15.06.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Mert İnan - İstanbul
İlkbaharda birçok kişinin kabusu haline gelen polen alerjisinin yağışların etkisiyle Haziran ayında da görülmeye başladığını söyleyen Hacettepe Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, “Bu ay sonuna kadar polen etkisinin sürmesini bekliyoruz. Ankara’da ortalama süre 3 ay ve ana etken çimen polenleri olmasına karşın bu süre 4 aylık döneme çıkmış durumda. Vatandaşlar, Haziran’ın ilk yarısında bile alerji şikâyetiyle kapımızı çalıyor. Afrika’dan gelen çöl tozları da alerjik reaksiyonların artmasına neden oldu. İklim değişikliğinin önüne geçilmezse alerji sorunları katlanarak artacak” dedi.
Daha da alerjik
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği’nden Doç.Dr.Ayşer Bilge Öztürk ise küresel iklim değişikliğinin alerjik reaksiyonlar üzerindeki etkisi hakkında şunları söyledi: “Alerjik rinit dediğimiz bahar alerjisi neredeyse nüfusun yüzde 30’unu etkiliyor. Bahar alerjisinin en büyük nedeni polenler, ev tozu akarları ve küf mantarları. Alerjik reaksiyonlar bölgelere göre farklılık gösteriyor. En sık karşılaştığımız sorun ise çimen polenleri. Küresel iklim değişikliği polen yapısını değiştirdi. Artık polenler daha güçlü ve solunum yollarında ciddi etkilere yaratıyor. İklim değişikliğine bağlı mevsim süresindeki uzama, polen süresini de uzatıyor. Haziran ortasına gelmemize karşın, alerji sorunu nedeniyle halen hasta başvuruları alıyoruz. İklim değişikliği polen süresini uzattığı gibi, ortamdaki polenlerin daha alerjik olmasına neden oluyor.”
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi İklim Uzmanı Prof.Dr.Levent Kurnaz da polenlerin yayılma süresi ve yayılma alanlarının değiştiğini ifade ederek, “Özellikle astım hastaları iklim değişikliğinden olumsuz etkileniyorlar. Yağış rejiminin değişmesi polen alerjilerinin uzamasına neden oluyor. Normalde 30. enlem çizgisinde yer alan bölgelere düşen yüksek basınç 2-3 derece kuzeye kaydı. İklim değişikliğine neden olan en büyük etken bu kayma. Libya, Kahire, Arabistan hattını etkileyen sıcak hava bize doğru yaklaşmaya devam ediyor. Bu durum bir yandan da aşırı buharlaşma ve yağışlara neden olabiliyor” bilgisini paylaştı
Dünyadaki ısı dengesinin bozulduğuna dikkat çeken Prof.Dr.Kurnaz, “Hızlı nüfus artışı, sera gazı salınımı, ama en önemlisi de karbondioksit salınım artışı atmosferin ısı dengesini etkiledi. Kömür, petrol, doğalgaz tüketimi arttıkça atmosfer sıcaklığı arttı ve dünyanın ısı dengesi bozuldu. İlerleyen yıllarda kuzey kesimler gittikçe ısınacak. Süreç içerisinde çölleşme etkisi Türkiye’nin kuzeyine kadar ilerleyecek” diye konuştu.