02.11.2013 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yazı: Rana Korgül
Film ve dizilerde rol alan, şu sıralar Show TV’de bir program sunan Gamze Karaman, evine dört ay önce taşınmış. “Bu evde dört kişi yaşıyoruz. Annem iç mimar Semra Benli, ablam Altunizade’deki Müzeyyen adlı restoranın sahibi, kız kardeşimse organizasyon işiyle uğraşıyor.
Burada bize iki köpeğimiz ve sokaktan bulduğumuz kedimiz eşlik ediyor. Çocukluğumdan beri Anadolu Yakası’nda oturuyorum.
Bu yakanın sakinliğini ve huzurunu çok seviyorum,” diye söze başlıyor sunucu.
Karaman, dairenin dekorasyonunu arkadaşı iç mimar Eda Kamış’la birlikte planlamış: “Eda ile beraber büyüdük. Hayatıma ve yaşam stilime çok hakim biri olduğu için onunla çalışmak istedim. Dekorasyon ve tadilat yaklaşık bir ay kadar sürdü. Fakat bazı şeylerin evin içinde yaşarken düşünülmesi ve yapılması gerektiği için hâlâ devam eden uygulamalar var. Ev yeniydi, mutfak ve banyoda yenilik yapılmadı. Fakat aydınlık, rahat ve bahçeyle iç içe bir ev olduğu için renk seçimleri, mobilya modelleri, boyutları mekana göre seçildi.”
“Fazla modern evlerden hoşlanmıyorum”
“Bir eve girdiğim zaman oranın gerçek bir ev olduğunu hissetmek isterim” diyen Gamze Karaman, “Bu sebeple ne modern, ne de klasik diyebileceğiniz, tamamen zevklerim yönünde oluşturulmuş, benim ve ailemin yaşam tarzını özetleyen bir ev oldu. Genel olarak hayatımda gittiğim konserden tutun da yemek yediğim restorana kadar pek çok şey bana ilham kaynağı olabiliyor. Bu evin de asıl ilham kaynağı, görsel ve fiziksel mekan tecrübelerim” diye ekliyor.
Karaman, çok koyu tonlardan hoşlanmadığı için açık renkler üzerine yoğunlaşmış. Objeler ve detaylar konusunda daha esnek davrandığını söyleyen sunucu şöyle devam ediyor: “Gün içinde çalıştığım için akşam eve geldiğimde çok aydınlık bir ortamdan hoşlanmıyorum. Daha çok lokal aydınlatmalarla, lambader ya da abajur gibi az, sakin ışıklarla çözdük aydınlatma sistemini. Bahçede ise yine aynı şekilde lokal aydınlatma kullandık ama benim için vazgeçilmez olan mumlar, ev ve bahçede her köşededir.”
MİMAR EDA KAMIŞ:
“Her projede bir çıkış noktası vardır. Bu evi hazırlarken Gamze ve ailesinin yaşam tarzlarını çok yakından bildiğim için hiç zorlanmadım. Önceliğimiz kitap ve filmlerdi. Eve ilk girdiğinizde sizi kitaplar karşılar. Mumlar, loş ışıklar ve renklerle huzurlu bir aile evine gelindiğinin hissedilmesini amaçladım. Gamze işi gereği kostümlerine ve aksesuarlarına ekstra özen gösterir. Bu sebeple onları doğru ve düzenli bir şekilde depolanması ve görsel olarak memnun edici olması önemli bir kriterimizdi. Kendi dekorasyon anlayışımı bu eve adapte ederken oldukça özgür bırakıldım. Bu da şansım oldu.
Bir evde ideal dekor, öncelikle hizmet alanının temel istekleri üzerine kurulmalı. Ev sahiplerinin içinde mutlu oldukları, misafirlerini keyifle ağırladıkları ve sonunda nereye giderlerse gitsinler dönmek istedikleri bir ev olmalı.”
“HER ÜRÜNÜN İŞLEVİ VAR”
Kullanmayacağım hiçbir ürünü görsel amaçlı olarak evde bulundur-mam. Eve giren her mobilya, her obje ihtiyaç sebebiyle buradadır ve fonksi-yoneldir. Rahat kanepeler, yumuşak ışıklar, mumlar, iyi müzik, kitaplar ve doğru renkler benim konforumdur. Pek çok mobilya bu eve göre özel üretildi. Herhangi bir sanatçıya ait bir tablo
ya da bir obje yok. Ama bu evin en güzel sanat eserleri, kitaplarımız
ve filmlerimiz diyebilirim.
Röportajın tamamı InStyle Home kasım sayısında.