GündemHayaller ve umutlar Adriyatik’e gömüldü

Hayaller ve umutlar Adriyatik’e gömüldü

02.01.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

İtalya’da 1 yıl önce batan Türk gemisinde 6 denizci yaşamını yitirdi. Yetkililerin duyarsızlığından yakınan denizcilerin yaslı aileleri, ‘Bizimle ilgilenen yok, bir başsağlığı bile dilemediler’ diyerek sitem ediyor

Hayaller ve umutlar Adriyatik’e gömüldü

Adriyatik Denizi’nde 1 yıl önce batan kuru yük gemisi, hayatını kaybeden 6 denizcinin ailelerini kaderiyle başbaşa bıraktı. Tazminat davasının sonucunu bekleyen yaslı aileler, duyarsızlıktan şikayetçi.

Haberin Devamı

Kuru yük gemisi ‘Gökbel’ 28 Aralık 2014 tarihinde İtalya’nın Ravenna Limanı açıklarında sulara gömüldü. Ömer Çetinkaya Denizcilik Şirketine ait “Gökbel” şiddetli fırtınada Belize bayraklı bir gemi ile çarpışırken, korkunç kazada 6 Türk denizci yaşamını yitirdi. Yaşanan facianın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, yakınlarını kaybeden ailelerin acısı bir türlü dinmedi.

Türk gemisinde, Kaptan Kamil Murat Kantoğlu ile mürettebattan Emrah Karadaş, Yiğit Küçükbıyık, Zeynel Üstün ve Bayram Aslan yaşamlarını yitirirken, ikinci kaptan Melih Erek ise Adriyatik’in karanlık sularında kayboldu.

Hayaller ve umutlar Adriyatik’e gömüldü
‘Kızım bir türlü kabullenemedi’

Batan gemide ikinci çarkçı olarak görev yapan Yiğit Küçükbıyık’ın eşi Şengül Küçükbıyık ise kazadan sonra kaybolan eşinin cenazesinin aylar sonra gönderildiğini belirterek, “Henüz 36 yaşındaydı. 9 yaşındaki kızım babasız kaldı. Eşimin cenazesi gelene kadar bir kez olsun ‘baba’ demedi. Kızım, bir türlü babasının yaşamını yitirdiğini kabullenmedi. Artık haftada birkaç gün eşimin mezarına gidip dua ediyoruz. Ev hanımıyım ve eşimin ailesinin yanında ikamet ediyorum. Hiçbir gelirim yok. Yiğit’in çalıştığı şirket sigorta aracılığıyla çok düşük bir tazminat teklifinde bulundu” dedi.

İkinci kaptanın eşi umutlu: O yaşıyor

1 yıldır haber alınmayan ikinci kaptan Melih Erek’in eşi Nilgün Erek ise her şeye rağmen umutlu; “Eşimin yaşadığına inanıyorum. Melih iyi bir kaptandı. Can salı da ortada yok. Belki de bir yerlere sığındı ve halen kurtarılmayı bekliyor. İtalyan liman başkanlığına dava açmak istiyoruz. Kaza günü liman başkanlığının radarları kapalıymış, ayrıca fırtınada iyi hava raporu vermişler. Belize bandıralı geminin mürettebatı tutuksuz yargılanıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kazadan sonra hiç kimse yardımcı olmadı. Ulaştırma Bakanlığı’nı da arayıp sesimizi duyurmaya çalıştık ama nafile.”

Kazada yakınlarını kaybeden aileler de yaşanan facianın ardından ‘Çetinkaya Denizcilik Şirketi’ne karşı açtıkları tazminat davasının sonucunu bekliyor. Dava hakkında bilgi veren Avukat Sinan Ünlü, “Kazada yaşamını yitiren Kamil Murat Kantoğlu, Zeynel Üstün ve Yiğit Küçükbıyık’ın yakınları adına şirket yetkilileriyle tazminat görüşmeleri yapıldı.

Ancak anlaşma sağlanamayınca tazminat davası açılmasına karar verildi. Kaptan Kantoğlu için 1.5 milyon dolarlık maddi-manevi, Yiğit Küçükbıyık için 1 milyon 300 bin TL maddi, 700 bin TL manevi, Zeynel Üstün için de 250 bin dolar maddi-manevi tazminat talebimiz var. Mahkeme şirketle ilgili 1 milyon 750 bin dolarlık ihtiyati tedbir kararı verdi. Şirketin bir gemisi daha var. Yurtdışında olan bu geminin yakalanıp seferden men edilmesi için mahkeme karar verdi. Gemi, Türkiye’ye geldiği takdirde bağlanacak” diye konuştu.

‘Papazlar bile para gönderdi’

Kazada can veren kaptan Kamil Murat Kantoğlu’nun eşi Mehtap Kantoğlu, geride kalan 1 yılı şöyle anlattı; “Kızım hergün babasını soruyor. Bende babasının melek olduğunu, gökyüzünden bizi izlediğini söylüyorum. Eşimin ailesinin yanında kalıyorum. Bir yanımız hep kanıyor, acımız geçmiş değil. İki evladım var. Eşimin emekli maaşını alıyorum. Maddi sıkıntı çekiyorum. Murat’la kazadan birgün önce mesajlaşmıştık. Fırtına olduğunu söylemişti. Eşim, Ravenna Limanı’nı avucunun içi gibi bilirdi. Böyle bir kaza nasıl oldu anlamış değiliz. Eşimin çalıştığı şirketten hiç kimse arayıp halimizi, hatırımızı sormadı. Kazadan sonra İtalya’dan papazlar bile bize taziye mektubu yazarak, 2 bin Avro yardım parası gönderdi. Ancak Türkiye’deki yetkililer bir başsağlığı dilemek için bile aramadı.”

Kaptan Kantoğlu’nun annesi Emine Kantoğlu da, “Torunum Bora Mert 11, Tuana ise 6 yaşında babasız kaldı. Kâbus gibi günler geçiriyoruz” dedi.