Einstein

Einstein

Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi. Alman İmparatorluğu'nun Ulm kentinde dünyaya gelen Einstein, yaşamının ilk yıllarını Münih'te geçirdi. Lise eğitimini ve yüksek eğitimini İsviçre'de tamamladı; fakat bir üniversitede iş bulmada yaşadığı zorluklar nedeniyle bir patent ofisinde müfettiş olarak çalışmaya başladı. 1905 yılı Einstein için bir mucize yıl oldu ve o dönemde kuramları hemen benimsenmemiş olsa da ileride fizikte devrim yaratacak olan dört makale yayınladı. 1914 yılında Max Planck'ın kişisel ricası ile Almanya'ya geri döndü. 1921 yılında fotoelektrik etki üzerine çalışmaları nedeniyle Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldü. Nazi Partisi'nin iktidara yükselişi nedeniyle 1933'te Almanya'yı terk etti ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti. Ömrünün geri kalanını geçirdiği Princeton'da hayatını kaybetmiştir. Albert Einstein, özel görelilik ve genel görelilik kuramları ile iki yüzyıldır Newton mekaniğinin hakim olduğu uzay anlayışında bir devrim yaratmıştır. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca doğrulanmıştır. E = mc2 denklemi ile formüle ettiği kütle-enerji eşdeğerliği yıldızların nasıl enerji oluşturduğuna açıklama getirmiş ve nükleer teknolojinin önünü açmıştır. Fotoelektrik etki ve Brown hareketine getirdiği matematiksel açıklamalar, modern fiziğe diğer katkıları arasındadır. Ömrünün büyük bir kısmını bütün kuramları birleştiren bir birleşik alan kuramı yaratmaya çalışarak geçirmiş ama bu çabaları sonuçsuz kalmıştır. Einstein kuantum mekaniğinin bazı sonuçlarına, özellikle belirsizlik ilkesine oldukça şüpheci yaklaşmış fakat bu yaklaşımlar ileride geniş kabul görmüştür. Einstein, Nazilerin nükleer bomba geliştirmesi endişesiyle ABD başkanı Roosevelt'e bir mektup göndermiş, ABD'nin nükleer çalışmalara başlamasını tavsiye etmiştir. Holokost sonrası Yahudilerin kendi ülkelerine sahip olması gerektiği fikrini savunmuş, İsrail'in kuruluşuna destek vermiştir. Çeşitli söyleşilerinde Yahudilik dinine ve diğer kutsal kitaplara inanmadığını belirtmiş, sosyalizme sempati duyan bir makale yayınlamıştır. Bertrand Russell ile birlikte nükleer silahlara karşı bir manifesto da yayınlamıştır. Einstein, hayatı boyunca 300’den fazla bilimsel makale yayınlamıştır, ayrıca 150’den fazla bilim dışı çalışmaları da olmuştur. Başarıları ve eserleri nedeniyle Einstein sözcüğü, “dahi” ile eş anlamlı olarak kullanılmaya başlanmıştır.  Çocukluğu ve eğitimi  Einstein üç yaşında, 1882Albert Einstein 14 Mart 1879’da Almanya’nın Ulm kasabasında dünyaya geldi. 1880 yazında ailesi Münih’e taşındı. Münih’te babası Hermann Einstein ve amcası Jakob bir elektrik şirketi kurdular. Annesi Pauline Einstein yetenekli bir piyanistti. Albert iki buçuk yaşındayken kız kardeşi Maja dünyaya geldi. Okula başlamadan önce konuşma zorlukları yaşıyordu, annesi ve babası kaygılanarak onu doktora götürmüşlerdi. Dört beş yaşlarında hasta bir şekilde yataktayken babası neşelendirmek için ona manyetik bir pusula vermişti. Pusula ibresinin hareketini o yaşta oldukça gizemli bulmuştu ve kendisinde büyük bir merak uyandırmıştı. Hermann ve Pauline Einstein Yahudi kökenli bir çiftti fakat dindar değillerdi. Dini vecibelerden daha çok çocuklarının eğitimini düşünüyorlardı. Einstein beş yaşına geldiğinde onu evlerinin yakınlarında daha iyi eğitim verdiğini düşündükleri bir Katolik Hristiyan ilkokuluna yazdırdılar. Einstein okula başladıktan sonra okuldaki sıkı disiplinden ve ezberci anlayıştan rahatsız olmaya başlamıştı. Ama okul ile hoşnutsuzluğuna rağmen yüksek notlar alıyordu. Birinci sınıfı atlamıştı ve çoğu dönemde sınıfında birinci olmuştu. Einstein’ın annesi Pauline çocuklarının erken yaşta müzik ile tanışmalarını istiyordu. Pauline Albert’ı keman derslerine, kız kardeşi Maja’yı ise piyano derslerine göndermişti. Albert keman derslerine altı yaşında başladı ve on dört yaşına kadar devam etti. Mozart’ın sonatlarını çok beğendi ve onları çalabilmek için tekniğini geliştirmek istedi. Sonunda iyi bir amatör kemancı olmuştu ve Mozart, Beethoven sonatları çalmaktan hoşlanıyordu. Einstein dokuz buçuk yaşındayken Katolik ilkokulundan ayrıldı ve Luitpold Gymnasium’da eğitim görmeye başladı.Gymnasium Antik Yunanca ve Latince’ye büyük önem veriyordu. Müfredatta ayrıca modern diller, coğrafya, edebiyat ve matematik de bulunuyordu. Einstein Latince ve matematikteki keskin mantığı seviyor ve bu derslerde en yüksek notları alıyordu. Gymnasium ilkokuldan çok daha sıkı bir disipline sahipti. Einstein burada otoriter öğretmenler ile sürekli çatışıyordu ve öğretmenleri Einstein’ın bağımsız, isyankar kişiliğinden hiç hoşlanmıyordu. Einstein’ın ailesi, eski bir Yahudi geleneği olarak yoksul bir öğrenciyi evlerinde yemeğe davet ediyordu. Max Talmud isminde yoksul bir Yahudi üniversite öğrencisi her hafta bir akşam yemeğine katılıyordu. Talmud’un ziyaretleri Einstein on yaşındayken başlamıştı ve beş yıl boyunca sürmüştü. Einstein kendisinden büyük bir üniversite öğrencisi ile konuşmaktan hoşlanıyordu ve Talmud kısa sürede Einstein’ın sıradan bir çocuk olmadığını fark etmişti. Birlikte bilim, matematik ve felsefe konuşuyorlardı. Einstein on üç yaşındayken, Talmud Immanuel Kant’ın “Saf Aklın Eleştirisi” kitabını getirdi. Einsten o yaşta kitabı anlamakta hiç zorlanmamış ve okulunda sürekli Kant hakkında konuşmaya başlamıştı. Talmud, Einstein’a sürekli çeşitli popüler bilim kitapları getiriyordu ve Einstein hepsini büyük bir heves ile inceliyordu. Bir keresinde Talmud, Öklid’in Elemanlar kitabını getirdi.Einstein kitaptaki problemler üzerinde çalışmaya başladı. Yaz bitmeden önce Einstein sadece bütün problemleri çözmek ile kalmamış, ayrıca teoremlere alternatif ispatlar da bulmuştu. Einstein on bir yaşındayken Yahudi geleneği olarak evde din dersleri almaya başlamıştı.Einstein bu dönemde büyük bir dini şevk duymaya başladı ve bütün dini vecibeleri yerine getirerek dindar olmayan ailesine örnek olmak istiyordu. Şabat günü dinleniyordu, sadece Yahudiler için helal olan gıdaları yiyordu, kendi başına dini şarkılar yazmıştı. Ama Einstein’ın dini şevki uzun sürmedi. Bir yıl içerisinde okuduğu bilim kitaplarının kutsal kitaplar ile çeliştiğini gördü. Sonrasında her çeşit otoriteden kuşku duymaya başladı ve şüpheci bir tavır geliştirdi. 1891 yazında mühendis amcası Jakob kendisine bir cebir kitabı getirmişti. Einstein o yaz cebir kitabını çalışmaya karar verdi ve amcasından çözmek için problemler istedi. Einstein en zor ve karmaşık problemleri bile çözebiliyordu. O yaz, Einstein Pisagor teoreminin tekrar bir ispatını yaptı. Cebir ve geometriden sonra Einstein kalkülüse yöneldi. On altı yaşına geldiğinde kendi başına diferansiyel ve integral hesaplamaları ile analitik geometriyi öğrenmişti. 1894’te Einstein’ın babası ve amcasının şirketi 14 yılın ardından iflas etti. İki aile birlikte İtalya’ya gitmek ve şanslarını orada denemek istediler. Ailesi Albert’ın Münih’te kalıp okulunu Gymnasium’da bitirmesine karar verdi. Bu sırada Einstein on beş yaşındaydı ve liseyi bitirmesine daha üç yıl vardı. Münih’te tek başına altı ay geçirdikten sonra Einstein bunalıma girdi ve gerginleşmeye başladı. Aile doktorunu ikna ederek sinir sorunları nedeniyle kendisinin ailesinin yanında bulunması gerektiğini belirten bir rapor aldı. Einstein ailesine haber vermeden Gymnasium’dan ayrıldı ve İtalya’daki ailesinin yanına geldi. İsviçre'deki eğitimiEinstein, İtalya’ya geldiğinde teknik olarak bir lise terk olsa da, eğitimini yarıda bırakma niyeti yoktu. Ailesine Zürih, İsviçre’deki Federal Politeknik Okulu’na girmek için tek başına ders çalışacağına söz verdi. Politeknik kabul için bir lise diploması istemiyordu. Einstein’ın tek yapması gereken kabul sınavlarını geçmekti. Einstein için İtalya’da yaşam oldukça rahattı. Ders çalışmayı İtalya’yı gezmek ile birleştirdi, pek çok müze ve sanat galerisi gezdi. Einstein, Almanya’nın militarizminden ve sıkı disiplininden hiç hoşlanmıyordu, zorunlu askerlik yapmak da istemiyordu. Babasına Almanya vatandaşlığından çıkmak istediğini ve İsviçre vatandaşı olmak istediğini söyledi. Babası biraz tereddüt ile onayladı ve gerekli kağıtları imzaladı. 28 Ocak 1896’da Einstein kendisini Almanya vatandaşlığından çıkaran resmi kağıtları aldı ama 1901 yılına kadar İsviçre vatandaşlığını almadı. Beş yıl boyunca Einstein vatansızdı. Einstein, 1895 Ekiminde Zürih’e gitti ve Politeknik’te kabul sınavına girdi. Sınava girmek için on sekiz yaş üstü olmak gerekiyordu ve on altı yaşında girebilmesi için özel bir izin almıştı. Einstein babasının tavsiyesine uyarak mühendislik bölümüne başvurdu. Kabul sınavında matematik ve fizikte çok üstün dereceler aldı ama diğer bölümlerde başarısız olmuştu. Politeknik’in yöneticisi Einstein’ın potansiyelini görmüştü ve onun bir İsviçre lisesinde diploma alıp tekrar başvurmasını tavsiye etti. Einstein’ın ailesi Politeknik’in önerisini kabul ederek Einstein’ı İsviçre’nin Aarau bölgesinde bir liseye gönderdiler. Bu yıllar belki de Einstein’ın gençliğinin en güzel yıllarıydı. Zürih’ten 30 km uzaklıktaki bir köyde bulunan lise Einstein için idealdi. Saygı duyulan, açık fikirli bir öğretmen olan Jost Winteler tarafından yönetiliyordu. Okulda rahat bir ortam vardı ve öğrencilerin bağımsız düşünmesi teşvik ediliyordu. Bu yaklaşım Einstein’ın kişiliğine uyuyordu. 1896’da Aarau okulunda yüksek notlar ile final sınavlarını geçti. Einstein mezun oldu ve gerekli yaştan altı ay küçük olmasına rağmen Politeknik’e kabul edildi. Einstein ile birlikte yaklaşık bin yeni öğrenci o sene Politeknik’te eğitime başlamıştı. Çoğu öğrenci mühendislik okullarına katılmıştı ama Einstein fiziği tercih etti. Fizik departmanı büyük ve modern bir binadaydı ve çok iyi ekipmana sahipti. Fakülte dünya standartlarındaydı. Adolf Hurwitz ve Hermann Minkowski gibi ünlü matematikçiler, Einstein’ın profesörleri arasındaydı. Einstein’ın o dönemdeki yaşamı tipik bir Avrupalı üniversite öğrencisi hayatıydı. Kafeler ve barlarda uzun saatler harcıyordu. Kahve içerek arkadaşları ile bilim ve felsefe tartışıyordu. Hangi derslere odaklanması gerektiği konusunda seçiciydi. Eğer konuyu ya da profesörü beğenmiyorsa o derslere girmiyordu. Politeknik’te öğrenciler dört sene boyunca sadece iki dönem sonunda sınavlara giriyordu. Bunlar dışında not kaygısı ya da yoklama kaygıları yoktu. Einstein aldığı dersler ile hiçbir alakası olmayan, sadece ilgi duyduğu kitapları çalışıyordu. Politeknik’te profesörlerin her biri araştırmacıydı ve ders kitapları yerine kendi araştırmalarını izliyorlardı. Ders notu hiç tutmayan Einstein, hayat boyu arkadaşı kalacak olan Marcel Grossman’in titizlik ile tuttuğu ders notları ile sınavları başarılı ile geçebilmişti. Einstein Politeknik’te ileride eşi olacak olan Sırp kökenli Mileva Maric ile tanıştı. 1896’da bir dönem eczacılık okuduktan sonra fizik bölümüne geçmişti. Einstein’ın ilk senesinde sınıf arkadaşıydılar ve bu dönemde ikisi arasında romantik bir ilişki başlamıştı. Üniversitedeki son senelerinde evlenmeye karar verdiler. Einstein ve Mileva çoğu zaman birlikte fizik çalışıyorlardı, kitaplar inceliyor ve tartışıyorlardı. Mileva Maric'in Einstein'ın ilerideki makalelerine katkıları olduğu iddia edilmiş olsa da bu iddialara yönelik kanıt bulunamamıştır. Üçüncü senesinde Einstein, Profesör Heinrich Weber’in elektroteknik laboratuvarı dersini aldı. Derste sadece zorunlu deneyleri değil, kendi tasarladığı deneyleri de yapıyordu. Sadece laboratuvarda kendi çalışmalarını yapmak için başka bazı derslere girmediği oluyordu. Einstein Weber’in fiziğe giriş derslerini beğeniyordu ama daha ileri fizik konularındaki derslerini yetersiz bulmuştu. Weber Maxwell’in elektromanyetik kuramı hakkında hiç konuşmuyordu. Einstein bu dönemde saygısız ve ukala olmaya başlamıştı. Einstein bu tavrının cezasını mezuniyet sonrası çekecekti. Weber Einstein’ın üniversitede akademik bir pozisyona yerleşmesine engel olmuştu. Weber’in elektrik ve manyetizm derslerinden hayal kırıklığına uğrayan Einstein, bu konuları kendi başına çalışmaya karar verdi. Elektromanyetizm konusunda pek çok kitap edindi ve bunları kendi başına çalıştı. Bu dönemde Einstein ayrıca o dönemde oldukça yaygın olan esir fikri hakkında şüpheci bir şekilde düşünüyordu. 1900 yılında Einstein üniversiteden fizik diploması ile mezun oldu. Üniversitede bir asistanlık pozisyonu bulmak istiyordu, böylece doktorası için araştırma yapabilecekti. Fakat üniversite yıllarında pek çok profesörünü isyankar tavırları ile kızdırmıştı. Profesörleri ayrıca Einstein’ın derslere girmemiş olmasından, kendi istediği konuları çalışmasından hoşlanmamıştı. Profesörler tavsiye mektuplarını yazdıktan sonra Einstein Politeknik’te bir pozisyon bulamadı. Başka üniversitelerde, kendi araştırma makalelerini göndererek pozisyonlar aradı ama hiç olumlu cevap alamadı. 18 ay boyunca bir sürü denemeden sonra üniversite pozisyonları aramayı bıraktı ve Marcel Grossman'ın yardımı ile Bern, İsviçre’de bir patent ofisinde iş buldu. Bern Patent ofisi Mezun olduktan sonra Einstein iki yılını sıkıntılı bir şekilde bir öğretmenlik işi bulmak için harcadı. Eski bir sınıf arkadaşının babası kendisine Bern’de bir patent ofisinde, asistan müfettiş olarak iş buldu. Elektromanyetik cihazlar için patent başvurularını inceledi. Patent ofisinde işinin büyük kısmı elektrik sinyallerinin aktarımı ve elektriksel-mekanik zaman eşgüdümü ile ilgili sorular hakkındaydı. İki teknik soru hakkında yaptığı düşünce deneyleri, Einstein’ın ışığın doğası ile zaman uzay ve zamanın ilişkisi hakkında radikal sonuçlara varmasını sağlamıştır. Bern’de tanıştığı birkaç arkadaşı ile, ismini mizahi bir şekilde “The Olympia Academy” koydukları küçük bir tartışma grubu oluşturmuş, bilim ve felsefe hakkında tartışmak için düzenli olarak buluşuyorlardı. Okudukları arasında Henri Poincare, Ernst Mach ve David Hume vardı, bu isimler kendisinin bilimsel ve filozofik bakış açısını oldukça etkilemişlerdir.  Annus Mirabillis1905, Einstein'ın hayatının en verimli yılı olmuştur ve bu yıla "annus mirabillis" (Latince mucizevi yıl) denmektedir. Bir yıl içerisinde Annalen der Physik dergisinde yayınladığı dört makale, modern fizik anlayışında devrim yaratmıştır. Bu makaleler: Upper body shot of man in suit, high white collar and bow tie. Einstein Solvay Konferansında, 1911Yayın Tarihi Almanca Türkçe Konu Önemi9 Haziran Über Einen die Erzeugung und Verwandlung des Lichtes betreffenden heuristischen Gesichtspunkt Işığın Oluşumu ve Dönüşümü Üzerine Bir Görüş Fotoelektrik etki Planck'ın "Kara Cisim Işıması" çıkmazına çözüm olarak önerdiği, radyasyonun kuantalardan oluştuğu tezinin ışık için de geçerli olduğunu önerdi ve böylece kuantum kuramının temellerinin atılmasına önemli bir katkı sağladı.17 Temmuz Über die von der molekularkinetichen Theorie der Wärme geoforderte Bewegung von ruhenden Flüssigkeiten suspendierten Teilchen Durağan Bir Sıvı İçindeki Asıltı Parçacıklarının Moleküler Kinetik Kuramı Çerçevesindeki Hareketleri Üzerine Brown hareketi Atomların varlığına bir kanıt sundu ve istatistik fizik alanına destek sağladı.26 Eylül Zur Elektrodynamik bewegter Körper Hareketli Cisimlerin Elektrodinamiği Özel görelilik Maxwell'in elektromanyetik denklemleri ile mekanik yasalarını bağdaştırdı, ışık hızının her referansa göre sabit olduğunu önerdi, esirin varlığını reddetti.21 Kasım Ist die Trägheit eines Körpers von seinem Energieinhalt abhängig? Bir Cismin Eylemsizliği Enerji İçeriğine Bağlı mıdır? Kütle-enerji eşitliği Kütle enerji eşitliğini ünlü formülü ile gösterdi, ışığın gravitasyon ile bükülebileceğini açıkladı.Akademik kariyeri1908’de artık oldukça tanınmış, büyük bir bilim adamı olarak tanınıyordu ve Bern Üniversitesinde öğretmen olarak atanmıştı. Sonraki sene patent ofisindeki işinden ve öğretmenlikten ayrıldı ve Zürih Üniversitesinde fizik doçentliğine başladı. 1911 yılında Prag’da Karl-Ferdinand Üniversitesinde profesörlük ünvanı aldı. 1914 yılında Almanya’ya döndü, Kaiser Willhelm Fizik Enstitüsü'nde yönetici, Berlin Humboldt Üniversitesinde profesör oldu. Bu işlerindeki sözleşmelerinde öğretmenlik görevlerini oldukça azaltan maddeler vardı. Prusya Bilim Akademisinin bir üyesi olmuştur. 1916 yılında Einstein Deutsche Physikalische Gesellschaft (Alman Fizik Derneği)'ın başkanı olmuştur.(1916-1918) 1911 yılında, yeni genel görelilik kuramına göre, başka bir yıldızın ışığının güneş tarafından kırılacağını hesaplamıştır. Bu tahmini sonradan Arthur Eddington’un 1919’daki güneş tutulması gözleminde doğrulanmıştır. Bu olayın uluslar arası basında haberleşmesi, Einstein’ı dünyaca ünlü yapmıştır. 1921 yılında Einstein Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştür. O dönemde görelilik hala tartışmalı görüldüğü için, ödül fotoelektrik etkisini açıklaması nedeniyle verilmiştir. 1925 yılında da Royal Society tarafından Copley Medal almıştır. Amerikan vatandaşlığı ve PrincetonNisan 1933’te Amerikan üniversitelerini ziyaret ederken, Alman hükümetinin Yahudileri üniversitelerde öğretmenlik dahil bütün resmi konumlardan men ettiğini öğrendi. Bir ay sonra Naziler kitap yakma kampanyalarına başladı ve Einstein’ın eserleri de yakılanlar arasındaydı. Einstein bu gezisinde Almanya'ya bir daha geri dönmeyeceğini söyledi. Mart 1933’te Avrupa’ya döndüğünde birkaç ay Belçika’da kaldı, sonrasında geçiçi olarak İngiltere’ye geçti. Aynı yıl ABD’ye göç etmeye karar verdi. Princeton, New Jersey’de, Institute for Advanced Study’de görev aldı ve 1955’te ölümüne kadar burada kaldı. Burada kendisi bir birleşik alan kuramı geliştirmeye ve kuantum fiziğinin kabul edilmiş yorumlarını çürütmeye çalıştı. Bu iki girişimi de başarısız oldu. Manhattan Projesi 1939 yılında, fizikçi Leo Szilard dahil bir grup Macar bilim adamı Nazilerin atom bombası araştırmaları konusunda Washington’u uyardı. Grupun uyarısı ciddiye alınmadı. 1939 yazında, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı başlamadan birkaç ay önce, Einstein prestijini kullanarak Leo Szilard ile birlikte, başkan Roosevelt’e, Nazi Almanya’sının atom bombası tehlikesine karşı uyarı mektubu gönderdi. Aynı mektupta Amerikan hükümetinin uranyum araştırmaları ve zincir reaksiyonları ile ilgili araştırma yapması tavsiye ediliyordu. Einstein ve diğer mülteci arkadaşları “Alman bilim adamlarının atom bombası yarışını kazanabileceği ve Hitlerin bu silahı kullanmak için oldukça istekli olacağı” konusunda uyarıyordu. Albert Einstein, 1947Mektubun ABD hükümetinin savaş öncesi nükleer silahlar hakkında yoğun araştırma yapmasının önemli bir tetikleyicisi olduğu düşünülmektedir. Başkan Roosevelt, Hitlerin önce atom bombasına sahip olması riskini üstlenemezdi. Einstein’ın mektubu ve buluşmaları sonucu ABD bombayı geliştirme yarışına girdi. Savaş sırasında ABD bombayı geliştirebilen tek ülke oldu. 1954 yılında, ölümünden bir yıl önce, bu konuda arkadaşı Linus Pauling’e şunları söylemiştir. “Hayatımda tek bir büyük hata yaptım. Başkan Roosevelt’e atom bombası tavsiyesini yapmak. Ama yine de bir nedeni vardı. Almanların daha önce yapması tehlikesi”. Ölümü ve beyninin çalınması18 Nisan 1955’te, Albert Einstein iç kanama geçirdi. İsrail’in kuruluşunun yedinci yıl dönümü nedeniyle bir televizyon konuşmasının taslağını hazırlıyordu ama bitiremeden hayatını kaybetti. Einstein ameliyatı şu sözlerle reddetti, “İstediğim zaman gitmek istiyorum. Hayatı yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı kullandım, şimdi gitme zamanı ve bunu zarif bir şekilde yapmak istiyorum”. 76 yaşında, Princeton Hastanesi’nde gece saat 01.55'te yaşamını yitirdi. Otopsisi sırasında Princeton Hastanesi patolojisti Thomas Stoltz Harvey o gece nöbetteydi ve Einstein'ın ölüm nedenini belirlemesi gerekiyordu. Beyni kafatasından çıkardıktan sonra kendi kendine "Bu dünyamız hakkında herşeyi değiştiren beyindir" demiştir. Einstein öldükten sonra vücudunun putlaştırılarak tapılmasını istemiyordu. Fikirlerine ve bilime olan katkısına odaklanması gerektiğine inanıyordu. Bunun için ailesi tarafından öldükten sonra yakılması fikri ortaya atıldı. Harvey bedeni yakılması için hazırladı. Beyni ise kendi sefer tasına koydu ve evine götürdü. Böylece Einstein'ın beyni çalınmış oldu. Beyni çalınan Einstein'ın ailesi şoktaydı. Hükumet yetkileri ve Harvey'in meslektaşları ise çileden çıkmıştı. Herkes beynin iade edilmesini istiyordu ancak Harvey bunu kabul etmedi. Bu nedenle de işinden oldu. Ancak Harvey beyni bilimsel araştırmalarda kullanılacağına yemin edince, ailesi bu isteğinden vazgeçti. Daha sonra Einstein’ın kalıntıları ailesi tarafından yaktırıldı ve külleri bilinmeyen bir yere serpildi. Beyni ise Harvey tarafından 1985 yılına kadar hayatının anlamı oldu ve bu yılda beynin bir kısmını o yıllarda beyinle uğraşan bir uzmana gönderdi. Gönderdiği uzman tarafından bulunanlar ise basında bir sansasyona neden oldu. Çalışmalar Einstein'ın beyninde bulunan ve beyin nöronlarını besleyen glial hücrelere odaklanmıştı. Einstein'ın beyninde normal bir insana nazaran daha fazla glial hücre bulunuyordu. Fakat bu konuda bilim adamları farklı fikirler ortaya attılar. Einstein'ın beyni 53 yıl sonunda çalındığı Princeton Hastanesi’ne geri döndü. Harvey bundan 3 yıl sonra hayatını yitirdi. Bilimsel çalışmalarıÖzel görelilik kuramı 19. yüzyılın sonlarında Michelson-Morley deneyi, ses ve başka dalga olaylarının tersine, ışık hızının referans sistemine göreceli olmadığını göstermişti. O dönemde sesin hava aracılığıyla yayıldığı gibi ışığın da esir denen gizemli bir ortamda yayıldığı düşünülüyordu. Einstein, ışık hızının sabit olduğunu ve ışığın yayılması için esir ortamının gerek olmadığını ve mekan zaman ve hareketin izafi olaylar olduğunu düşündü. Çalışmalarının sonucuna varırken iki ilkeyi varsaydı: görelilik ilkesi sabit hızla hareket eden bütün gözlemciler için geçerlidir ve ışığın hızı bütün gözlemciler için c'dir. Einstein'ın kuramı ile sabit hızla hareket eden iki gözlemcinin matematik hesap ile aynı olayın gözlemcilere göre yer ve zamanı belirlenebiliyor. Bu kuram, Newton'un her yerde aynı işleyen, herkes için aynı "mutlak zaman" fikrini yıkıyordu. E=mc² düşüncesinin kökeni bu kuramdır. Genel görelilik kuramı Özel görelilik kuramı düzgün, doğrusal ve ivmesiz hareket eden sistemlerle sınırlıydı. Genel görelilik kuramı ise birbirine göre ivmeli hareket eden sistemleri de kapsıyordu. Birinci kuram, kapsamı daha geniş olan ikinci kuramın özel bir hali sayılabilir. Genel görelilik, gravitasyon kavramına yeni bir bakış açısı getirdi. Klasik mekanikte gravitasyon, kütlesel nesneler arasında çekim gücü olarak algılanıyordu. Örneğin dünyayı yörüngede tutan, kütlesi daha büyük Güneş'in çekim gücüydü. Genel görelilik kuramına göre ise gezegenleri yörüngelerinde tutan, yörüngenin yer aldığı uzay kesiminin Güneş'in kütlesel etkisinde kavisli bir yapı oluşturmasıdır. Genel kuram ayrıca gravitasyon ile eylemsizlik ilkesini "gravitasyon alanı" adı altında birleştirdi. Kütle-enerji eşitliği Walk of Ideas, AlmanyaAlbert Einstein, enerjinin ışık hızının karesiyle maddenin kütlesinin çarpımına eşit olduğunu bularak kendisine kadar süregelen bir yargıyı yıkarak bilim dünyasında yeni bir çığır açmıştır. Ondan öncesinde kütle ile enerji arasında bir bağlantı kurulmamıştır ve ayrı olgular oldukları varsayılmıştır. 19.yüzyılda kimyagerlerin hassas aygıtları olmadığı için kimsenin dönüşüm sonrası kütle kaybından haberleri yoktu. Basit tepkimeler sonrası oluşan kütle kaybı fark edilememişti. Einstein ise bütün bilinenleri yıkarak çağdaş bilimin temel taşlarını atmıştır. Ona göre her şey enerjidir, yani maddeler de çok yoğun enerjilerdir. Kimyasal reaksiyonlar sonrası küçük de olsa kütlenin bir kısmı enerjiye dönüşmektedir. Bu durumu açıklamak için eşitliğin az farklı formülasyonu E=mc² ilk defa Albert Einstein tarafından 1905'de ünlü makalelerinde yayımlanmıştır. Aynı yıl önermiş olduğu özel görelilik kuramının bir sonucu olarak türetmiştir. Fotoelektrik etki Einstein öncesinde ışık, kimi bilim adamları tarafından tanecikler akımı, kimileri tarafından da dalga devinimi olarak nitelendirilmişti. 19. yüzyılın başlarında Young’la başlayan, Fresnel ve daha sonra Faraday ve Maxwell’in çalışmalarıyla pekişen deneyler dalga kuramına belirgin bir üstünlük sağlamıştı. Einstein’ın fotoelektrik çalışması, bu gelişmeyi tersine çevirmiş, hem de Planck’ın 1900’de ortaya sürdüğü kuantum teorisini de çarpıcı bir biçimde doğrulamıştır. Üzerine ışık düşen bazı maddeler elektron salıyorlardı. Parlak ışıklar daha fazla elektron salıyor fakat enerjileri artmıyordu. Sarı ve kırmızı ışıklar pek az elektron salıyorlardı. Klasik fizik bu durumu dalga kuramı ile açıklayamıyordu. Einstein bu soruna Planck kuramını uyguladı. Sonradan foton adı verilen belirli enerjili bir kuanta, maddenin atomu tarafından soğrulmakta, böylece belirli enerjide bir elektron atomdan alınmaktadır. Einstein bu çalışması nedeniyle 1921 yılında Fizik Nobel Ödülünü kazanmıştır. Brown hareketi ve istatistiksel fizik 1850’lerde İngiliz botanikçisi Robert Brown, mikroskoplarla polenleri incelerken, taneciklerin su içinde rastgele sıçramalarla devinim içinde olduğunu gözlemledi; fakat bu gözlem 1905’e dek açıklamasız kaldı. Molekül kavramı yeni değildi; ancak en güçlü mikroskop altında bile görülemeyecek kadar küçük olan moleküllerin varlığı, ilk kez bu açıklamayla kanıtlanmış oldu. Brown'a göre asıltının içinde bulunduğu su, Maxwell ve Boltzman kinetik kuramı çerçevesinde hareket eden moleküllerden oluşuyorsa asıltı parçacıklar gözlendiği gibi titreşirler. Su içindeki bütün cisimler her yönden ve sürekli olarak moleküllerle itilirler.Einstein hareket ile molekül büyüklüğü arasındaki matematik ilişkiyi saptamış ve böylece molekül ve atomların büyüklüğünü hesaplamak mümkün olmuştu. Bu açıklamadan üç yıl sonra Perrin, Brown hareketi üzerinde deneyler yaparak Einstein’ın hesaplarını doğruladı. Bose-Einstein istatistiği Einstein ve Hintli fizikçi Nath Bose, 1925'te yoğun bir gaz kütlesinin mutlak sıfır sıcaklığına düşürüldüğünde, atomlar kendi özelliklerini kaybedecek, bir bütün halinde dev bir tek atoma dönüşecekleri sonucuna vardılar.[23] Bose’un fotonlar için kullandığı metotları ayırt edilemez parçacıklar için genelleştiren Einstein, yaptığı çalışmalarda etkileşmeyen parçacıklardan oluşan bozon gazının tek bir kuantum durumuna yoğuşabileceğini göstermiştir.  Einstein ve Niels Bohr, 1925Kuantum fiziği ve belirsizlik ilkesiAna madde: Kuantum mekaniği1930 yılında belirlenemezlik ilkesinin zaman ve enerjinin aynı anda ve doğru olarak saptanamayacağı anlamına geldiğini fakat bunun bir deney ile geçersizliğinin gösterilebileceğini açıklıyordu. Bunu dinleyen Bohr, uykusuz bir geceden sonra Einstein’ın düşünüşündeki hataları bularak “belirlenemezlik ilkesinin” yaygın olarak kabulünü sağlıyordu. Niels Bohr ile tartışmalarıFotoelektrik olayını açıklayan Einstein kuantum kuramının gelişimine büyük katkıda bulunmuştu ama kuramın geliştiği yönden hiç memnun değildi. Heisenberg’in belirlenemezlik ilkesini kabul etmiyor, tanrı zar atmaz diyordu. Niels Bohr da kuantum kuramının gelişmesinde önemli rol oynamış fizikçilerden birisiydi ve Einstein'ın bu fikirlerine katılmıyordu. Einstein ve Bohr arasında birbirine saygılı bir biçimde, dostça bir tartışma sürdü. Einstein çeşitli düşünce deneyleri ile kuantum kuramının belirlenemezlik ilkesini çürütmeye çalışıyordu fakat Bohr bu eleştirilere tutarlı cevaplar vererek Einstein'ı ve dünyayı ikna ediyordu. Einstein sonradan belirsizlik ilkesini çürütmeye çalışmaktan vazgeçmiş ve kuantum mekaniğinin fiziksel gerçekliği anlatmakta yetersizliği fikrini savunmaya başlamıştır. 1927 yılında Solvay Konferansında Einstein ile Bohr arasında geçen o sıcak tartışmaların özünde temel kuram ve yasalar bulma saplantısı, yani son bilgi saplantısı yatıyordu. Bu çaba mutlak olanı bulma çabasıydı. KozmolojiEinstein evrenin sabit olduğunu düşünüyordu ve parametreler arasındaki çelişkiyi çözmek için kuramına kozmolojik sabit eklemişti. Einstein sonradan belirsizlik ilkesini çürütmeye çalışmaktan vazgeçmiş ve kuantum mekaniğinin fiziksel gerçekliği anlatmakta yetersizliği fikrini savunmaya başlamıştır. Sonrasında evrenin sürekli genişlediği anlaşılınca Einstein bu sabiti "en büyük hatam" olarak nitelemiş ve denklemlerinden çıkarmıştır. Birleşik alan kuramıEinstein, Princeton'da fizik çalışmalarını sürdürürken, genel göreliliği elektromanyetik kuramına bağlayan bir birleşik alan kuramı üzerinde çalışmış ama başarılı olamamıştır.... GörüşleriPolitik görüşleriEinstein Almanya'da doğmuş bir Yahudi vatandaşı olarak Nazilerin yükselişi, iktidarı ve Holokost döneminde yaşamıştı. Bu nedenle ABD'ye göç etmiş ve büyük bir Nazi karşıtı görüş geliştirmiştir. Bilim adamlarına Nazi baskısının artması üzerine 1933 yılında Atatürk'e mektup yazarak Türkiye'ye kabul edilmelerini istemiştir. Bunun sonucunda gelen yüzlerce bilim insanı Türk üniversitelerine büyük katkı sağlamıştır. Yine ABD başkanına mektup yazarak ABD'nin Almanya'dan önce nükleer silah geliştirmesi gerektiği tavsiyesinde bulunmuştur. Yahudilerin kendi ülkelerine sahip olması gerektiğine inanmış ve İsrail'in kuruluşunu desteklemiştir. Ama bu devletin sınırları ve bir ordusu olmasına karşı çıkmış ve Araplar ile birlikte iki uluslu bir ülke olması gerektiğini savunmuştur. Einstein, sosyalizm hakkında övgü dolu sözler söylemiş ve bütün dünyanın tek bir hükümet altında toplanması fikrini ifade etmiştir. Soğuk Savaş'ın başlaması ile ABD'deki anti-komünist politikalarını ifade özgürlüğünü kısıtlayacak derecede olmaları nedeniyle eleştirmiştir. Kendisi ayrıca Bertrand Russell ile birlikte bir anti-nükleer manifesto yayınlamıştır. Niçin Sosyalizm yazısında kapitalizmi şu şekilde eleştirmiş ve sosyalizmi savunmuştur. “ Bana kalırsa kapitalizmin en büyük kötülüğü bireylerin sakatlanmasıdır. Tüm eğitim sistemimiz bu beladan muzdariptir. Gelecekteki kariyerine hazırlanmak için açgözlü bir biçimde başarıya tapmak üzere eğitilmiş öğrenciye abartılı bir rekabetçi yaklaşım aşılanır. Ben bu korkunç beladan kurtulmanın tek yolu olduğuna eminim. Bu yol, toplumsal hedefler doğrultusunda yönlendirilmiş bir eğitim sisteminin eşlik ettiği sosyalist ekonominin inşasıdır. Böyle bir ekonomide toplumun kendisi üretim araçlarının sahibidir ve üretim araçları planlı bir tarzda kullanılır. Üretimi toplumun gereksinimlerine uyduran planlı bir ekonomi işi çalışabilir durumda olanlara dağıtır ve erkek, kadın, çocuk herkesin geçimini garanti eder. Bireyin eğitimi, doğuştan sahip olduğu yeteneklerin geliştirilmesinin yanında, günümüz toplumundaki güç ve başarının yüceltilmesi yerine, bireyin içinde çevresindekilere karşı sorumluluk hissi geliştirmeyi hedefler. ”Dini görüşleriEinstein çeşitli röportajlarında ve mektuplarında Museviliğe inanmadığını ve bütün dinleri çocukça batıl inançlar olarak gördüğünü söylemiştir. Kendisi dinlerin çocukça ve batıl inançlardan oluşan boş inançlar olduğunu belirtmiştir. Fakat kendisini bir ateist ya da panteist olarak tanımlamayıp değişik zaman dilimlerinde agnostik veya deist  görüşler belirtmiştir. Katı bir determinizme inanan Einstein, evrenin yasalarını anlamayı bir tür dini duyguya benzetmiştir. 50. yaş gününde, George Sylvester Viereck'e verdiği bir röportajda tanrı ve din ile ilgili fikirlerini şu şekilde özetlemiştir: “ Ben bir ateist değilim. Kendime bir panteist diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz. ”Popüler kültürde EinsteinAlbert Einstein, pek çok popüler kültür ürünü için konu veya bir ilham kaynağı olmuştur. Einstein'ın 72. yaş gününde, UPI fotoğrafçısı Arthurr Sasse kendisini kameraya karşı gülümsetmeye çalışıyordu. Einstein o gün defalarca kameralara gülümsedikten sonra bu sefer dilini çıkardı. Bu fotoğraf Einstein'ın en ünlü fotoğraflarından biri olmuştur. 19 Haziran 2009'da orijinal fotoğraf bir açık arttırmada 74,324 dolara satılmış ve Einstein'ın en pahalı fotoğrafı olmuştur. 1999'da, ileri gelen fizikçiler Einstein'ı tarihin en büyük fizikçisi seçmişlerdir. Einstein kelimesi, dahileri tanımlamak için kullanılan bir kelimeye de dönüşmüştür. Einstein ayrıca kurgu eserlerde çılgın bilimadamı tipleri için de bir model olmuştur. Aşırı ifadeli suratı ve farklı saç modeli çoğunlukla taklit edilmiş ve abartılmıştır. Time dergisinin yazarı Frederic Golden'a göre Einstein "bir çizgi romancının gerçeğe dönüşmüş hayaliydi". EserleriBu liste tam bir liste değildir ve göreceli olarak önemli eserlerini içermektedir. Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları :Commons-logo.svg    Commons'ta Albert Einstein ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.Wikisource-logo.svg    VikiKaynak'ta Albert Einstein ile ilgili belge kayıtları bulunmaktadır.Wikiquote-logo.svg    Vikisöz'de Albert Einstein ile ilgili alıntılar bulunmaktadır.KitaplarıGörelilik; Özel ve Genel Kuram: Popüler Bir Yorum, 1920.Görelilik’in Anlamı, 1921.Tek Atomlu Ddeal Gazların Kuantum Kuramı, 1924.Brown Hareketi Kuramı Üzerine Araştırmalar, 1926.Siyonizm Hakkında, 1930.Niçin Savaş, 1933.Gördüğüm Kadarıyla Dünya, Denemeler, 1934.Felsefem, 1934.Fiziğin Evrimi, Leopold Infield ile birlikte, 1938.Otobiyografik Notlar, Denemeler, 1949.Denemeler, 1950.MakaleleriÜber Einen die Erzeugung und Verwandlung des Lichtes betreffenden heuristischen Gesichtspunkt (Işığın Oluşumu ve Dönüşümü Üzerine Bir Görüş), 1905.Über die von der molekularkinetichen Theorie der Wärme geoforderte Bewegung von ruhenden Flüssigkeiten suspendierten Teilchen (Durağan Bir Sıvı İçindeki Asıltı Parçacıklarının Moleküler Kinetik Kuramı Çerçevesindeki Hareketleri Üzerine), 1905.Zur Elektrodynamik bewegter Körper (Hareketli Cisimlerin Elektrodinamiği), 1905.Ist die Trägheit eines Körpers von seinem Energieinhalt abhängig? (Bir Cismin Eylemsizliği Enerji içeriğine Bağlı mıdır?), 1905.Zur Theorie der Brownischen Bewegung (Brown Hareketi Kuramı Üzerine), 1906.Zur Theorie der Lichterzeugung und Lichtabsorption (Işığın Salınımı ve Soğurumu Kuramı Üzerine), 1906.Plancksche Theorie der Strahlung und die Theorie der Spezifischen Wärme (Işınımın Planck Kuramı ve Özgül Isı Kuramı), 1907.Entwurf einer verallegemeinerten Relativitätstheorie und einer Theorie der Gravitation (Bir Kütle Çekimi Kuramı ve Genelleştirilmiş Görelilik Kuramına Bir Gönderme), 1913.Die Grundlagen der allgemeinen Relativitätstheorie (Genel Görelilik Kuramı'nın Temelleri), 1916.Quantentheorie der Strahlung (Işınımın Kuantum Kuramı), 1917

Einstein

haber başlıkları altta listelenmiştir. Son dakika haberleri de dahil olmak üzere şu ana kadar eklenen toplam 1.014 einstein haberi bulunmuştur.
2024 Nobel Ödülleri için geri sayım başladı
2024 Nobel Ödülleri için geri sayım başladıAlanlarında yaptıkları çalışmalarla insanlığa hizmet eden kişi ve kuruluşlara 1901'den bu yana verilen Nobel Ödüllerinin 2024'teki sahipleri ekimin ikinci haftasında açıklanıyor.
Mektubu milyonlara satılacak
Mektubu milyonlara satılacakİzafiyet teorisini geliştiren ve 1955’te ölen fizikçi Einstein’ın başka bilim insanlarıyla birlikte yazdığı mektup, 1939’da dönemin ABD Başkanı Roosevelt’e gönderilmişti.
27.06.2024Dünya
Öksürükle başladı, sessizce midesine yayıldı! Gitmediği doktor kalmamıştı, tek çözümü var
Öksürükle başladı, sessizce midesine yayıldı! Gitmediği doktor kalmamıştı, tek çözümü varGöğsünde ağrı yaşıyor, burnu akıyor, boğazında yumru hissediyor hatta bazen nefes alamıyormuş gibi oluyordu. Defalarca hastaneye gitse de bir türlü sonuç alamadı, ta ki doğru doktorla karşılaşıncaya kadar. Vakayı "Hekim ve hastalar için ders niteliğinde" diyerek değerlendiren Prof. Dr. Vedat Göral, sessizce ilerleyip hayatı zindana çeviren hastalığı anlattı.
Einstein 'Yeter' dedi, meşhur pozunu verdi! Çıkardığı dilin değeri 4 milyon lira
Einstein 'Yeter' dedi, meşhur pozunu verdi! Çıkardığı dilin değeri 4 milyon liraAlbert Einstein denildiğinde aklınıza ilk ne geliyor? Tüm dünyanın konuştuğu özel görelilik teorisi mi? Fotoelektrik etkiyi keşfetmesi nedeniyle aldığı Nobel ödülü mü? Yoksa her yerde gördüğünüz dilini çıkardığı o meşhur fotoğrafı mı? Eğer cevabınız fotoğraf ise işte ardında yatan gerçeği açıklıyoruz.
6.06.2024Yaşam
Aynı anda 500 arı soktu, rüyasında sevince kararını verdi! 'Değeri 500 bin lira'
Aynı anda 500 arı soktu, rüyasında sevince kararını verdi! 'Değeri 500 bin lira'Gördüğü bir rüya sonrası hobi olarak arıcılığa başlayan Nayime Gümüşbaş ve eşi, 15 yıldır bu işi yapıyor. İşleri gereği yıllarca Güneydoğu ve İç Anadolu’nun çeşitli illerinde mesleklerini yaparken hobi olarak da arıcılıkla uğraşan çift, "Kısacası biz nereye arılar oraya" diyor ve arılara nasıl fısıldadıklarını anlatıyor.
23.05.2024Yaşam
‘Lüks bir fakirlik, seçkin mahrumiyet, stilize garibanlık’
‘Lüks bir fakirlik, seçkin mahrumiyet, stilize garibanlık’Murat Menteş, yazarlarla “Derde Deva Randevu”lara devam ediyor. Biz de dördüncü kitap vesilesiyle yazarlardan biraz öğüt alalım istedik...
28.04.2024Kültür Sanat
Heyecanla takip edildi! Yılın ilk Güneş tutulması gerçekleşti
Heyecanla takip edildi! Yılın ilk Güneş tutulması gerçekleştiYılın ilk Güneş tutulması gerçekleşti. Tutulma, Meksika, ABD’nin doğu bölgeleri ve Kanada'nın güneydoğusunda görüldü.
8.04.2024Dünya
Evrenin sırları ‘aydınlanıyor’
Evrenin sırları ‘aydınlanıyor’Bilim insanları, yarın sadece Amerika kıtasında izlenebilecek tam Güneş tutulmasına odaklandı. 4 dakikalık tutulma, evrenin sırlarını aydınlatacak bir “altın zaman” niteliğine sahip...
7.04.2024Gündem
Einstein yalanı! Mektuptaki 3 detay gerçeği ortaya çıkardı: 'Tezinizi reddettik'
Einstein yalanı! Mektuptaki 3 detay gerçeği ortaya çıkardı: 'Tezinizi reddettik'1907 yılından günümüze ulaştığı söylenen ve ara ara gündeme gelen bir mektup, sosyal medyaya yeniden dolaşıma girince tüm dikkatleri üzerine çekti. Einstein'ın çalışmalarının fizikten uzak ve sanatsal olduğu belirtilen bu mektupta, Bern Üniversitesi tarafından reddedildiği de yazıyordu. İşte Einstein'la ilgili ortaya çıkan gerçek.
15.03.2024Yaşam
Dünyayı ayağa kaldıran test! Küçücük kuyu açıp deprem yarattılar, zehir denize akıyor
Dünyayı ayağa kaldıran test! Küçücük kuyu açıp deprem yarattılar, zehir denize akıyorDepremler dünyanın her yerinde korkuya ve can kaybına sebep olan doğal yer sarsıntıları olsa da, azımsanamayacak sayıda kişi tarafından beşeri yollarla da meydana getirilebileceği düşünülüyor. ABD’de yapılan ‘Cannikin’ testi de küçücük bir kuyu sayesinde hektarlarca araziyi etkileyen bir depreme neden oldu!
15.03.2024Yaşam
Tip-1 diyabette gen nakli umudu
Tip-1 diyabette gen nakli umuduABD’de yaşayan viroloji uzmanı Semih Tareen ve ekibinin, Tip 1 diyabetin tedavisine yönelik maymunlarda denediği gen naklinden başarılı sonuç aldı. Umut veren nakil için sıra insan deneylerinde.
14.03.2024Gündem
Hava sıcaklıkları düşüyor! Meteoroloji açıkladı: Yurt genelinde kuvvetli şekilde etki edecek
Hava sıcaklıkları düşüyor! Meteoroloji açıkladı: Yurt genelinde kuvvetli şekilde etki edecekMeteoroloji Genel Müdürlüğü yeni hava durumu tahmin raporunu yayımladı. Buna göre yurt genelinde sıcaklıklar düşüyor. Birçok bölgede yağışlar etkisini gösterecek. Pazar günü itibarıyla Marmara ve Karadeniz'de güneş yeniden yüzünü gösterecek. İşte detaylar...
13.03.2024Gündem
Einstein'ı da öldüren hastalık! Sinsice gizleniyor, içimizdeki 'saatli bomba'ya dikkat
Einstein'ı da öldüren hastalık! Sinsice gizleniyor, içimizdeki 'saatli bomba'ya dikkatVücudumuzdaki damar yapısını bir ağaca benzetirsek; bu ağacın ana gövdesini aort damarı oluşturuyor. Bir yandan vücudumuza temiz kanı taşıyarak hayat veriyor ama bir yandan da sinsi ve ölümcül bir tehlikeyi içinde gizliyor! Hastalığın adı ise aort anevrizması! Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Rıza Türköz, sinsice gizlenen bu ölümcül hastalığı ve korunmanın yollarını anlattı.
13.03.2024Genel Sağlık
Başarıya açılan kapılar ve 'ısrar'
Başarıya açılan kapılar ve 'ısrar'Başarıya açılan 'farklı bir kapı' bulunur mu? Kimsenin size söylemediği bir "üçüncü kapı" her zaman vardır. Gelin bunu nerede bulacağınıza yakından bakalım...
'Sağlıklı' denilen bebekleri öldü, ailenin dünyası başına yıkıldı
'Sağlıklı' denilen bebekleri öldü, ailenin dünyası başına yıkıldıİkinci çocuklarını bekleyen Özen çifti, özel bir hastanede sezaryenle doğan bebeklerinin hayatını kaybetmesiyle adeta yıkıldı. Hamilelik boyunca hiçbir hastalığın tespit edilmediğini söyleyen Özen çifti, hastane hakkında şikayetçi oldu.
28.01.2024Gündem
Einstein'ın 'foton teorisi'ni Türk profesör ispatladı
Einstein'ın 'foton teorisi'ni Türk profesör ispatladıProf. Dr. Fahrettin Yakuphanoğlu, Einstein'ın 119 yıl önce ortaya koyduğu ışığın doğasıyla ilgili 'foton teorisi'ni geliştirdiği nanoteknolojik sistemle ispatladı.
28.01.2024Gündem
Çin uydu fırlattı, Tayvan’da alarm verildi
Çin uydu fırlattı, Tayvan’da alarm verildiÇin Halk Cumhuriyeti’nin uzaya fırlattığı uydunun Tayvan hava sahası üzerinden geçmesi nedeniyle Tayvan Savunma Bakanlığı ülke vatandaşlarının cep telefonlarına uyarı mesajı gönderdi.
9.01.2024Dünya
Depremin yarası şefkatle iyileşiyor
Depremin yarası şefkatle iyileşiyorDepremin etkilediği 11 ilden bu yıl 53’ü erkek 47’si kız 100 depremzede çocuk, Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda 5’inci sınıfa başladı. Yeni yuvalarına hemen uyum sağlayan o öğrencileri ‘şefkat yuvası’ Darüşşafaka’da ziyaret ettik.
27.11.2023Gündem
4 bin yıldır her şey aynı! Ölen babasına mektup yazdı, şifreyi rüya tabiriyle çözdü
4 bin yıldır her şey aynı! Ölen babasına mektup yazdı, şifreyi rüya tabiriyle çözdüKimisi bir çift gözden kaçtı, kimisi rüyasında Tanrıları gördü, kimisi de öteki dünyayla iletişim kurmak için yol olarak seçti. Bundan 4 bin yıl önce Mısırlıların rüyalara bakış açısı günümüzdeki tabirleri de şekillendirdi. "Rüyada kötü diye bir şey yoktur" diyen Psikolog ve Rüya Analisti Ahmet Öztürk, bu işin arka perdesini paylaştı.
25.11.2023Yaşam
Alnındaki delikten yıllarca kurşun çıktı! Görenler terk etse de yürüyerek yaşadı
Alnındaki delikten yıllarca kurşun çıktı! Görenler terk etse de yürüyerek yaşadıSavaşın ortasındaydı, çatışmalar iyice şiddetlenmişti. İşte tam da o günlerden birinde düşman kurşunu gelip iki kaşının tam ortasına saplandı. Herkes onun için 'Öldü' diyordu, ardından arkadaşları da onu bir köşeye terk etti. Ancak mucizeye imza atan asker kilometrelerce yürüyerek hayatta kaldı. Peki ama bu nasıl oldu?
25.11.2023Yaşam
Avrupa'da aşırı sağ şoku! Hollanda'da Wilders kazandı
Avrupa'da aşırı sağ şoku! Hollanda'da Wilders kazandıHollanda’da düzenlenen erken genel seçimlerde, İslam karşıtı söylemleriyle dikkat çeken aşırı sağcı Geert Wilders’in partisi birinci oldu. Türkiye kökenli Dilan Yeşilgöz’ün partisi ise ancak 3. sırada kalabildi.
24.11.2023Dünya
Anne ile kızın cesedi asansörde bulundu... Son konuşma ortaya çıktı: Bizi rezil ediyorsun
Anne ile kızın cesedi asansörde bulundu... Son konuşma ortaya çıktı: Bizi rezil ediyorsunManisa'da Atalay Yüksel'in (57), Devrim Güler (48) ile kızı Doğa Etyemez'i (18) telle boğarak öldürüp asansöre attığı çifte cinayette şoke eden yeni detaylar ortaya çıktı.
23.11.2023Gündem
Binance CEO’su kara para aklamayı kabul etti
Binance CEO’su kara para aklamayı kabul ettiKripto para borsası Binance’nin kurucusu ve CEO’su Changpeng Zhao, hakkındaki kara para aklama suçlamalarını kabul ederek istifa etti. Zhao “Hatalar yaptım ve sorumluluk almalıyım” dedi.
23.11.2023Ekonomi
Ekmek arasına koydu, Almanlar müptelası oldu! 'Dönerin babası' Malatyalı Kadir
Ekmek arasına koydu, Almanlar müptelası oldu! 'Dönerin babası' Malatyalı KadirAlmanya’ya işçi olarak gitti ancak şansı bir türlü yaver gitmedi. Elini attığı tüm işler başarısızlıkla sonuçlandı. Gurbette gülmeyen talihini değiştirmekte kararlıydı. Soluğu Türkiye’de aldı. Hemen ticarete atıldı ancak ne yazık ki onda da hüsrana uğradı. Sonrasında baktı olmayacak tekrar Almanya’ya döndü. Hiçbir şekilde pes etmeyen Kadir Nurman şeytanın bacağını ise döneri ekmek arasına koyunca kırdı.
23.11.2023Yaşam
Einstein bahşiş almayan garsona 2 not verdi! Mutluluğun bedeli 1,5 milyon dolar
Einstein bahşiş almayan garsona 2 not verdi! Mutluluğun bedeli 1,5 milyon dolarOdasına evrak teslim etmeye gelen ve kendisinden bahşiş almayan Japon garsona iki not yazdı. 'Mutluluğun formülü'nü verdiği bu notlar ise yıllar sonra en değerli bahşiş olarak tarihe geçti. İşte Einstein'ın bir kez daha herkesi zekâsına hayran bıraktıracak hamlesi.
23.11.2023Yaşam

Benzer Haber Etiketleri

Einstein ile ilgili olan tüm haber başlıklarını şu an bulunduğunuz sayfa üzerinden takip edebilirsiniz. Haberlerin detaylarını okumak isterseniz haber başlıklarına tıklayabilir, daha eski gelişmeleri görmek isterseniz ise sayfanın altında yer alan sayfa numaralarına tıklayabilirsiniz.