Atilla Gökçe: Rodrigo’nun konçertosu
Rodrigo Tello, sezon başında Beşiktaş’ın “yabancı personel fazlası” olarak görüldü ve elden çıkarıldı.Batuhan Karadeniz, haşarı, yaramaz, dengesiz ve şımarık diye Eskişehirspor’a satıldı.Erkan Zengin de “Henüz Türkçeyi bile öğrenemedi” denilerek gönderildi.Bu kararları doğru/yanlış terazisine vuracak değilim artık.Eskişehir Atatürk Stadı’nda dün gördüğüm gerçek şunu söyletiyor bana : Bu adamlar Beşiktaş kadrosunda olsaydı, kimbilir, sonuç farklı olabilirdi.Üçüne de ihtiyacı vardı Beşiktaş’ın... En çok da Tello’ya!. Şilili, 60. dakikada oyuna girdi. O dakikaya kadar 11’e 10’luk avantajla oynayıp fark yaratamayan Eskişehirspor, Tello’nun oyuna girmesiyle ağır basmaya başladı.Topla daha çok oynayan, Beşiktaş üzerinde baskısını giderek artıran, hücumlarda yoğunlaşan bir Eskişehirspor’du bu. Tello’nun enerjisi belki sadece yarım saatlikti. Ama tecrübesi, zekası ve yaratıcı kişiliği fazlasını vaat ediyordu.İki asistle iki gol attırdı. Güne damgasını vurdu Rodrigo...Büyük adaşı İspanyol’un , gitarla yaptığı konçertoyu, dün 453 gramlık topla icra etti!.Dün yaptığı Beşiktaş’a yetti!Sahi, bir de Guti ayağı var bu maçın...Süper Lig’imizin kariyeri en şatafatlı oyuncusu Guti, haftalardır oynamasına izin vermeyen, itip kakan ve çekip dürten rakiplerine karşı bazen alaycı tebessümlerle, sırası geldiğinde sitemlerle karşı koymaya kalktı. Derdini kimseye anlatamadı. Sonra karşılık vermeye koyuldu, büyüsü bozuldu.Gördüğü ilk sarı kartta Bünyamin Gezer haklı... Rakibi onu itiyor, o faule tekmeyle mukabele ediyor.Sonra yeniden faullü bir müdahale ve “senor” sarı kart talep ediyor.Al sana sarı kart... Hem de ikincisi...Buyurun, duşunuzu alın Sayın Guti!Beşiktaş da kusur kalsın, havasını alsın! Lidersiz, dengesiz, belki de hedefsiz yaşadığı macerada sağa sola sapsın, yol (!) alsın.Güya hafta başında ters yola girip ehliyeti kaptırmıştı, dün gördük ki, hâlâ kendine gelememiş!Tello ve Guti’nin dışındakilere bakarsak.Eskişehirspor istek ve enerjiyle oynadı. Bıkmadan- usanmadan golü aradı. Beşiktaş da yetersiz personelle geldiği Eskişehir’de yorgun, plansız ve kör bir oyunla dağıldı. Bence hepsi bu. Gerisini Schuster anlatsın!