02.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan - İstanbul
Hava değişimi izninin bitmesine 3 gün kala Beşir, evde fenalaştı. Ambulansla getirildiği Başkent Üniversitesi İstanbul Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Acil Servisi’nde kalbi durdu. Yoğun Bakım Uzmanı Doç.Dr.Gülay Eren ve Kardiyolog Dr.Umut Kocabaş 1 saat boyunca kalp masajı yapsa da Beşir’in kalbi tam 14 kez durdu. Ölümle yaşam arasında gidip gelirken gencin imdadına, bir başka hastanın ameliyatı için hastanede bulunan Prof.Dr. Deniz Süha Küçükaksu koştu.
Toplamda 30 dakika kalbi duran Beşir’e son çare olarak ECMO adlı yapay kalp-akciğer cihazı bağlanınca genç hasta hayata tutundu.
‘Tam bir mucize’
Prof.Dr.Küçükaksu, olanları şöyle anlattı: “Gülay hanım gelip durumu anlattı. Hemen kasıktan ‘Perfüzyona girelim, sonra ECMO’ya geçeriz’ diyerek yardımcım Doç.Dr.Vedat Bakü’yü işlemi başlatması için gönderdim. Ben de ameliyatı tamamlayarak işleme geçtim. Mevcut tabloda hastanın kurtarılması mucizedir. Çünkü hücrelerin yaşaması gereken ortam yok olmuş durumdaydı. Son çare olarak ECMO takmaya karar verdik. Cihaz; kasıktan taktığımız kanül adı verilen bio uyumlu borularla Beşir’in kanını çekip oksijenlendirip vücuda geri pompaladı. Cihaz bir nevi kalp, akciğer fonksiyonunu üstlenmiş oldu. Ömer Faruk bu sayede kurtuldu. Yaptığımız tetkiklerde sol akciğer atardamarının tamamen tıkanmış durumda olduğunu gördük. Alçı nedeniyle kan akımı yavaşlayıp pıhtı attığını anladık. Ömer Faruk 5. gün sonunda gözlerini açınca çok mutlu olduk.”