Tarih profesörü Sofuoğlu ‘Son yarım asrın hikâyesi’ başlıklı bir konferans vermiş..
- Cep telefonlarını elektronik kelepçeye benzetmiş..
- Pokemon Go oyununun yasaklanmasını istemiş..
- Pokemon Go oynayarak her tarafın resmini çekenler ülkelerini satıyor demiş.
Abartmış mı?
Çok değil..
***
Akıllı telefonlardan başlayalım.. Doğru kullanırsan nimet..
Bilgisayar gibi kullan… Gazete oku, haberlere bak, google’a gir; bir şeyler araştır, hava durumunu öğren, yol tarifi sor..
Aklınıza ne gelirse..
Böyle mi kullanıyoruz? Veya kaçımız akıllı telefonları cep bilgisayarı gibi kullanıyor?
Çok azımız!.
Mesele de bu zaten..
***
Otobüse biniyorum, metroya biniyorum, herkesin kafası önde.. Ellerde cep telefonu, gözler üzerine kilitlenmiş..
Bir şey mi okuyorlar?
Yooo..
Oyun oynuyorlar..
Kimi tavla oynuyor, kimi okey, kimi kâğıt oyunlarına takılıyor..
Cep telefonu değil, kahvehane mübarek!..
Sadece bunlar yok, çeşit çeşit, yüzlerce oyun var.. Saymakla bitmez..
Sofuoğlu’nun elektronik kelepçeye benzetmesi bundan.. O oyunlara dalan bir daha çıkamıyor..
Yolda ceple..
Evde bilgisayarla..
***
Geçenlerde Ahmet başkanla (Lisede bizim 4B sınıfının başkanıydı, o gündür bu gündür başkan) eski okulumuza gittik..
Maçka Teknik Lisesi’ne..
Gerçi adı değişti ama bizim için hala Maçka Teknik..
Elektronik Bölüm Başkanı Cengiz Yılkın Hoca’yı ziyaret ettik.. Muhteşem manzaraya karşı kahvelerimizi yudumlarken hocalarla sohbet ettik..
***
Biz 78 mezunuyuz.. Okuldan mezun olalı 38 yıl olmuş.. Bizim gibi değillerdir dedim, kalite yükselmiştir..
Nerde dediler; tam tersi, düştü..
Şaşırdım.. Nasıl olur.. Teknoloji aldı başını gitti, okullar gelişti, bilgiye ulaşma kolaylaştı, öğrenci kalitesi neden yükselmedi..
Neden gerisin geriye gitti?
Cep telefonları yüzünden dediler..
Herkesin elinde cep, akıllar orada.. Okuldan çıkan oyuna bir dalıyor, bir daha çıkamıyor.. Akılda hiçbir şey kalmıyor.. Oyun hafızaları sıfırlıyor.. Beyinleri esir alıyor..
***
Valla doğru..
Bırak lise öğrencilerini, üniversite öğrencileri de aynı hastalıktan muzdarip..
Çocuk iki dil biliyor..
İyi okul kazanmış..
Bilgisayarın başından kalkamıyor, oyundan kafasını kaldıramıyor, etrafını, dünyayı görmüyor, kendini hayata hazırlamıyor..
Fakülte bitince ne olacak?
Hayat bilgisayar oyunu değil; tekrar tekrar oynanmıyor.. Başa dönülmüyor, sil baştan olmuyor..
Anlat anlatabilirsen..
Sanal âlem oyunları eroin gibi, esrar gibi, sigara gibi, alkol gibi..
Bağımlılık yapıyor; bulaşan, tedavi olmadan kurtulamıyor..
Psikolojik yardım gerekiyor..
Prof. Sofuoğlu’nun gençlere kurtulun şu kelepçeden diye seslenmesi bu yüzden..
***
(Yeri gelmişken Maçka Teknik Lisesi’nin binası muhteşem.. Talibi çokmuş.. 60 yıllık okul.. 1. Dünya Savaşı sırasında İtalyan Konsolosluğu olarak yapılmış.. İnşaat yarım kalmış, sonra tütün deposu olarak kullanılmış.. 1957 yılında eğitim ve kültür amaçlı kullanılması için İtalya binayı Türkiye’ye devretmiş.. O gündür bugündür meslek lisesi..
Bina onarım istiyor mu? İstiyor.. Ama bina Maçka Teknik okulu olarak da kalmak istiyor.. Otel olmak, başka amaçlara hizmet etmek istemiyor..)
***
Bir de Pokemon meselesi var..
Çılgınlık, gençlerin elinde cep telefonu, ha babam Pokemon avlıyorlar.. Git şurdan iki ekmek al desen mırın kırın edenler, elinde cep, dağ bayır dolaşıyor.. AVM’lerin içinden çıkmıyor..
Pokemon deyip geçmeyin..
Çimen türü Pokemonlar varmış..
Su türü Pokemonlar varmış..
Böcek ve zehir türü Pokemonlar varmış..
Bir de her yerde karşımıza çıkacak Pokemonlar varmış..
Sadece bizimkiler değil, dünya gençliği bunların peşinde..
***
Çılgınlığın boyutunu şöyle izah edeyim..
Bir hayli oluyor, çok satan bir gazetenin günlük eki gençlik sayfası yapmaya başladı..
Gururla sundukları sayfanın ilk günkü manşeti neydi biliyor musunuz?
Hangi Pokemon nerede bulunur..
Alt başlık: Semt semt, sokak sokak, AVM AVM Pokemon rehberi..
Daha ne diyeyim..
İyi pazarlar!..