Zenginlerin her yıl Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu toplantılarını kıskanan fakirler, “Başka bir dünya mümkündür” diyerek “Alternatif Küreselleşme’nin şartlarını oluşturma arayışında” 2001 yılında Porto Alegre’de “Dünya Sosyal Forumu” toplantılarını başlattılar.
Fakirler de her yıl Davos toplantıları ile aynı tarihlerde toplanır oldular. Ama on yılda yavaş yavaş nefesleri kesildi. Beceremediler, ipin ucunu bıktılar. Veya para olmayınca hiçbir şey olamayacağını anladılar. Her ülke kendi toplantısını yapsın denildi. Bu yıl 6-11 Şubat’ta Senegal’de Dakar Üniversitesi’nde toplanalım denildi. İş cıvıdı.
Büyüklerimiz ne demiş? Parası olan devesini yedi dağdan aşırır, parası olmayan yolunu düz ovada şaşırır...
İşte o biçim..
Davos toplantılarını 1971 yılında başlatan Dr. Klaus Schwab akıllı adamdır. Hedef kitleyi zenginler olarak seçti. Daha doğrusu hedef kitle “Zenginlerin zengini” olarak belirlendi. Davos zenginlerin görülmek, fakirlerin de onları görmek için gittikleri bir sosyal panayır halinde gelişti.
Zengini sevmeyen politikacı, devlet adamı olur mu? Zenginler panayırına politikacılar ve devlet adamları da gelir olunca, Davos ünlendikçe ünlendi.
Zenginler panayırı
“Zenginler panayırının” fakirlerin ilgisini çekmemesi mümkün mü? Görsel ve yazılı medya organları, Davos panayırında olan biteni “zengin düğünü” anlatır gibi, ballandıra ballandıra anlatır olunca, her ülkeden işadamları, politikacılar ve devlet adamları, zenginlerle bir arada olmak için Davos’a koşmaya başladı.
Davos toplantılarında zenginlerin bir araya gelerek daha zengin olmanın planlarını kurmalarına karşı çıkılamaz. Bu onların hakkıdır. Huzursuzluk zenginlerin daha çok zengin olma arayışında “küreselleşme” adını verdikleri oluşum içinde sosyal hakları, fakirliği, gelir dağılımındaki dengesizliği, sanatı ve tümüyle insanı unutmalarıdır.
Davos karşıtı ilk ciddi hareketi 1998 yılında zengin ülkelerin imzaladıkları “Çok Taraflı Yatırım Anlaşması” (MAI Multilateral Agreement of Investment) başlattı. OECD çerçevesinde gizli müzakereler sonucu oluşturulan bu anlaşmayı “kapitalistlerin anayasası” olarak kabul eden “ezilmişler” ile “ezilmişlerin yandaşı entelektüeller” sokak hareketlerinin ateşini yaktı.
Açların durumu ümitsiz
Davos toplantıları başta olmak üzere zenginlerin bir araya geldiği uluslararası toplantılar sırasında vurdulu -kırdılı gösteriler yapılır oldu..
Fakat daha sonra alternatif düşüncenin, kaba güç ile değil benzer platformlardaki tartışmalarla ortaya konulmasının yararı anlaşıldı.
İlk oluşum İsviçre’nin Lozan kentinde ortaya çıktı. “Davos’u Gözleme Grubu” (The Public Eye on Davos) oluşturuldu.
Derken, 2001 yılında Brezilya’nın Porto Alegre kentinde Dünya Sosyal Forumu’nun ilk toplantısı yapıldı. Her yıl Davos toplantısı ile aynı tarihte alternatif toplantıların yapılması için yola çıkıldı. Ümitler, bekleyişler işe yaramadı. Forumun kendi gitti, ismi kaldı yadigâr.
Fakirler gene aç, gene susuz... Yılda 15 milyon çocuk açlıktan ölüyor. 500 milyon kişi aç ve susuz.1.3 milyar kişi günde 1 doların, 2 milyar kişi 2 doların altında gelir ile yaşamını sürdürüyor. Onların durumunun iyileşeceği yok. Ama zenginler Davos’ta bu yıl “Yeni Gerçek” arayışında. Yeni gerçek denilen şey ise krizin faturasının fakirlere ödetileceğidir. Niyet kesin. Önemli olan bunun nasıl yapılacağı konusunda görüş alışverişidir.