23.04.2010 - 11:02 | Son Güncellenme:
TEFECİNİN KARISI OL DEYİNCE ÖLDÜRMÜŞEşini öldüren antikacı Ferda Zilelioğlu, kocasının tefecilere 100 bin dolar borcu olduğunu belirterek, “Bana hakaret edince kendimi kaybettim” dedi...Kadıköy’de eşi Ayhan Zilelioğlu’nu 14 Şubat Sevgililer Günü’nde öldürdüğü gerekçesiyle hakkında müebbet hapis cezası istenen antikacı Ferda Zilelioğlu’nun yargılanmasına başlandı. Zilelioğlu gözyaşları içinde verdiği ifadesinde, 27 yıl beraber olduğu eşinin tefecilere 100 bin dolar borcu olduğunu, içki içtiğinde kendisini dövdüğünü belirterek, “Bana, git o adamın (tefecinin) karısı ol, şeklinde ahlaksızca şeyler söyledi. Kendimi kaybettim” dedi.Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan Zilelioğlu, “Eşim ekonomik sıkıntıları arttığında çok içki içer, bana dayak atardı. Bankaya ve tefecilere 100 bin dolar borcu vardı” diye konuştu. Olay günü birlikte alkol aldıklarını belirten Zilelioğlu, şöyle konuştu: “Eşime tefecinin işyerime gelip kendisine hakaret ettiğini anlattım. Bana çok sinirlendi, hakaretler etti. Gece arkadaşımın evine gittim. İki saat sonra döndüm. Maalesef uyumamıştı. ‘Bana git o adamın (tefecinin) karısı ol’ şeklinde ahlaksızca şeyler söyledi. O esnada kendimi kaybettim ve mutfağa girdim. Çekmeceyi çektim ve yere düştüğünü gördüm. Sadece ‘yeter’ diye bağırdığımı hatırlıyorum.Gökhan Karakaş İstanbul
KONYA’da komşularının 4 yaşındaki kızı Beyza Çökekoğlu’nu kendi evinde boğarak öldürdükten sonra cesedi odun sobasında yakmaktan yargılanan 23 yaşındaki Kezban Uslu’ya önce ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası verildi.Mahkeme heyeti, Uslu’nun iyi halini göz önüne alarak cezayı ömürboyu hapis cezasına çevirdi.Bir yıl önce komşularının kızı Beyza Çökekoğlu’nu evinde boğarak öldürdükten sonra cesedi odun sobasından yaktığı iddiasıyla tutuklanan ve Konya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasıyla yargılanan Kezban Uslu, bugün son kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık Kezban Uslu’nun yanısıra öldürülen Beyza Çökekoğlu’nun babası Seyit Çökekoğlu ve avukatı katıldı.Duruşmada Cumhuriyet Savcısı mütaalasında, sanığın, evinden çıkan küçük Beyza’yı evine götürüp, oyuncaklarla oynaması sırasında ağlayınca boğazını sıkarak öldürdüğü, bunu gizlemek amacıyla da elbiseleriyle birlikte çocuğu yakarak yok ettiği, suçun sabit olduğunu ve sağının suçun işlediği gün akıl sağlığının Adli Tıp Kurumu raporlarına göre yerinde olduğu, bu nedenle sanığa ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası verilmesini talep etti.AVUKAT AĞLADIÖldürülen Beyza Çökekoğlu’nun avukatı Hülya Gök de, “Hepimiz, anneyiz, babayız. Hepimizin çocukları var. Sanığın böyle bir davranışı ne insan vicdanına, ne de kamu vicdanına sığar. Beyza’nın bu hafta küçük bir kız kardeşi oldu. Beyza onu göremiyecek. En ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. Avukat Gök’un savunma yaptığı sırada gözyaşlarına hakim olamaması dikkat çekti.Mahkeme heyeti tarafından son sözü sorulan Kezban Uslu da, “O aile ile hiçbir husumetim yoktu. Oraya taşınalı bir ay olmuştu. Bir çocuğum öldü. Diğer çocuğumu da, benden uzaklaştırdılar. Ben de bir anneyim. Böyle bir acıyı başkasına yaşatmam. Ben Beyza’yı öldürmedim. Polisin baskısıyla cinayet işlediğimi söyledim” dedi.Mahkeme heyeti, Kezban Uslu’yu ilk olarak ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası verdi. Uslu’nun mahkemedeki iyi hali gözönüne alınarak ceza, ömürboyu hapis cezasına çarptırıldı.BEYZA'NIN KARDEŞİ OLDUÖte yandın Beyza Çökekoğlu’nun annesi Asuman Çökekoğlu’nun da bir hafta önce bir kız çocuğu dünyaya getirdiği, bu nedenle halen hastanede tedavi altında olduğu, yeni doğan kızlarına ise ‘Beyza Nur’ adını koydukları öğrenildi.Olay nasıl oldu?KONYA’daki merkez Meram İlçesi Alavardı Mahallesi Kıraç Sokak’ta oturan Beyza Çökekoğlu, 30 Nisan 2009 tarihinde markete ekmek ve yumurta almak için gittikten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Konya Emniyet Müdürlü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 1 aylık soruşturma sonunda Beyza Çökekoğlu’nu evinde boğarak öldürdükten sonra cesedi odun sobasından yaktığı öne sürülen komşuları Kezban Uslu’yu gözaltına aldı. Uslu, sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.Tutuklanan Kezban Uslu’nun, akıl sağlığı yerinde olup olmadığının belirlenmesi için önce Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne, ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne gönderildi. Hakkında dava açılan Uslu, 7 Ocak 2010 tarihindeki ilk duruşmada 2008 yılında ‘Kader’ adlı kızının öldüğünü, hasta diğer kızının da 3.5 ay hastanede tedavi gördüğünü anlatırken, şöyle dedi:“Eşim beni sürekli dövüyordu. Hasta olan kızımı da benden uzaklaştırdılar. Çok yıprandım. İnthara bile teşebbüs ettiğim zamanlar oldu. Beyza’ya karşı düşmanca his beslemedim. Olay günü, sebebini bilmediğim nedenle dolayı temizlik ve çay yaptığım şirketteki işten çıkartıldım. Daha sonra markete gittim. Beyza ile orada karşılaştım. Marketten çıkınca çocuk arkamdan evime geldi. Vefat eden kızımın bebeğini aldı. Ona, ‘Annenin buraya geldiğinden haberi var mı?’ diye sordum. Bir şey söylemedi. Marketten aldığı içinde ekmek ve yumurta bulunan poşeti yere bıraktıktan sonra, ölen kızımın bebeği ile oynamaya başladı. Oynarken bebeğin kolunu yerinden çıkarttı. Bunu görünce, ölen kızım gözümün önüne geldi. Kendimi kaybettim. Tokat vurdum. Yere düştü, yığıldı. Öldüğünü sandım. Ne yapacağımı bilemedim.”Özgür SARI/KONYA, (DHA)
Hemşire, anestezi ilacıyla intihar etti Mehmet BULUT/GAZİANTEP, (DHA) GAZİANTEP Çocuk Hastanesi'nde anestezi teknisyeni olarak görev yapan 12 yıllık hemşire 31 yaşındaki Serpil Yılmaz Yıldız, ayak damarından kendine şırıngayla anestezi ilacı enjekte ederek yaşamına son verdi.Çocuk Hastanesi'nde 2009'dan bu yana anestezi teknisyeni olarak görev yapan hemşire Serpil Yılmaz Yıldız, dün rahatsız olduğunu ileri sürerek izin alıp Binevler Mahallesi'ndeki evine gitti. 2 yıl önce ikinci evliliğini öğretmen Sinan Yıldız'la yapan Serpil Yılmaz Yıldız'ı, eşi cep telefonundan aradı ancak yanıt alamadı.Sinan Yılmaz, eşinin hastaneden de rahatsız olduğunu ve evine gittiği bilgisini alınca şüphelenerek hemen eve gitti. Sinan Yıldız, kapı kilitli olduğu için açamayınca çilingir yardımıyla kapıyı açtırarak içeri girdiğinde eşinin cansız bedeniyle karşılaştı. Sinan Yıldız, hemen polisi arayarak bilgi verdi. Olay yerine gelen polis ekiplerinin yaptığı incelemenin ardından Serpil Yılmaz Yıldız'ın cesedi, otopsi yapılmak üzere Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Yapılan otopside, hemşire Yılmaz'ın, ayak parmağından damarına aşırı miktarda anestezi ilacı enjekte ederek hayatına son verdiği belirlendi. Yıldız'ın cenazesi toprağa verilmek üzere memleketi Adıyaman'ın Besni İlçesi'ne gönderildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
BALIKESİR’in Susurluk İlçesi’ne bağlı Göbel Beldesi’nde 30 yaşındaki fabrika bekçisi Murat Eser, evinde eşi 25 yaşındaki Özlem Eser ile çıplak olarak yakaladığı 29 yaşındaki Nihat Abay’ı falçatayla 5 yerinden yaralayarak öldürdü.Olay, bugün sabaha karşı saat 03.00'de Göbel Beldesi’nde meydana geldi. Göbel’deki bir fabrikada gece bekçisi olarak çalışan Murat Eser, 5 yaşında bir çocuk annesi eşinin eve bir erkek aldığı ihbar telefonu üzerine fabrikadan erken çıkarak eve geldi.İŞ ARKADAŞINI EVE ALDIBir mantar üretme çiftliğinde çalışan eşi Özlem Eser’i aynı işyerinde çalışan Nihat Abay ile evde çıplak olarak yakalayan Murat Eser, çılgına döndü. Eser, üzerinde taşıdığı falçatayla Nihat Abay’ı 5 yerinden yaraladı.Susurluk Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Nihat Abay yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Abay’ın cesedi otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Murat Eser de olaydan sonra suç aleti falçatayla birlikte Göbel Jandarma Karakolu’na giderek teslim oldu. Eser’in verdiği ilk ifadede, “Namusumu temizledim” dediği öğrenildi.Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.İbrahim PAMUKÇU/SUSURLUK (Balıkesir), (DHA)
İhsan YALÇIN/KONYA, (DHA)KONYA'da işten çıkartılan 1'i kadın 3 kişi, işten çıkartılmasına neden olduğunu düşündükleri 47 yaşındaki ustabaşı K.Ç.'ye tuzak hazırladı. İşten çıkartılan genç kız, evli ve 2 çocuk babası olan ustabaşını bir eve davet ederek kendisiyle birlikte olmak istediğini belirtti. 2 kişi de genç kızla, usta başının sevişme anını gizli kamerayla kaydedip, şantajla K.Ç.'den 80 bin TL istedi.Meram İlçesi'ndeki bir gıda imalathanesinde çalışan 32 yaşındaki S.İ., 24 yaşındaki M.D. ve 20 yaşındaki H.Ö., 3 ay içerisinde işlerinden çıkartıldı. İşten çıkartılan 1'i kadın 3 kişi işten çıkartılmasına imalathanede ustabaşı olarak görev yapan K.Ç.'nin neden olduğunu düşünerek, K.Ç.'ye tuzak hazırladı. H.Ö., yaklaşık 1 hafta önce K.Ç.'yi cep telefonundan arayarak kendisine aşık olduğunu ve birlikte olmak istediğini belirterek K.Ç.'yi bir arkadaşının evine davet etti. K.Ç.'de bu duruma inanarak H.Ö. ile Meram İlçesi'nde bir evde buluştu. Bu sırada, S.İ. ile M.D. de, genç kız ve ustabaşının buluştuğu eve gizli kamera yerleştirdi. Genç kız ve ustabaşı K.Ç.'nin sevişme görüntüleri kameraya kaydedildi. S.İ. ve M.D., daha sonra ustabaşını arayarak, H.Ö., ile seviştiklerini kameraya kaydettiklerini, 80 bin TL vermediği takdirde görüntülerini internette yayınlayacaklarını belirtti. K.Ç. bunun üzerine durumu polise bildirdi. K.Ç. parayı vermek için dün buluşma noktasında gittiğinde, 1'i kadın 3 kişi, polis tarafından suçüstü yakalandı. 3 şüpheli sorgulama ardından adliyeye sevk edildi.
Müdürün karısını öldürdü, 'çok seviyordum' dediSüleyman CÜZDAN/ADANA, (DHA) ADANA’da bir pavyonda şoför olarak çalışan 28 yaşındaki Mustafa İzgümengep, kendisini işten çıkartan ve aynı zamanda akrabası olan müdürünün evini bastı. Tüfekle ateş açan İzgümengep müdürün eşi Nilüfer Sevil Gökmen'i öldürdü, müdürü yaraladı. Olay, dün saat 21.00 sıralarında Namık Kemal Mahallesi 65102 Sokak'ta meydana geldi. Adana Eğlence Sitesi’ndeki bir pavyonda mesul müdürlük yapan 56 yaşındaki Necmi Gökmen, yanında şoför olarak çalışan Mustafa İzgümengep’e eşi 41 yaşındaki Nilüfer Sevil Gökmen’e araç kullanmayı öğretmesini istedi. İddiaya göre İzgümengep, aynı zamanda akrabası olan Nilüfer Sevil Gökmen’e otomobil kullanmayı öğretirken sarkıntılık yaptı. Kadın da durumu eşine anlattı. Necmi Gökmen bunun üzerine Mustafa İzgümengep’i işten çıkardı. Buna öfkelenen İzgümengep, eski müdürünün Namık Kemal Mahallesi’ndeki evine gitti. Evin bahçesinde Nilüfer Sevil Gökmen’i gören İzgümengep, yanında getirdiği av tüfeğiyle ateş açtı. Gökmen sol kasığına isabet eden saçmalarla ağır yaralanırken, sesler üzerine dışarı çıkan eşi Necmi Gökmen'e ateş ederek kaşından yaralayan İzgümengep kaçtı. Komşuların haber vermesiyle gelen 112 Acil Servis ambulansıyla Özel Metro Hastanesi’ne götürülen Nilüfer Sevil Gökmen, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi (ÇÜTF) Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Ameliyata alınan Gökmen, yapılan müdahaleye karşın kurtarılamadı. Kaşından yaralanan Necmi Gökmen ise ayakta tedavi edildi. Polis, şüpheli Mustafa İzgümengep’i yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı. Suç aleti av tüfeği 65087 Sokak'ta bulunurken, şüpheli Mustafa İzgümengep ise gecenin ilerleyen saatlerinde yakalandı. NİLÜFER'İ SEVİYORDUM, KOCASINI ÖLDÜRECEKTİM’ Olaydan sonra aynı mahallede gözaltına alınan şüphelinin, Necmi Gökmen’in eşi Nilüfer Sevil Gökmen’i çok sevdiğini ve yüzden kocasını ortadan kaldırmak istediğini söylediği belirtildi. Gözaltına alındıktan sonra kadının öldüğünü öğrenince sinir krizi geçiren Mustafa İzgümengep’in poliste şu ifadeyi verdiği kaydedildi: “Nilüfer’i çok seviyordum. Ona şoförlük öğrettim. Onu sevdiğimi kocası öğrenince beni işten attı. Aşkımıza engel oldu. Ben de onu ortadan kaldırmak için silah aldım. Amacım Necmi’yi öldürmekti. Nilüfer silahın namlusunu tuttu. Nilüfer’i istemeyerek vurdum.” Emniyet Müdürlüğü’nden sağlık raporu için Adli Tıp Kurumu’na götürülen şüpheli, “Seviyordum. Çıkınca seni de öldüreceğim Necmi” diye bağırdı. Mustafa İzgümengep, sağlık kontrolünden sonra adliyeye götürülürken de, “Ben onu öldürmeyecektim, Necmi’yi öldürecektim” dedi.. 2 çocuk annesi Nilüfer Sevil Gökmen’in cenazesi ise, yapılan otopsinin ardından yakınları tarafından alınarak Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi
Kadın bankacı sokakta öldürüldü Kadir ÖZEN/İZMİR, (DHA) İZMİR'in Balçova İlçesi'nde banka memuru Esra Yaşar, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce sokak ortasında başından tabancayla vurularak öldürüldü. Olay bugün saat 00.30 sıralarında, Çağdaş Caddesi 9 numara önünde meydana geldi. Bir bankanın İzmir Göztepe şubesinde çalışan 27 yaşındaki Esra Yaşar, teyzesinin evine misafirliğe gidip bir süre zaman geçirdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde teyzesinin evinden ayrılan Yaşar, otobüsle kendi evine doğru yola çıktı. Oturduğu semte geldiğinde otobüsten inip evine doğru yürümeye başlayan talihsiz kadın, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce başından tabancayla vuruldu. Duydukları silah sesi üzerine evlerinden çıkan vatandaşlar, genç kadını kanlar içerisinde yerde görünce durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde talihsiz kadının olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlendi. Polisin incelemesinde Yaşar'ın başına 1 el ateş edildiği belirlenirken, cesedi cenaze aracıyla, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Bekar olduğu belirtilen Yaşar'ın üzerinden cüzdan ve cep telefonu gibi eşyaların çıkmadığını belirten polis, genç kadını kimin öldürdüğünü belirlemek için çalışma başlattı.
Boşandığı eşini öldürdü, kendini yaraladı, küçük oğlunun elini kestiHakan ÜZER/İNEGÖL (Bursa), (DHA)BURSA'nın İnegöl İlçesi'nde boşandığı eşinin evine oğlu 3 yaşındaki Ahmet'i görmek için gelen 25 yaşındaki Bedih Kurcan, oğlunun gözleri önünde tartıştığı eski eşi 22 yaşındaki Elif Bakantepe'yi bıçakla öldürdü. Karnına bıçağı saplayarak harakiri yapan Bedih Kurcan ile olay sırasında eli kesilen oğlu Ahmet hastanede tedaviye alındı.İnegöl'de mobilyacılık yapan Bedih Kurcan dün akşam, 4 yıl önce severek evlenip 1 yıl öncede anlaşamadığı için boşandığı Elif Bakantepe'yi arayarak, tek çocukları Ahmet'i son kez görmek istediğini söyledi. Bedih Kurcan'ın bu isteğine, evinde misafirliğe gelen konuşma ve işitme engelli teyzesi 43 yaşındaki Süreyya Bakantepe, kuzeni 20 yaşındaki Cansu Bakantepe ile oturan Elif Bakantepe olumlu yanıt verdi.Kısa süre sonra Kavak Sokak’taki eve gelen Bedih Kurcan, kendisine kapıyı açan Elif Bakantepe ile belirlenemeyen nedenle tartıştı. Evin içersinde kavgaya dönüşen olayda belindeki bıçağı çıkartan Bedih Kurcan eski eşi Elif Bakantepe'nin göğsünden ve kalbine sapladı. Daha sonra bıçağı karnına saplayarak harakiri yapan Kurcan bu sırada oğlu Ahmet'in elinden yaralanmasına neden oldu. Yaralı halde evden çıkıp, yakında bulunan jandarmaya giderek teslim olan Kurcan, çağrılan 112 Acil Servis ambulansıyla İnegöl İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.Olayda ağır yaralanan Elif Bakantepe ve oğlu Ahmet ise komşularına ait otomobil le aynı hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Durumu ağır olan kadın kurtarılamazken, ölümüne neden olan Bedih Kurcan ameliyata alındı.Babasının annesini öldürmesini görüp sürekli ağlayan minik Ahmet ise eli tedavi edildikten sonra yakınlarına teslim edildi. Hastaneye akın eden Elif Bakantepe'nin yakınları sinir krizi geçirdi.
5 çocuk annesi Azize’nin, internette tanıştığı genci eve almasıyla başlayan hikâyesi, beton zeminde son buldu.Bu tuhaf trajedi Diyarbakır’da yaşandı. Azize Tekdemir (30), internet aşkı K.T.’yi gece eve aldı. Yan odadaki kocası uyanınca sevgilisiyle 3. kattan atladı. Azize branda sayesinde yaralı kurtuldu. Âşığı komaya girdi.Kocası, sığınma evine konulan Azize için “affettim” diye dilekçe verdi. Azize de kocasına döndü. Buluşup otele gittiler. Ancak Azize bu sefer 4. kattan düşüp can verdi. Koca gözaltında.Azize’nin film gibi hikâyesi 5 çocuk annesi Azize Tekdemir, internetten tanıştığı âşığını kocası uyurken eve aldı. Eşi uyanınca, sevgililer 3. kattan atladı. Kadın yaralandı, âşığı komaya girdi. Korumaya alınan kadının kocası, yeniden birlikte yaşamaya ikna etti. Çift konaklamak üzere bir otele yerleşti. 4. kattaki otel odasından düşen kadın öldüAzize’nin film gibi hikâyesi 2 ay önce başladı. 12 yıllık evli 5 çocuk annesi 30 yaşındaki Azize Tekdemir, internette tanıştığı ve uzun süreden beri telefonla görüştüğü K.T. isimli genci 3. kattaki evlerine aldı. O sırada uykuda olan eşi Selahattin Tekdemir (36), gürültüye uyanınca üçlü tartışmaya başladı. Kocasının kendisini öldürmesinden korkan Azize Tekdemir, panikleyince 3’üncü kattan atladı. Azize şans eseri önce zemin katta bulunan marketin brandasına, sonra da park etmiş bir otomobilin üzerine düşüp yaralandı.ÂŞIĞI DA ATLADI Genç kadının kendini boşluğa bırakmasından sonra âşığı K.T. de 3. kattan atladı. Ağır yaralanan K.T. hastanede yoğun bakıma alındı ve halen hayati tehlikeyi atlatamadı. Aynı hastaneye kaldırılan Azize Tekdemir ise 20 gün süren tedavisinin sonunda Van Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından mahkeme kararıyla koruma altına alındı ve Diyarbakır Kadın Sığınma Evi’ne yerleştirildi. Olayla ilgili olarak Selahattin Tekdemir polise verdiği ifadesinde, sesleri duyduğunda hırsız sandığını daha sonra K.T. ile eşini çıplak gördüğünü söyledi.‘SENİ AFFETTİM, EVİNE DÖN’ Selahattin Tekdemir, kendisini aldatan eşinin izini bir hafta önce buldu. Diyarbakır Valiliği’ne başvuran 5 çocuk babası, “Geçmişi unuttum ve eşimi affettim ona zarar vermeyeceğim” beyanını içeren bir dilekçe verdi. Valilik aile birliğini korumak adına Tekdemir’in talebini uygun buldu. Önceki gün eşi Azize ile Kadın Sığınma Evi’nde görüşen Selahattin Tekdemir, “Ben seni çok seviyorum. Yaşananları unuttum. Evine dön” dedi. Bunun üzerine Azize Tekdemir, sığınma evi yöneticilerine başvurarak “Kocam beni affetti, ayrılmak istiyorum. Eğer izin vermezseniz sizden davacı olurum” dedi. İşlemlerden sonra genç kadın sığınma evini terk etti ve kocasıyla buluştu.AZİZE’NİN ESRARENGİZ ÖLÜMÜ Selahattin Tekdemir, eşiyle birlikte Diyarbakır merkez Sur İlçesi’nde bulunan Azizoğlu Otel’e yerleşti. Otelin 4. katındaki odalarına geçen çift, görgü tanıklarının ifadelerine göre tartıştı. Odadan sesler ve bağrışmaların yükselmesinden bir süre sonra Azize Tekdemir, pencereden yere çakıldı ve olay yerinde can verdi. Otel görevlilerinin uyarısıyla gelen polis, Selahattin Tekdemir’i odanın banyosunda yarı çıplak şekilde buldu. Gözaltına alınan Tekdemir, eşinin pencereden düşerek öldüğünü öğrenince bayıldı. Diyarbakır Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Tekdemir, muayenenin ardından gözaltına alındı. Genç kadının cesedi ise otopsi için morga kaldırıldı. Selahattin Tekdemir’in bugün mahkemeye sevk edileceği öğrenildi. (Habertürk)
ANTALYA'da ilköğretim okulu öğrencisi 13 yaşındaki Buse H.'ye cinsel istismarda bulunmak suçundan tutuksuz yargılanan servis şöförü 47 yaşındaki Mehmet Ali A., 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.Öğrenci servisi şoförü Mehmet Ali A., Başöğretmen İlköğretim Okulu 7'nci sınıf öğrencisi Buse H.'ye cep telefonu hattı verip taciz mesajları gönderdiği gerekçesiyle geçen yıl 30 Nisan'da tutuklandı. Yenigün Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan kıza ‘Seni seviyorum’, ‘Mesajlaşalım’, ‘Seni öpebilir miyim?’, ‘Eşimi boşayıp seninle evlenmek istiyorum’ şeklinde mesajlar atan servis şöför Mehmet Ali A., Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Antalya Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ‘Mağdurun maruz kaldığı fiilden dolayı ruh sağlığında olumsuz bir değişmenin meydana gelmediği’ şeklindeki yazısının ardından Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 4 Ağustos'ta tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.Cinsel istismara uğradığı iddia edilen Buse H.'nin annesi Meral H. mahkemeden, kızının ruhsal sağlığının bozulduğunu iddia ederek, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'na gönderilerek olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığının sorulmasını istedi. Buradan verilen heyet raporunda, küçük kızın ‘ruh sağlığının bozulduğu’ belirtildi. Tutuksuz yargılanan Mehmet Ali A., geçen duruşmada, “Pişmanım efendim. Tam hatırlamıyorum, ancak 80- 100 kez mesaj çekmiş olabilirim. Mesajlar bana aittir” dedi.Bugün görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, Mehmet Ali A.'nın ‘cinsel istismar’ suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Bu cezayı Yargıtay onayladığı takdirde Mehmet Ali A., yattığı süre düşülerek geri kalanını cezaevinde geçirecek.Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)
ZONGULDAK’ın Çaycuma İlçesi’ne bağlı Saltukova Beldesi’nde 22 yaşındaki Özer Karagöl, 18 yıl önce annesinden boşanıp başka bir kadınla evlenen babası 43 yaşındaki Ali Osman Karagöl’ü, “Annemi neden boşadın? Küçük yaşta bizi neden terk ettin?” diyerek tornavidayla yaraladı. Hakkında açılan davada 36 yıl hapsi istenen Özer Karagöl savunmasında, “Öldürme teşebbüsüm olmadı” dedi.Saltukova’da taksicilik ve pazarcılık yapan Ali Osman Karagöl, 1985’te Sevim Karagöl ile evlendi. İki oğlu dünyaya gelen Ali Osman Karagöl, 1992’de Almanya’ya gideceğini, bunun için de bir Alman kadınla evlenmesi gerektiğini söyleyerek eşi Sevim Karagöl'den anlaşmalı olarak boşandı. Ancak evrakındaki eksiklik nedeniyle Almanya’ya gidemeyen Ali Osman Karagöl, boşandığı eşine yeniden nikah kıymayarak, 1995’te Bartın’ın Amasra İlçesi’nde tanıştığı Fatma Karagöl ile evlendi. Ali Osman Karagöl’ün bu evliliğinden de iki çocuğu dünyaya geldi.Annesi Sevim ve babasının adını taşıyan kardeşi Ali Osman ile birlikte babaannesi Ayşe Karagöl’ün yanında yaşayan işsiz Özer Karagöl, 18 ay önce evinin önünde karşılaştığı babasıyla tartıştı. İddiaya göre Özer Karagöl, “Annemi neden boşadın? Başkasıyla niye evlendin? Küçük yaşta bizi neden terk ettin?” diyerek arkasından saldırdığı babasını tornavidayla sırtından yaraladı. Yere düşerken başını beton zemine çarpan ve kolu kırılan Ali Osman Karagöl, kaldırıldığı Çaycuma Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.Olayın ardından 30 metre uzaktaki jandarma karakoluna giderek teslim olan Özer Karagöl hakkında, Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘Kasten adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan 36 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Dün görülen duruşmada, olay nedeniyle sağ tarafı kısmi felç olan ve destekle yürüyebilen Ali Osman Karagöl, eşi Fatma Karagöl ile tutuklu yargılanan Özer Karagöl hazır bulundu.Kavga sırasında babasının yere düşerek başını çarptığını belirten Özer Karagöl, “Hastaneye kaldırılması için jandarmaya giderek yardım istedim. Kendim de hemen teslim oldum. Öldürmeye teşebbüs eylemim olmadı” diye konuştu. Duruşma, eksik evrakların tamamlanması için ertelendi.Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK, (DHA)