13.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Kısacası dün akşamki rakibimiz aslında Macaristan değil, kendimizdik. Maçı ancak kendimizi aşarsak kazanabilirdik. İlk yarıda gerçekten kötü bir futbol ortaya koyduk. Ama ben bunu son derece normal karşılıyorum. Çünkü bu maçı kazansalar 'kahraman' olmayacaklardı. Ama kazanamazlarsa 'hainlik' onlara yakıştırılabilecekti.Bu zor şartlar altında oyuna lidersiz başladık. Malta maçında Hakan Şükür ve Halil Altıntop'a kanatlardan top taşıyamamıştık. Dün de defansın arkasına iyi koşular yapan Gökhan'a, Gökdeniz'e, Tuncay'a hatta Ayhan'a etkili paslar atabilecek bir oyun içi liderimiz yoktu. Böyle maçların ne denli zor olduğunu ancak onu oynatanlar ve oynayanlar bilebilir. İnanın dün akşam stada girerken içimde küçük de olsa bir soru işareti vardı. Bu soru işaretini ısınırken futbolcularımızda görmek de mümkündü. Malta maçının Fatih hocayı da, futbolcularımızı da ne kadar olumsuz etkilediğini gördük, yaşadık. Bu nedenle özellikle karşılaşmaya başlayan kadrodan iyi futbol beklemek biraz iyimserlik olurdu. İkinci yarıya Emre Belözoğlu ile başlamak son derece yerinde bir karardı. Bu değişiklikle orta sahada topa daha etkin sahip olmaya başladık. Macaristan bizi zorlayamazdı, biz kendimizi aşmak mecburiyetindeydik ve bunu da iyi bir kanat atağı ve Gökhan'ın kafasıyla başardık. Hakemin kararı kırmızı kart olarak ağır mıydı, değil miydi bilemiyorum. Ama ağır da olsa, hafif de olsa can derdindeydik ve şu anda bu maçtan tabiri caiz ise 5 puan kazanarak çıkmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Artık rotamız belli. Bugün itibariyle geniş kadroda yer alamayan futbolcularımız, bundan sonraki maçlarda kadrolarda olacaklardır. Güven tazeleyen ve moral bulan Milli Takımımız'ın tüm bireyleri, önümüzdeki dört maçı mutlaka bizi finallere götürecek şekilde sonuçlandıracaktır. Rakibin gücü açısından zor olmayan, fakat şartlar itibariyle çok zor olan bir maçı bize kazandıran hocalarımızı ve futbolcularımızı yürekten kutluyorum. mdenizli@milliyet.com.tr Emre hamlesi çok doğru