16.11.2018 - 10:41 | Son Güncellenme:
DHA
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ile tutuklu sanık Ömer Güneşsu katıldı.
Tanıkların gelmemesi üzerine sanık Ömer Güneşsu söz isteyerek, "Kadın katili olarak anılmak çok ağır bir şey. Herkesten çok özür dilerim. Nadime Tigis, imam nikahlı ikinci eşimdi. Bu dönemde kendisine mağaza açtım. Eşim olarak ona her türlü maddi destekte bulundum. Ayrılırken ofisimi, arabamı bırakıp çıktım. Ayrıldık." dedi.
Ayrıldıktan sonra Tigis'in yanına ağlayarak geldiğini, barışmak istediğini, dişlerini yaptırdığı için kendisinden para istediğini anlatan sanık Güneşsu, karıncayı bile incitecek biri olmadığını, olayın aniden geliştiğini ileri sürdü.
Sanık Güneşsu, Tigis'in kendisine küfredince çevresindeki insanların yanlış anlamasından utandığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Sadece susturmak için ağzını kapatmak istedim. Ben susturmak için eşarbı bir kez sıktım, bıraktım. Burnundan kan geldi. Sonra gittim, para aldım geldim. Geldiğimde yerdeydi. Onu öyle yerde görünce korktum, kaçtım. Sahile gittim. İntihar etmeyi düşündüm. Edemedim, çünkü çocuklarım vardı. Benim 24 yaşında hasta bir çocuğum var. Kızım var üniversitede. Eşim şeker hastası. Benim kalp rahatsızlığım var. Zor durumdayım. Allah beni kahretsin. Ben katil değilim. Ben böyle bir şey düşünmedim. Olay nedeniyle bunalımdayım, ilaç kullanıyorum. Cinayet diye bir şey yok. Olamaz. Gerçekten çok pişmanım."
Mahkeme, bir sonraki duruşmada tanıkları dinlemek için duruşmayı erteledi.
İDDİANAMADEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Ömer Güneşsu ile maktul Nadime Tigis'in uzun süre resmi nikahsız yaşadıkları, son 1-2 aydır aralarında sorunlar bulunup ayrı evlere çıktıkları belirtiliyor.
Maktulün çocukları olan müştekiler Gamze ile Göksel Gürkan'ın beyanlarına göre sanığın maktule kötü muamelede bulunduğu anlatılan iddianamede, "Olay günü sanığın maktulle çalıştığı boş daireye gittiği, para isteme meselesi yüzünden tartıştıkları, bunun üzerine maktulü eşarpla boğarak öldürdüğü" anlatılıyor.
İddianamede, öldürme kastının bulunmayan ancak eylemi kendisinin yaptığını kabul eden sanığın "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.