GündemTiyatronun klasik müzikle buluşması

Tiyatronun klasik müzikle buluşması

27.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Emir Gamsız ve Spolin-İst Öykü Tiyatrosu, İş Sanat’ın yeni sezonunda küçük tiyatroseverlere Beethoven ve Shakespeare’i bir araya getiren “Fırtına”yı sunuyor

Tiyatronun klasik müzikle buluşması

Emir Gamsız ve Spolin-İst Öykü Tiyatrosu, İş Sanat’ın yeni sezonunda klasik müzik ve tiyatronun bir arada olduğu bir gösteriyle minik tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor. Beethoven’ın 250’nci yaşı için hazırlanan bu gösteri, Shakespeare’in “Fırtına” oyununun 7 - 11 yaş arası çocuklara özel bir uyarlaması. Hem küçüklerin hem de büyüklerin izleyebileceği “Fırtına”yı oyunun yönetmeni Ege Maltepe, piyanist Emir Gamsız ve “Prospera” karakterine hayat veren Ceyda Düvenci ile konuştuk.

Haberin Devamı

Projenin içeriğinden bahseder misiniz?

Emir Gamsız: Gösterimiz, benim “Geveze Piyanist” formatında çocuklarla klasik müzik üzerine yaptığım bir sohbetle başlıyor. Geveze Piyanist’te biz, müzik dinlerken bir yanda da müzik hakkında sohbet etmeyi çok severiz. Oyunumuzda metinler, görseller ve çeşitli animasyonlar var. Bu yüzden de okuma yazmayı bilen çocuklar için daha uygun. Dolayısıyla 7-11 yaş sınırı var. Bu yıl Beethoven’ın 250’nci doğum yıl dönümü. 16 Aralık’tan itibaren bir yıl boyunca doğduğu şehirde birçok etkinlik düzenlenecek. Türkiye’deki bazı müzisyenler de Beethoven’ın 250’nci doğum günü sebebiyle çeşitli konserler verecek. Ancak bildiğim kadarıyla Beethoven’ın hakkında çocuklar için düzenlenen tek gösteri bu. İlk bölümde çocuklarla “Müzikle kendimizi nasıl ifade ederiz?”, “Müzik ne ifade eder?” ve “Şarkıyla müzik arasında ne fark var?” soruları üzerinden sohbet edeceğiz. Ardından oyunun ikinci yarısında da Beethoven’ın müzikle Shakespeare’in hikâyesini nasıl anlattığını göreceğiz.

Haberin Devamı

Neden Shakespeare’in “Fırtına” oyununu uyarladınız? Beethoven ve Shakespeare arasında nasıl bir bağlantı var?

Ege Maltepe: Beethoven’ın Shakespeare’in oyunundan esinlendiği teorisi bizi çok heyecanlandırıyor. Çünkü besteciler genelde sonatlarına isim koymaz. Bizim bildiğimiz isimler sonradan yayıncıların daha iyi satması için koyduğu isimler. Ama “Fırtına”nın ismini Beethoven kendisi koymuş. Tabii, o dönem Romantik Alman Akımı’nda “stres” ve “fırtına” üzerine bir akım var. O dönemde “Fırtına” tablolarını ve Goethe gibi yazarların kitaplarında “fırtına” temasını inceledikleri görülüyor. Beethoven da aynı şekilde incelemiş. Bir de Beethoven’ın günlüklerinde kendi kardeşleriyle kavgalı olduğunu okuruz. Bu yüzden de Prospero’nun abisiyle olan kavgası, ders verme ihtiyacı bence Beethoven’ı heyecanlandırmış olabilir. Ayrıca Beethoven’ın çok kitap okuduğunu ve edebiyatı da sevdiğini biliyoruz.

Proje nasıl ortaya çıktı?

Emir Gamsız: İş Sanat’ın sanat yönetmeni Defne Turaç, bize çocuklar için bir gösteri yapmamızı teklif ettiği zaman Ege ve ben müzikle tiyatroyu birleştirmeyi düşündük. Zaten biz yıllardır tiyatro ve müziği birleştirdiğimiz işler yapıyorduk. Bu gösterinin temelleri de New York’taki ünlü kafe Caffe Vivaldi’de atıldı. Biz orada “Drama in Beethoven” isimli gösteriye başladık.

Haberin Devamı

Ege Maltepe: 2010’da, Beethooven ile Shakespeare ilişkisinden ve “Fırtına”dan ilk o gösteride bahsetmiştik.

Emir Gamsız: Ondan sonra bunu biraz daha geliştirip çocuklar için uyarlayabileceğimiz bir hale dönüştürdük. Ege, bu “Fırtına” oyununun tamamının kısaltılmış bir versiyonunu hazırladı.

Tiyatronun klasik müzikle buluşması

Ceyda Düvenci: İlk kez çocuk oyununda oynuyorum

Ege Maltepe ve Emir Gamsız ile nasıl bir araya geldiniz?

Emir benim çok eski arkadaşım. Yıllar önce Amerika’ya yerleşmişti. Bu yüzden de Ege ile tanışma fırsatım olamamıştı. Türkiye’ye döndükten sonra ilk projeleri oluyor “Fırtına”. Emir bu proje için beni aradı ve birlikte çalışıp çalışamayacağımızı sordu. Ben de seve seve kabul ettim.

Bir çocuk oyununda yer almayı nasıl tarif edersiniz?

Haberin Devamı

Çok heyecanlı bir duygu. Hayatımda ilk kez bir çocuk oyununda oynuyorum. Çok garip bir duygu. Ama tabii içeriği de yüklü bir oyun. Benim için önemli olan çocukları bir adım ileri götürecek bir oyun olması. Ben de klasik müzik öğreniyorum bu süreçte. Bir de bu süreçte ben de çocuk oldum, diyebilirim. Çünkü klasik müzikte çocuktum. Öyle büyük bir bilgi dağarcığım yoktu. Sadece dinlemekten keyif alıyordum. Ama kimi, neden dinlediğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Şimdi yavaş yavaş onu öğreniyorum.

Oyunun çocuklara klasik müzik açısından nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsunuz?

Bence klasik müziği bilerek dinlemekle sevdiğin için dinlemek arasında ciddi bir fark var. Bu anlamda çocuklara “Neden klasik müzik?” ve Shakespeare ile Beethoven’ı anlatacak olması önemli. İlk perdede Emir ile ben çocuklara klasik müziği anlatıyoruz. Dolayısıyla bu bilgiyle beraber Shakespeare ve Beethoven’ı ortak paydada buluşturan “Fırtına”yı izleyecekler. Ama en azından oyundan çıktıklarında Beethoven’ın Shakespeare’den esinlenerek “Fırtına”yı yazdığını bilecekler. Bu çok kıymetli bir kazanım.