06.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Türk Reasürans AŞ (Türk Re) Genel Müdürü Selva Eren, Türk Reasürans’ın global marka olması yönünde vizyonlarının bulunduğunu belirterek, “Hatta daha iddialı bir şekilde dile getirmek gerekirse, İstanbul Finans Merkezi’nden doğan ilk global marka olarak anılmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde Türk Reasürans’ı ‘güvence ihraç eder’ konumda göreceğiz” dedi.
Eren, Türk Reasürans’ın kurulması için gerekli sermayenin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından sağlandığını anımsattı.
Kırılganlık azalıyor
Türk Reasürans AŞ’nin, Yeni Ekonomi Programı kapsamında, “ekonomik dengelenme” ve “sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme” hedeflerine Türk sigorta sektörü odağında katkı sağlayacağını aktaran Eren, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yurt içi kapasite artışı sağlayarak kritik bir gerekliliği yerine getirdiklerini vurgulayarak AA’ya şöyle konuştu:
“Bu yolla, sektörün global reasürans gelişmeleri karşısındaki kırılganlığını azaltıyor. Kuruluşumuzun üzerinden çok kısa zaman geçmesine rağmen çok sayıda kritik paydaşla iş geliştirir konuma gelmemizi çok önemli bir başarı olarak değerlendiriyoruz.”
İddialı hedefler...
Eren, Tarım Sigortaları Havuzu’na reasürör olarak önemli bir payla iştirak ettiklerini belirterek, 2020 yılında çok yüksek meblağlı bir primi bu vesileyle yurt içinde tutacaklarını vurguladı. Türk Reasürans’ın aynı zamanda bir global marka olması yönünde vizyonlarının bulunduğunu aktaran Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatta daha iddialı bir şekilde dile getirmek gerekirse, İstanbul Finans Merkezi’nden doğan ilk global marka olarak anılmayı hedefliyoruz. Bu da Türk Reasürans’ın sadece yurt içinde kapasite sağlar bir kurum olmanın ötesine geçerek, uluslararası reasürans piyasalarında rekabet eden global bir oyuncu olmasından geçiyor. Önümüzdeki dönemde Türk Reasürans’ı ‘güvence ihraç eder’ konumda göreceğiz.”
Deprem modellemesi
Selva Eren, “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın takdirleri ile 2020 yılının ağustos ayından itibaren DASK’ın işletmeciliğini Türk Reasürans olarak üstlenmiş durumdayız. Bu bizim için bir onur. Aynı zamanda bu, en büyük projelerimizden birisi” diye konuştu.
Sektör olarak en büyük ihtiyaçlardan birinin Ulusal Deprem Modellemesi olduğuna işaret eden Eren, “Noktasal Deprem Analizi çalışmaları kapsamında yönetim kurulu üyemiz sayın Prof. Dr. Mustafa Erdik önemli katkılar sağlamakta, ilerleyen dönemde kendisinin değerli yönlendirmeleriyle akademik iş birliklerine giderek ülkemiz içinde geliştirilmiş deprem modellemesini yine ülkemize hediye etmeyi hedefliyoruz” dedi.
İnsan yetiştirecek
Sigorta sektörünün en büyük eksikliklerinden biri olan, reasürans alanında yetişmiş insan kaynağının sayıca az olmasına işaret eden Eren, “Bu sebeple Türk Re olarak nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye odaklanacağız. Bu çerçevede, dünyadaki örneklerle eş değer bir eğitim programını önümüzdeki dönemlerde hayata geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.
NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?
Selva Eren, Türk Reasürans AŞ’ye neden ihtiyaç duyulduğu sorusu üzerine şunları kaydetti:
“İki temel varoluş nedenimiz var. Birincisi, yurt içi reasürans kapasitesini artırarak sigorta sektörünün gelişimine katkıda bulunmak. Bugün reasürans, sigorta şirketleri için bir güvence kaynağı olduğu gibi aynı zamanda bir maliyet kalemi ve bu kalem, global konjonktürel gelişmelere çok hassas bir biçimde bağlı.
İkincisi ise yurt dışına giden reasürans primlerini yurt içinde tutmak. Yurt içindeki mevcut şirketlere ilave olarak güvence arzını artırıyoruz.”