17.07.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Hakan Atis - Yalova
Türkiye gemi ve römorkör inşa sektöründe dünya çapında başarılara imza atıyor. Ağırlıklı olarak İstanbul Tuzla ve Yalova Altınova’da faaliyet gösteren tersanelerde yapılan gemiler Norveç, Danimarka, İrlanda, İzlanda, Ukrayna, İngiltere, Fransa, Kanada, Yeni Zelanda başta olmak üzere dünyanın her yerinde başarıyla görev yapıyor. 2005-2010 yılları arasında ilk 10 gemisini İstanbul Tuzla’da inşa eden, 2007 yılında Yalova Altınova’daki tersanelerini hayata geçirerek kapasite artıran Cemre Shipyard, halen 8 tanesi kızakta olan 18 geminin yapımına devam ediyor.
Proje tipi ve büyüklüğü farklılık gösteren gemilerin her biri 20 ile 50 milyon euro arasında değişiyor. Dışarıdan sağlanan istihdamla birlikte yaklaşık 2 bin 500 kişinin çalıştığı tersanenin gelecek dört yıllık hedefleri arasında yeni ülkelere açılmak var.
‘Marka olduk’
Cemre Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Gülcek, Rusya, Ortadoğu, Hazar ve Kanada pazarlarını hedeflediklerini belirtiyor. Geçtiğimiz 10 yıl içinde tamamı ihraç edilen 60’tan fazla gemi inşa ettiklerini vurgulayan Gülcek şu bilgileri verdi:
“Yabancılar Altınova’ya ‘Türk tersanesi ucuzdur’ diye gelmiyor. Burada yapılan işin standardının yüksek olmasından dolayı, inşa süresinin kontratta yazan tarihte biteceğini bildiği için, istekleri karşısında çok kısa zamanda reaksiyon gösteren, çözüm arayan genç heyecanlı, esnek düşünen insanlar var diye geliyor. Teknolojinin yanı sıra, güven satıyoruz. Hepsi beraber ‘marka’ algısı yaratıyor. Onu korumaya, yükseltmeye çalışıyoruz.”
Çözüm platformu
Türk tersanelerinin sadece uygulayıcı değil, sonucu etkileyen, çözüm üreten platformlar haline geldiğini belirten Gülcek şöyle devam etti:
“Bu konumun güçlenmesi için bilinçli bir şekilde eğitime, Ar-Ge’ye yatırım yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir geminin inşası sırasında yüzlerce farklı malzemeyi, ekipmanı, disiplinleri bir araya getirmek durumundasınız. Dolayısıyla o gemiyi üretirken pek çok başka şeyin üretimini, teknolojisini de tetikliyorsunuz. Bundan dolayı gemi inşası, ülke istihdamına, ekonomisine çok büyük fayda sağlayabilen ve önem verilmesi gereken bir iş sahasıdır.”
Ödüle doymuyorlar
Cemre Tersanesi, dünyanın ilk LNG yakıtlı balıkçı gemisiyle Norveç’te ‘En İnovatif Proje’ ödülünü kazandı. Rüzgar türbini destek gemisi yapımında da iddialı olan kuruluş ‘Winf of Change’ adlı gemisiyle Londra’da ‘Yenilenebilir Enerji’ alanında da ödüle layık görüldü. Gülcek, son beş yılda 435 milyon dolar civarında ihracat gerçekleştirdiklerini, önümüzdeki dört yıllık hedeflerinin 700 milyon dolara ulaşmak olduğunu belirtti.
Yan sanayi güçlenmeli
Gemi yapımında ortalama 1000 kalem malzeme kullanılıyor. Tersanelerin dış pazarlarda daha rekabetçi olabilmesi için gelişmiş yan sanayiye ihtiyaç duyuluyor.
Yeterli sayıda mavi yakalı personel bulunamaması da önemli bir problem. Yalova Altınova Tersane Girişimcileri, ‘Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığı’na devretti. Ancak stajyer yaşının kanunen 18 olması öğrencilerin staj yapmasını engelliyor.
Sektörde döviz cinsinden büyük bütçeli anlaşmalar söz konusu. Bu durum Türk sanayicilerinin bankalardan teminat mektubu almasını kaçınılmaz kılıyor. Yabancı kuruluşların geçen yıldan itibaren Türk bankalarının verdiği teminat mektuplarını kabul etmeme yönündeki tutumları sorun oldu. Ayrıca rakip ülkelerin birçoğunda gemi inşa sektörü devlet destekleriyle güçlendiriliyor. Sektör temsilcileri Türkiye’de de bu konuda somut adımlar atılması gerektiği düşüncesinde.
Gemi inşa sektörü ağır sanayi kategorisinde olduğundan çevre temizliği, iş sağlığı ve güvenliği son derece önemli Yalova Altınova’daki gemi sanayicileri bu konularda oldukça hassas. Ancak bu üç konunun ülke genelinde hızla yaşam tarzı haline getirilmesini talep ediyorlar.
Rusya pazarının potansiyeli büyük
Yalova Altınova Tersane Girişimcileri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Fazıl Uzun, sektörlerinde 1 çalışanın 7 kişiyi doyurduğunu belirtti. Rusya’da yenilenme yaşı gelmiş çeşitli sınıf ve tonajlarda 3 bin gemi olduğunu vurgulayan Uzun şunları söyledi:
“İki ülke arasında diplomatik ilişkiler kullanılarak mutlaka ele alınması gereken bir konu. Ortaklaşa neler yapabiliriz bakılması lazım. Sadece gemi inşa sektöründe değil onarımda da dünya çapında başarılıyız. Ayrıca ithal etmek mecburiyetinde kaldığımız malzemeleri bile inşa ettiğimiz gemilerle birlikte yine yurt dışına satıyoruz. Sektörde çok ciddi rekabet söz konusu. Örneğin İspanya gemi yapımını ayakta tutabilmek için kendi şirketlerine yerel yönetimler eliyle bile çeşitli destekler sağlıyor. Bizler Türk bankalarından aldığımız teminat mektuplarının yabancılar tarafından kabul edilmesinde bile sorun yaşıyoruz. Rekabet ederek geride bıraktığımız ülkelerin bu tutumlarına karşı haklı bir mücadele veriyoruz. Ancak tüm sorunlara rağmen sektörümüz iyi yolda. Ülkemize gelecekte daha da büyük katkılar sağlayacak.”