10.06.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
MERT İNAN - İstanbul
2. Abdülhamid’in soyundan gelen varislerin, dedelerinden miras kaldığını öne sürdükleri değerli mülk ve araziler için başlattığı hukuk mücadelesi devam ederken, Erciyes Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cengiz Kartın, 2. Abdülhamid’in Irak’taki mülklerine ilişkin bilinmeyen belgeleri İngiliz Ulusal Arşivi’nde (The National Archives) buldu.
Erişim yasağı kaldırılan 47 adet gizli belgeye göre, İngilizler 1947’ye kadar 2. Abdülhamid’in varislerini yakından takip ederek, istihbarat raporları oluşturmuş. 6 Eylül 1921 tarihli arşiv belgesine göre veraset hakkı için İngiliz makamlarına müracaat edenlerin isimleri, şöyle: “2. Abdülhamid’in eşleri olarak; Bedr-i Felek, Emsal-i Nur, Müşfika, Saz-kar, Peyveste, Naciye, Behice ve Fatma Hanım. Padişah 2. Abdülhamid’in oğulları Mehmed Selim Efendi, Ahmed Efendi, Burhaneddin Efendi, Abdürrahim Efendi, Abid Efendi, Nureddin Efendi, Abdülkadir Efendi. Kız çocukları ise Zekiye Sultan, Naile Sultan, Ayşe Sultan, Şadiye Sultan, Refia Sultan ve Naime Sultan.”
22 hanedan mensubu
İngiliz Ulusal Arşivi’nde 6 yıldır çalışan Doç. Dr. Kartın şu bilgileri verdi: “Belgelere göre miras meselesi için birden çok şirket hanedan üyesiyle görüşmeler yapmış. 22 hanedan mensubu ile görüşme gerçekleştiren şirketlerden biri de Central Mining and Investment Corporation Limited. Söz konusu şirket Musul-Kerkük petrol alanlarında tam söz sahibi olmak istemiş. Amerikalı yetkililer arazilerde sultanın varislerinin yetkisiz olduğunu iddia ediyor. Halife Abdülmecid Efendi, kendisinden yardım talebinde bulunan hanedan mensuplarına gerekli kolaylığın sağlanması için ABD yönetimine müracaatlarda bulunsa da karşılık bulamıyor.”
2. Abdülhamid’in kızı Zekiye Sultan’ın 6 Eylül 1921 tarihinde varisler adına İstanbul’daki İngiliz Büyükelçiliği’ne gönderdiği ve ilk kez gün yüzüne çıkan belgede ise şu ifadelere yer veriliyor:
“Bizler yasal varisleriz. Babamız yasal olarak toprak edinmiştir. Irak içerisinde bulunan araziler babamız tarafından 1880-1890 aralığında satın alınmış ve 40 yıldan fazla bir süre de bizim kalmıştır. Babamıza ait olan Irak içerisindeki mülkler babamızın tayin ettiği kişilerce yönetilirdi. Babamızın idareci olarak tayin ettiği kişilerce yönetilen mülkler Irak’a zenginlik katmıştır. Musul’da bulunan petrol arazilerinin işletme hakkı, tamamıyla babamıza aittir. İttihat ve Terakki Cemiyeti mensubu subaylar, babamızın tahttan indirilmesi sonrasında babamıza zorla mülklerin devrine ait belge imzalattı. Babamız bazılarını devretmişse de geneli bize ait kalmıştır. 2 Haziran 1920’de babamıza ait olan mülklerin tarafımıza devredilmesi için hem Osmanlı sultanına hem de İngiltere’nin İstanbul Yüksek Komiserliği’ne başvurduk. İngiltere meselenin gerçekten adilane bir çözümle neticelenmesini arzu ederse Irak’ta bulunan tapu kayıtlarını inceleyebilir.”