye insanı referandum sürecinde siyasi iradesini demokratik hak olarak özgürce gösterebilmeli. Ama...
“EVET” ve “HAYIR” kampları oluşturmadan Atatürk’ün “Söz konusu vatan olduğunda gerisi teferruattır” vecizesi etrafında omuz omuza gelmeli, sımsıkı kenetlenmeliyiz.