22.12.2010 - 12:31 | Son Güncellenme:
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)İZMİR'de, başka erkeklerle telefonla konuşurken yakaladığını öne sürdüğü eşi Songül Acar'ı balta ve bıçakla öldürüp, kızları Rabia Acar ve Ebru Acar'ı da yaralayan Tevfik Acar, iki kez ömür boyu hapis ve 20 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlandı. Sanık Tevfik Acar, polis ve savcılık aşamasında cinayeti tüm ayrıntılarıyla anlatırken, mahkemede adını ‘Nur’ diye bildiği Songül Acar'ın Amerikan ajanı olduğunu, askeri bilgileri sızdırdığı gerekçesiyle öldürmesi için dedesi Ali Acar'ın talimat verdiğini söyledi. Duruşma, sanık Acar'ın, akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için ertelendi.Geçen temmuz ayında meydana gelen olayda, Gültepe Semti'nde oturan Tevfik Acar (47), iddiaya göre, gece telefonla başka erkekle konuşan, 6 çocuk annesi eşi Songül Acar'la tartışmaya başladı. Acar, eşinin, ‘Sen bu işe karışma, ben istediğim kişiyle gürüşürüm’ sözü üzerine cinnet getirdi. Tevfik Acar, eline aldığı balta ve ekmek bıçağıyla önce eşini öldürdü, ardından da kavgayı ayırmaya çalışan, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Anadolu Teknik Lisesi Endüstri ve Meslek Lisesi 9'uncu sınıf öğrencisi kızı Rabia Acar'ı (17) vücudunun çeşitli yerlerinden, diğer kızı Ebru Acar'ı ise sol kolundan yaraladı. Gözleri önünde 2 ablası yaralanan, annesi ise öldürülen Seyfi Gülmez İlköğretim Okulu 8'inci sınıf öğrencisi Emine Acar ise panik içinde sokağa çıkıp komşulardan yardım istedi. Vatandaşların durumu bildirdiği polis, olay yerine geldi. Eve girip korkunç manzarayla karşılaşan polis, teslim olan Tevfik Acar'ı gözaltına alıp olay yerine sağlık ekiplerini çağırdı. Gözaltına alınan Tevfik Acar, sevk edildiği adliyede tutuklandı.Poliste ve savcılıkta, olayı anlatan Tevfik Acar, “Eşimin başka erkeklerle birlikte olduğundan süphelerim vardı. Gece yarısı kalktığımda cep telefonuyla başka bir erkekle konuşuyordu. Telefondaki kişiye aşk dolu sözcükler söylüyordu. Erkeğe, beni bırakıp birlikte yaşayacaklarını söyledi. Ben de kendisine, ‘Sen nasıl Atatürkçü'sün. Cumhuriyeti savunuyorsun bana’ dedim. Eşim Atatürkçüydü ben ise Atatürk'ü hiç sevmezdim. Kızlarım da Cumhuriyetçiydi. Eşim bana Atatürk'e hakaret etmememi söyledi. Eğer başka erkekle konuştuğunu inkar etseydi orada onları bırakıp gidecektim. Ama bana yalan söyledi. Ne yaptığımı bilmiyordum. Mutfaktan bıçak ile odunluktan balta aldım. Rastgele vurmaya başladım. Araya kızlarım girdi. Onları da yaraladım. Çok pişmanım” dedi.HAKİM KARŞISINDA FARKLI İFADESanık Tevfik Acar, İzmir 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 2 kez ömür boyu ve 20 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. Duruşmanın başlangıcında, mahkeme başkanı Hakim Turgut Yıldırım, sanığın kimlik bilgilerini sordu. Tevfik Acar ise adının ‘Hazreti Hasan Besni’, babasının adının Tevfik Acar, annesinin ise Zübeyde olduğunu söyledi. Tevfik Acar, ‘Nur’ diye ismini bildiği Songül Acar'ı öldürmesi için dedesi Ali Acar'ın emir verdiğini belirtti. Hakim Yıldırım, sanığa, Tevfik Acar isminin çok yakıştığını bu şekilde hitap etmesi durumunda sakınca olup olmadığını sordu. Sanık Tevfik Acar ise “Ben Tevfik Acar değilim. Sensin Tevfik Acar, ben senin huzuruna geldim mübarek adam. Sen sor ben cevap vereyim. Doğum tarihim 1150. Mesleğim Ağrı'da topçu yüzbaşı. Bekarım, hiç evlenmedim. Çoluk çocuğum yok. ‘Nur’ askeri bilgilerimizi ABD'ye sızdırıyormuş. Üzerime kayıtlı hiçbir şey yok. Sadece Yüzbaşı maaşı alıyorum. Songül Acar diye birini tanımam. Dedem Ali neden buraya gelmedi. Nur'u bir ajan olarak tanırım. Kendisi dedemin yanında çalışıyordu. Dedeme ihanet etti. Ortadan kaldırmamı istedi. Ben de silahla üç dört el ateş edip öldürdüm. Diğer iki kişiyi ben yaralamadım Onları tanımam” dedi. Hakim Turgut Yıldırım, sanığa, polis, savcılık ve mahkemede verdiği ifadelerini kabul edip etmediğini sordu. Sanık, “Burada şimdi verdiğim ifadelerim doğrudur” diye cevap verdi.Duruşmaya tanık olarak gelen 11 yaşındaki B.A., sanığın babası olduğunu, olayı hiç görmediğini, komşuları tarafından uyandırıldığında sonradan gördüğünü söyledi. Sanık avukatı, müvekilinin cezai ehliyetinin yerinde olup olmadığının tespiti için tam teşekkülü bir sağlık kuruluşuna gönderilmesini talep etti. Sanık Tevfik Acar, buna karşılık, “Ben deli değilim. Kışlada çok rahatım” dedi.Duruşma, sanık Acar'ın, akli dengesinin yerinde olup olmadığının ve cezai ehliyeti bulunup bulunmadığının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderilmesine karar verilip, ertelendi.
Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, (DHA)SAMSUN’da ailesinin jandarmaya giderek, 6 gündür evde olmadığını ve ‘öldürüldüğü’ yönünde ihbar geldiğini söylediği 13 yaşındaki S.Y., İlkadım İlçesi’ne bağlı Çelikalan Köyü’nde 41 yaşındaki Nazım C. ile birlikte bulundu. Küçük kız, Nazım C.'nin kendisini zorla alıkoyup tecavüz ettiğini ileri sürdü. Suçlamayı kabul etmeyen Nazım C. tutuklandı.İddiaya göre sürekli evden kaçan S.Y. yaklaşık 6 gün önce yine evden kaçtı. Bir süre sonra ailenin yakınları, kızın Çelikalan Köyü’nde öldürülüp boş bir alana atıldığı şeklinde ihbar geldiğini söyledi. Bunun üzerine aile jandarmaya giderek durumu anlattı. Olayla ilgili soruşturma başlatan jandarma köyü didik didik aradı. S.Y. dün, köyün çıkışında bir barakada, daha önce evlenip boşanmış Nazım C. ile birlikte bulundu.S.Y. ifadesinde Nazım C.'nin kendisini zorla buraya getirip kapattığını öne sürerek şunları anlattı:“İlyasköy Mahallesi’nde gezerken Nazım C. yanımda arabasıyla durdu. ‘Seni gezdireyim mi’ deyince otomobile bindim. Daha sonra beni bir barakaya getirerek kapattı ve zorla tecavüz etti. Dışarı çıktığında da kapıyı üzerimden kilitliyordu.”Küçük kızın ifadesi üzerine gözaltına alınan ancak suçlamayı suçlamayı kabul etmeyen Nazım. C., İfadesinin ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Tecavüz ettikleri 15 yaşındaki amca kızını asarak öldürmüşler Cem EMİR/DİYARBAKIR, (DHA)DİYARBAKIR’da amca çocukları tarafından tecavüz edilen, ardından da ahırda asılarak ‘intihar’ ettiği izlenimi verilen 15 yaşındaki Havva E. cinayetinin sanıkları, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 12 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.Diyarbakır’ın Kocaköy İlçesi’ne bağlı Sergen Köyü’nde oturan 15 yaşındaki Havva E., 29 Nisan 2009 günü evlerinin ahırında asılı bulundu. Yapılan otopside Havva E.'nin bakire olmadığı belirlendi. Bunun üzerine soruşturma derinleştirildi ve olayın ‘intihar’ değil cinayet olduğu ortaya çıktı.Hem tecavüz, hem de cinayeti gerçekleştirdikleri gerekçesiyle amcasının çocukları Mehmet E. ve Hüseyin E., sadece tecavüz olayına karıştığı gerekçesiyle yine amcasının oğlu 16 yaşındaki V.E. ile oğlu Mehmet ve yeğeni Hüseyin E.'ye ‘Kendisi intihar etsin veya siz ettirin’ diyerek azmettirdiği gerekçesiyle de amcası Abdurrahman E. tutuklandı.Sanıklar baba- oğul Abdurrahman ve Mehmet E. ile Hüseyin E. ve V.E. hakkında dava açıldı. Yapılan DNA testinde, Havva E.’ye Mehmet E., Hüseyin E. ve V.E.’nin tecavüz ettiği belirlendi. Abdurrahman E.'nin de oğlu Mehmet E. ile yeğeni Hüseyin E.'yi cinayete azmettirdiği saptandı.SANIKLARDAN BİRİ ÖLDÜ Yargılama sırasında yaşı küçük olan V.E., bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklardan Mehmet E. ise cezaevinde yakalandığı bağırsak kanseri nedeniyle bir süre önce tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.Diyarbakır 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen tecavüz ve cinayet davasının dünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Abdurrahman E., Hüseyin E. ve tutuksuz yargılanan 16 yaşındaki V.E. katıldı. Duruşma V.E.’nin yaşının küçük olması nedeniyle kapalı oturumla gerçekleştirildi. Sanıklar savunmalarında suçlamayı kabul etmedi.‘CESETTE DARP İZİ YOK’Mahkeme heyeti daha sonra esas hakkında mütalaasını okuması için savcıya söz verdi. Savcı mütalaasında, asılarak öldürülen Havva E.’nin cesedine Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan otopside silah yarası, dayak izi, cebir, boğma ya da boğuşma izinin bulunmadığını belirtti.Otopsi sonucunda Havva E.'nin canlıyken asıldığı, bakire olmadığı, kızlık zarının kısa bir zaman diliminde 1 ya da 5 gün önce yırtılmış olduğunun tespit edildiği mütalaada belirtildi. Mütalaada, İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nin raporunda, tırnak örneklerinden elde edilen Havva E. ve başka kişilere ait olabileceği değerlendirilen karışık DNA tiplerinin sanık Mehmet E. ve başka kişilere ait DNA profillerini içerdiği kaydedildi.Durumun ölen Havva E.'nin ablası olan şikayetçi Mühbet E.’nin jandarma ve mahkemede alınan beyanlarından da anlaşıldığı kaydedilen savcının mütalaasında, sanıklar Mehmet E., Hüseyin E. ve V.E.'nin tecavüz ettikleri yer aldı.CANLI CANLI ASMIŞLAR Savcı mütaalasındada cezaevinde ölen sanık Mehmet E. ile diğer sanık Hüseyin E.'nin, amcalarının kızına tecavüz ettiklerinin ortaya çıkmamaması ve suçu gizlemek, delilleri ortadan kaldırmak ve yakalanmamak amacıyla Havva E.’yi canlı iken asarak öldürdükleri ifade edildi. Mütalaada, Havva E.'nin amcası olan sanık Abdurrahman E.'nin hem oğlu Mehmet'e hem de yeğeni Hüseyin'e, “Kendisi intihar etsin veya siz ettirin” diyerek cinayete azmettirdiği, asma eylemini de Mehmet E. ve Hüseylin E.'nin gerçekleştirdiği belirtildi.AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜRBOYU İSTEMİSavcı mütalaasında, sanıklardan Abdurahman E.’nin ‘kasten adam öldürme’ suçuna azmettirmek, sanık Hüseyin E.’nin maktuleye karşı ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ile ‘kasten öldürmek’ suçlarından ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası, yaşı küçük olan V.E.’ye de tecavüz suçundan 12 yıla hapis cezası istedi. Sanıklardan Mehmet E.’nin ise yaşamını yitirmesi nedeniyle davasının düşürülmesi istendi.
Dini sohbetlerde ölüp dirilme numarası yaparak 4 genç kıza ilaçlı çay ve su içirterek tecavüz etti Adana'da kendisini mehdi olarak tanıtıp, dini sohbetlerde ölüp dirilme numarası yaparak 4 genç kıza ilaçlı çay ve su içirterek tecavüz ettiği iddia edilen Mustafa Almas (41) mahkemede, "Onlar beni buldu. Zorla değil, istedikleri için ilişkiye girdim. Bu aptallar komplo kurup beni tutuklattı" dedi. Sanık Almas'ın, Nevşehir'de babasıyla ilişkiye girdiği iddiasıyla eşini öldürdüğü ve akıl sağlığı yerinde olmadığı için serbest bırakıldığı da belirlendi.Adana'nın Şakirpaşa Mahallesi'nde güneş enerjisi sistemleri satan ve çevresine kendini mehdi olarak tanıtan Mustafa Almas'ın, H.K. (14), yanında muhasebecilik yapan F.M.U. (31), iş için gelen M.Y. (21) ile işyerinde çalışan işçisinin kız kardeşi K.C.'ye (20) geçtiğimiz yıl tecavüz ettiği iddiasıyla Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada yargılanmasına devam edildi. "Çocuğa ve reşit kadınlara cinsel saldırıda bulunmak" suçlarında kendisine yardımcı oldukları öne sürülen tutuksuz sanıklar ikinci eşi Ayten Almas (25), İbrahim Ceylan (24), Saniye Vural (35), Almas'ın kız kardeşi Filiz Ceylan (34) ve Emrah Uysal (25) ile birlikte yargılanan tutuklu Almas, suçlamaları kabul etmedi."ÖLÜP DİRİLİYORDU""Namaz kılarken her şeyi görürüm" dediği ve evine dua okumaya gelenlerin yanında düşüp ağzından ve burnundan kan getirip ölüp tekrar dirilme numarası yaparak genç kızları ve kadınları kendine bağladığı iddia edilen sahte mehdi Almas, kimseyle zorla cinsel ilişkide bulunmadığını öne sürdü. Almas, "Benimle birlikte yaşayanlar kendileri beni buldu. İstedikleri için ilişkiye girdim, zorla yapmadım" dedi. Hoşuna giden kızlara, eşi ve yanında çalışanların yardımıyla ilaçlı çay ve su içirtip tecavüz ettiği öne sürülen Almas, kadınların komplosuna uğrayıp tutuklandığını söyledi."ARABAM HAYVAN BAĞIRTISI ÇIKARTIP GERİ GERİ GİTTİ"Irak'taki askeri üslere kombi üretip sattıklarını, yıllık cirolarının ise 30 milyon lira olduğunu ifade eden Almas, kazancını kimsesizlere ve yoksullara harcadığını iddia etti. Almas, savunmasında zaman zaman tuhaf iddialarda da bulundu. Hakkında 51 yıl hapis cezası istenen Almas, "K.'yi hasta olduğu için ailesi bana verdi. K., 18 yaşında olduğunu ve evlenmek istediğini söyledi. Bu sırada kullandığım araba ile hızlı bir şekilde gidiyordum. Birden bire araba bir hayvan bağırtısına benzer ses çıkartarak geri geri gitmeye başladı. K. kendisine 7 yaşında, ablasına ise 8 yaşında amcasının tecavüz edip fuhuşa sürüklendiklerini söyledi. Hatta babamın da kendisiyle cinsel ilişkide bulunduğunu belirtti. K.'nin annesine (Ne bu rezalet) dediğim için beni öldürmeye kalktılar. Babam ve ailem fabrikayı elimden almaya çalıştı" dedi."BENİ TUTUKLADIĞINIZ İÇİN SİZE KIZDI"Mahkeme Başkanının, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gidip gitmediğini sorduğu Almas, "Birkaç gün önce geri döndüm. Hatta ihtisas kurulu başkanı benimle görüşürken (Seni nasıl tutuklamışlar) diyerek size kızdı" diyerek tahliyesini istedi."SANIĞA FAZLA SÖZ VERMEYİN"Tecavüze uğradığı iddia edilen kadınlardan M.Y.'nin avukatı, sanığa fazla söz verilmesinden yakınıp, "Sanığın anlattıkları müvekkilimin ruh sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. Sanığa fazla söz verilmemesi ve müsamaha gösterilmemesini talep ediyorum" dedi.EŞİNİ ÖLDÜRÜP SERBEST KALMIŞSanık Almas'ın, Nevşehir'de babasıyla ilişkiye girdiği iddiasıyla eşi Sıdıka'yı öldürdüğü ve akıl sağlığı yerinde olmadığı için serbest bırakıldığı da belirlendi. Haklarında 15 yıldan 39 yıla kadar hapis cezası istenen diğer tutuksuz sanıklar ise olaylarla ilgilerinin olmadığını söyledi.RAPORLAR BEKLENİYORDuruşma, Almas'ın akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi ve tecavüze uğradığı iddia edilen 4 kadının ruh ve beden sağlıklarıyla ilgili raporun alınması için ertelendi. (Habertürk)
ADANA’da dövülüp elle boğulduktan sonra atıldığı ormanlık alanda belden aşağısı çıplak halde bulunan 44 yaşındaki Berrin Akmansoluk’dan elde edilen spermlerin, olayla ilgili yargılanan 3 sanığa ait olmadığı anlaşıldı.Sarıçam ormanlarında, kocasından yıllar önce boşanan bir çocuk annesi Berrin Akmansoluk’un cesedi vatandaşlar tarafından bulundu. Akmansoluk’un en son birlikte olduğu iddia edilen arkadaşları Jandarma Astsubay Başçavuş 37 yaşındaki Murat Okur ile oto alım satımı yapan 25 yaşındaki Gökhan Can ve aynı yaştaki Nurullah Bedir gözaltına alındı.Sanıklar, ifadelerinde karşılıklı birbirlerini suçladı. Can ile Bedir tutuklandı, astsubay tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Haklarında ‘cinsel saldırı ve kasten öldürme’ suçundan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan sanıklar 7’inci kez çıktıkları duruşmada yine birbirlerini suçladı.“İKTİDARSIZSIN DEDİ”Sanıklardan Nurullah Bedir, olay gecesi astsubay Murat Okur’u kendi evine bıraktıktan sonra, Can ve Akmansoluk ile birlikte çorba içmek için Kozan’a giderken, ormanlık alana geldiklerinde Can ile Akmansoluk’un dışarı çıktıklarını belirterek, “Ben cinsel ilişkiye gireceklerini düşündüm. İkisi tartışmaya başladı. Berrin, Gökhan’a ‘iktidarsızsın’ diye hakaret etti. Gökhan da küfrediyordu. Yanlarına gittim, ayırırken Gökhan bana da vurdu. Ben de yola çıktım, 10- 15 dakika sonra Gökhan da geldi. Berrin’i sorduğumda sinirlenip dövdüğünü, başkasının onu almaya geleceğini söyledi” dedi.“BEN UYUMUŞUM”Olay akşamı trafik kazasına karıştıklarını ve olay yerinden astsubay Murat Okur’un getirdiği araçla Bedir’in evine döndüklerini anlatan Gökhan Can ise, “Biz Nurullah’ın evine döndük, Murat olay yerinde kaldı. Eve geldiğimizde Nurullah ile biz eve çıktık, Berrin araçta kaldı. Ben üzerim ıslandığı için elbise istedim. Üzerimi değiştirdikten sonra kanepeye uzandım, uyumuşum. Bir süre sonra Nurullah’ın sesi üzerine uyandım. Ben öldürme olayına katılmadım. suçsuzum” diye kendini savundu.KİMLİĞİ ASTSUBAY SAPTAMIŞ Cinayetle bir ilgisinin olmadığını savunan astsubay Murat Okur, öldürülen Akmansoluk’u arkadaşları kanalıyla tanıdığını ileri süren şöyle dedi:“Çorba için Kozan’a gitmeye karar verdiler. Ben araçtan inip, Bedir’in evine gittim. Aradan 15 dakika geçmişti ki, kaza yaptıklarını öğrendim. Olay yerine gittim. Nurullah, Gökhan ve Berrin benim getirdiğim araçla gittiler. Beni de jandarma ekipleri bıraktı. Ben Nurullah’ın evinde otururken, Nurullah ve Gökhan geldi. Berrin’i evine bıraktıklarını söylediler. Geceyi Nurullah’ın evinde geçirdik. Ceset bulunduktan sonra Berrin’in kimliğini ben tespit ettim, ailesine de haber verdim.”KİMLE OLDUĞU ARAŞTIRILACAKAkmansoluk’tan elde edilen spermle sanıkların DNA’ları ile yapılan karşılaştırılmasında spermin sanıkların dışındaki bir kişiye ait olduğunun anlaşıldı. Bunun üzerine mahkeme heyeti, sanık Gökhan Can’ın avukatı M. Rahmi Yalçın’ın talebi üzerine, kadınla en son kimin cinsel ilişkiye girdiğinin tespiti için, kadının kendi cep telefonuyla görüştüğü erkeklerin araştırılmasına karar verdi. Ayrıca Bedir’in mahkemeye gönderdiği ihbar mektubunda ‘Berrin Akmansoluk’un Astsubay Murat Okur ile sevgili olduğu ancak kadının Okur’u mesai arkadaşıyla aldattığı, bu yüzden astsubayın Berrin’i öldüreceğini kendilerine söylediği’ şeklindeki iddiası üzerine Okur’un mesai arkadaşlarının da DNA örneklerinin alınmasına karar verilerek duruşma ertelendi.Mehmet KAYMAK/ADANA, (DHA)
16 yaşındaki zanlıdan olayın şoke eden ayrıntıları.Samsun'da evlerine gelip annesi, Güller B.'ye tecavüz etmek isteyen komşuları Cemil Karakurt'u tabancayla öldüren 16 yaşındaki F.B. hakim karşısına çıktı Canik İlçesi Gölalan Köyü'nde Ağustos ayından meydana gelen olayda, iddiaya göre eşinin kendisini terk etmesinden 47 yaşındaki Hamit B.'yi sorumlu tutan Cemil Karakurt, aralarında husumet bulunan ailenin evine gitti.Kapıyı açan eşi Güller B.'ye, “Karım senin kocanla ilişkisi yüzünden beni terk etti. Yuvamı yıktınız. Namus meselesi neymiş size göstereceğim” diyerek başka bir odaya doğru sürekleyip tecavüz etmek istedi.Güller B.'nin bağırıp yardım istemesi üzerine uyanan oğlu F.B. komşuları olan Cemil Karakurt'u tabancayla ateş ederek öldürdü. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen F.B. tutuklandı.Samsun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömür boyu hapis cezası istemiyle dün ilk kez hakim karşısına çıkarılan F.B., babası Hamit ile öldürdüğü Cemil Karakurt'un eşi hakkında köyde dedikodu çıktığını anlatırken şöyle dedi: “Cemil, eşinin kendisini terk etmesinden dolayı babamı suçluyordu."BANA DA KÜFÜR ETTİ"Aramızda husumet vardı. Sabah, annemin çığlık seslerine uyandım. Seslerin geldiği odaya girince Cemil'i annemin elbiselerini çıkarmaya çalışırken gördüm. Annemi bırakmasını istedim. Bana da küfür etti. Ben de ölen amcamdan kalan ruhsatsız tabancayı alarak tekrar odaya döndüm.Annemi bırakmasını tekrarladım. Aldırmayınca 1 el ateş ettim. Annemi bırakıp benim üzerime gelmeye başladı. Korkuyla ateş etmeye devam ettim. Onu öldürmesem anneme tecavüz edecekti.”"SENİN KOCAN KARIMI NASIL YAPTIYSA" Duruşmada tanık olarak dinlenen anne Güller B. olay günü eşi ve büyük oğlunun işte olduğunu söyleyerek, “Zil çalınınca kapıyı açtım. Cemil Karakurt, üzerime saldırdı.‘Senin kocam benim karımı nasıl yaptıysa ben de seni yapacağım’ diyerek beni sürekleyerek odaya soktu ve elbiselerimi çıkarmaya başladı. Boğuşurken çığlık atmaya başladım.Bu sırada oğlum geldi. Beni bırakmasını istedi. Bırakmayınca da tabancayla ateş etti. Oğlum onu öldürmeseydi bana tecavüz edecekti” diye konuştu. Dava tanıkların dinlenmesi için ertelendi.İsmail AKDUMAN/SAMSUN (DHA)