10.02.2015 - 09:18 | Son Güncellenme:
Sissoko: 1 - Sneijder: 2 (Uğur Meleke)Bugün ligde bir sezonu 45 puanla bitiren bir takımın havuzdan aldığı ortalama pay 30 milyon lira. Ayrıca Ziraat, İddaa gibi isim hakkı kaynakları da mevcut. Eskişehirspor gibi seyirci potansiyeli olan bir kulüpseniz hanenize maç günü gelirleri de yazabiliyorsunuz. Hep söylerim, Süper Lig’in orta sınıf bir takımı, Hollanda’nın- Portekiz’in orta sınıf takımından iki kat fazla gelire sahip.Eskişehir hemen her yılı bu puanlarda bitiriyor, üstüne de son iki sezonda büyüklere 5 futbolcu (Alper, Veysel, Tarık, Erkan ve Aytaç’ı) sattı. Beşinin bonservis bedelleri toplamı 20 milyon euroya yakın. Üstelik bu iki sezonda dış transferde neredeyse hiç bonservis ödememişler. Şimdi benim anlamadığım şu: Yayın havuzu, isim hakkı gelirleriniz ortada. Fena olmayan bir tribün geliriniz olmalı. Ertuğrul Sağlam’ın yaldızladığı oyunculardan 20 milyon euro koymuşsunuz kasaya. O zaman bu takım neden sürekli zayıflıyor? O zaman Erkan’a neden 800 bin euro borç birikiyor, oyuncu neden alacağı karşılığında serbest kalmak istiyor?Dün Eskişehir’in sahaya çıkan kadrosu bence ligin en zayıflarından. Eğer isimleri Eskişehirspor olmasa, eğer itici bir tribün güçleri olmasa, Balıkesir, Akhisar ve Gençlerbirliği ile onları küme düşmenin en güçlü adaylarından biri olarak sayarım. Gerçi evinde 2-1 mağlupken 90+2’de Causic’i oyuna sokan, üstelik sakat Lawal yerine sahanın yıldızı Sissoko’yu çıkaran Skibbe faktörünü de unutmamak gerek!Sahada böylesine zayıflamış bir Eskişehir varken, Galatasaray’ın görece iyi olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Dün akşam Galatasaray da en az o buz gibi hava kadar, o bomboş tribünler kadar, topun seke seke gittiği o zemin kadar kötü. Bazen Eskişehir’den daha kötü. Hamzaoğlu’nun Galatasaray’daki en iyi hamlesi Umut-Burak çift santrforlu düzene dönmesiydi, iki oyuncu da güçlenmişti bu hareketle. İkisi birlikte sahada olmadığı anda yarı yarıya geriliyor Galatasaray ofansı.Eğer dün sahada iki sanatçı, Sissoko ile Sneijder da olmasa, çekilir bir tarafı yoktu zaten futbolun. Galatasaray’ın her pozisyonunda, iki golünün de mayasında Sneijder’ın zekâsı var. Sissoko da topa her dokunuşu kalite kokan bir Afrikalı. Evet Siyahi Afrikalılar hızlı olurlar, güçlü olurlar, ama Sissoko gibi tekniğini bulmak kolay değildir. Biraz da golü düşünse, son vuruş denese çok daha fazla konuşturur kendini Sissoko.(Milliyet)
Hamza hoca çırpınıyor (Osman Şenher)Galatasaray, dün geceki galibiyetiyle şampiyonluk yarışındaki rakiplerini kovalamaya devam ediyor... Üç puanı kötü oynadığım bir gün kazandınsa tabiki çok iyi... Ama Galatasaray, Bursaspor ve Eskişehirspor karşısında oynadığı futbolu bundan sonraki haftalara taşırsa şampiyonluk yarışının içinde olması zorlaşır...Eskişehirspor vasat bir takım... Elindeki bütün kaliteli futbolcuları satmışlar... Ertuğrul Sağlam’ı gönderip Skibbe’yi getirmişler... Çok sorunu olan bir takım... Ve ligde nasıl kalacaklar onu da bilemiyorum... Böyle bir rakip karşısında bile Galatasaray gerçekten çok zor galip geldi. Hatta Emre Güral’ın 83. dakikada vurduğu top direkt kaleye gitse Galatasaray bu maçtan hiç puan alamayacaktı. Bu galibiyet futbolcuları havaya sokmasın... Defans dökülüyor, hele Chedjou evlere şenlik... Yol geçen hanı gibi... Orta sahada Selçuk golü atmasına rağmen oyunun tamamında hiç yok... İlk yarı Yekta oynadı, başarısız oldu... Alex Telles hücuma hiç çıkamadı ve arkasına çok rahat rakip futbolcuları kaçırdı. Melo iyi mücadele etmesine rağmen çok pas hataları yaptı. Hele maçın başında öyle bir hata yaptı ki, Mori’nin şutunu Muslera kalesinde devleşmese Galatasaray maça mağlup başlayacaktı. Sneijder ilk yarı iki gollük pas verdi. Umut birini gole çevirdi, diğerinde ise başarısız oldu.Hamza hoca çırpınıyor. Oyuncuların yerlerini devamlı değiştiriyor. Bunu çaresizlikten yapıyor... Bir Burak sakatlandı, Galatasaray’ın bütün sistemini allak-bullak etti. Şuan golcüsü yok, Umut da dahil... Bu transferlerin hiç birini Hamza hoca yapmadı. Devre arası da mali sıkıntıdan kadroya takviye yapılmadı. Elindeki malzeme neyse şampiyonluk yarışına bu futbolcularla devam etmek istiyor... Bakın bir daha söylüyorum, Galatasaray’ın yerli futbolcu kalitesi düşük... Selçuk oynarsa, Burak bir de Emre Çolak... Öteki futbolculara baktığınız zaman belki isimleri büyük ama hiç biri dördüncü yıldız savaşında Galatasaray’a bir katkı sağlayamıyor...Bundan sonraki maçlar daha zorlu geçecek. Balıkesirspor, Sivasspor, Erciyesspor gibi üç düşmeye namzet takımla oynayacak. Ve arkasından da şampiyonluğun en büyük adayı Fenerbahçe ile Kadıköy’de mücadele edecek... Bu futbolla zor. Hocanın yapacağı bir şey yok, çaresiz... Tek çözüm futbolcuların kapasitesini artırması...
Bu futbolla nereye kadar! (Serhat Ulueren)ATATÜRK Stadı’nda büyük bölümü seyircisiz oynanan ama bir o kadar da zevkli ve çekişmeli bir maç izledik dün Eskişehir’de. İlk 2 gol zaten kaleciler Boffin ve Muslera’nın hediyeleriyle geldi. Muslera’nın elbette hata lüksü var. Çünkü yıllardır G.Saray’ı sırtlayan isim oldu. Önceki gün Beşiktaşlı Tolga Zengin’in yediği golün adeta kopyasını rakibe ikram etti. Yine de Muslera’ya tepki gösteremiyorum. Dün hatalı gol yedi ama 3 tane net fırsatı yine harika kurtarışlarla engelleyen isim oldu.MELO eski Melo değil ama Sneijder’e senede verilen 4 milyon 200 bin Euro’ya dün gece çok acıdım. Çünkü bu para, decoder alan, forma alan taraftarın, G.Saray seyircisinin cebinden çıkan para. Sen senede 2 maç harika oyna, gol at, kalan 30 haftada bir güzel yat. Kendisine servis edilen tüm topları çok kötü kullandı bu Hollandalı. Mayısta gelecek olan yeni yönetimin bırakın parayı artırmasını, eğer Sneijder’e senede 2 milyon Euro’dan fazla verirlerse yazık. Hem de çok yazık.AMA sözüm ona bu yöneticiler işi o kadar iyi biliyorlar ki (!) görürsünüz bak, Sneijder’e verirler senede 5 milyon Euro, attırırlar 3 yıllık yeni sözleşmeyi ve biraz daha bataklığa çekerler G.Saray’ı. MELO’NUN ADI ÇIKMIŞ!MAÇA gelirsek G.Saray 2 attı, 2 kaçırdı. Eskişehirspor’un pozisyonları çok daha önemliydi. Emre Güral’ın harika plasesinin direkte patlaması şanssızlıktı. Kısacası galibiyete yakın olan taraf Eskişehir’di. Maçın 2. dakikasında Umut’un sol koluna çarpan top da penaltı kararı çıkabilirdi. Ama Halis Özkahya’nın yıllardır iyi hakem olmadığının kanıtı 42. dakikada Melo’nun faul bile yapmadığı pozisyonda gördüğü sarı karttı. Melo’nun adı çıkmış, sabıkası bol. Bu nedenle hakemler Melo’ya gerçekten kolay kart çıkartıyor. G.Saray’da Emre Çolak dışında iyi oyuncu yoktu. Haftalardır söylüyorum, yazıyorum; bu G.Saray ligi en iyi 3. bitirir. Şampiyonluk hayal ötesi!EVET G.Saray kazandı ama tamamen şansıyla. Sahanın en kötü isimlerinden Selçuk İnan yine defans ve kaleci Boffin’in hatasıyla G.Saray’a çok önemli bir 3 puan kazandırmış olabilir ama bu futbol ve ekonomik çöküntü nedeniyle G.Saray ligi şampiyon bitiremez. Şayet ben yanılır ve G.Saray şampiyon olursa o zaman şapka çıkarırım, saygı duyarım ama Türk futboluna olan güvenim bir defa daha yerle bir olur.(Vatan)
Fraye temposu (Mehmet Ayan)KUŞKUSUZ maçı izleyemeyip sonuca bakan, bir de 3 dakikalık özetleri seyredenler harika bir G.Saray oyunu algılayacaklardır. Zinhar yanlış! Zinhar gerçek dışı! İkinci yarı sadece 2 pozisyon ve 1 gol! İlk yarı 4-5 pozisyon, bol porsiyon beceriksizlik.ŞUNU önyargısız kabul edelim. Benim için gerçek bir emek kahramanı olan, alnından düşen her damlanın altın olduğu Umut, üzgünüm ki; G.Saray santrforu değil. Yine üzülerek bildirmeliyim ki olamayacak. Bu formada Metin, Gökmen, Tanju, Hakan türü efsanelerin golcülüklerini tarih yazmışken Umut, hep bir kulübe umudu olarak adlandırılacak.Burak’ın bile tartışıldığı yerde kusura bakmasın G.Saray’ın ancak emek umudu olabilir; santraforu değil. 15 Mart 1983 doğumlu bir adama 32. yaşının son günlerinde son vuruş öğretilemez!İLK yarıdaki gol pozisyonlarında hem Umut, hem Emre sonucu elde edemeyince, zaten oyuna ortak olan Eskişehirspor ikinci yarıda tam gaz güvenle bastı marşa. Sınırlı güçlerine rağmen harika bir 2. yarı oynadılar. Farkı yine büyük takımın demli hali belirledi.MEHTER SEVİYESİ...CEZA sahasında bitirici son vuruşları yapamayan, kale alanına geldiği organize atakları sonuçlandıramayan Emre Güral ile ciddi bir şanssızlığı yaşayan Es-Es’in önünde bir de Fernando Muslera diye bir dev vardı. Bin atlı Es-Es akınlarda çocuklar gibi şen olsa da; bin atlı o gün dev gibi Urugaylı’nın saygın direnişine karşı koyamıyordu. Golde hatalı da olsa ‘oradan bir üç puan daha rica ediciiim’ türünden bir Halit Akçatepe repliği koydu puan rejisine!G.SARAY taraftarı şapkasını önüne koymalı. Bu takımın bu halde kalan haftalarda bu formuyla şampiyonluk mücadelesini sürdürmesinin olanağı sınırlı. Temposunu mehter seviyesinden, melodisini Feraye Zeybeği kıvamından öteye taşıyamazsa ‘suyun öte yanından gelen’ genç adamın işi hayli güç olur. SON not zemin ve taraftar için! Eskişehirspor yönetimi bu rezil zeminle ve uyguladığı saçma bilet satış politikasından ötürü 111 biletle gurur duyabilir! Artık bozdurup bozdurup harcasınlar kazandıkları bilet paralarını!(Vatan)