Duygusallığı bırakıp gerçekçi olmak lazım

Moskova

Başbakan Yıldırım, Moskova’ya giderken uçakta gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Avrupa ile ilişkilerin gerildiği, Suriye’de çarpıcı gelişmelerin yaşandığı, Rusya ile ilişkilerin büyük önem taşıdığı, ekonomi ile ilgili kritik kararların alındığı, Ak Parti’nin MHP’nin ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ olarak adlandırdığı başkanlık sistemi ile ilgili teklifi Meclis’e sunmaya hazırlandığı bir dönemde Başbakan Binali Yıldırım’ın Moskova gezisine eşlik etme imkanı bulduk.
Göreve geldikten sonra, Başbakanlar için geleneksel nitelikteki KKTC ve Azerbaycan gezilerine çıkan Yıldırım’ın o tarihten sonraki ilk yurt dışı gezisini Rusya’ya yapması başlı başına önemli. Başbakan’a, Moskova yolunda gündemdeki başlıkları sorma imkanı bulduk. Başbakan’ın yanıtlarını şöyle aktarabilirim:

AP KARARI DİKKATE ALINMAZ: (Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakerelerin dondurulması kararından sonra AB Liderler Zirvesi’nden nasıl bir karar çıkar?) 15- 16 Aralık’taki liderler buluşmasında bu kararın dikkate alınmayacağını düşünüyoruz. Hâlâ, AB’de vizyon sahibi, Türkiye ile ilişkilerin önemini bilen liderler olduğunu düşünüyoruz.

İLK İŞ RASYONEL İLİŞKİYE DÖNMEK: (AB vize serbestisi getirmezse mülteci anlaşması askıya mı alınacak?) Şu anda birinci öncelik, ilişkilerde duygusal boyutu ortadan kaldırıp, normal, rasyonel, ayakları yere basan, gerçekçi ilişkiye dönmek lazım. Sonra bunları konuşmak daha anlamlı olur. Aramızda tamamlanmasa da anlaşma var. Geri kabulü imzaladık. Geri kabul onaylanmadı, süreç sürüyor. Onlara göre yedi eksik bize göre bir. Eksik belli, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik. Biz orada alanımızın çok olmadığını ama diyaloğa kapalı olmadığımızı ifade ettik. Terörle mücadelede şartları göz ardı etmeden, bizim tatmin olacağımız bir çözüm üretebilir mi uzmanlar çalışıyor. AB ülkelerinde ilişkileri bozmak isteyenlerle, geliştirmek isteyenler arasında kıyas yaptığımızda geliştirmek isteyenler çok fazla. (Netice için bir tarih var mı?) Ne zaman olursa, nasıl biterse. AB ile ilişkiler şu ara böyle gidiyor. Süre çok konuşuldu, bir şey çıkmadı. Süre vermenin anlamı yok. Sürece verecek noktaya gelmedi. Bir kere ağzımız süre konusunda yandı, daha temkinli yapıyoruz. Para işinde biraz yavaşlar.

RUSYA YAPMADI: (El Bab’da askerlerimizi vuran uçakla ilgili yeni bilgi var mı, burada konu görüşülecek mi?) Orada tabi henüz netlik kazanmadı. Rusya ‘kesinlikle bizim değil’ diyor. Bizim arkadaşlarımızın tespitine göre de öyle. Rejimin olup olmadığı konusu şu an araştırılıyor. İddialar henüz kesinleşmiş değil. (Genelkurmay’ın ilk açıklaması, rejimin yaptığı yönündeydi...) Şu anda tabii henüz tam netlik kazanmamış durumlar var, araştırılınca ortaya çıkacak. Net olan Rusya’nın eylemi olmadığı.

İRAN DİYEBİLECEK BİLGİ YOK: (Uçak kullanan güçler belli, İran ya da müttefikler mi?) İran’dır diyebilecek bir bilgi yok elimizde. Müttefikler de zayıf ihtimal. Onlar bizimle koordineli çalışıyor. Koordineli çalışmayan rejim ve diğer unsurlar.

‘Her şey planlandığı gibi’

EN VECİZ ŞEKİLDE AÇIKLADI: (MHP lideri Bahçeli ‘pürüz yok’ dedi sorusu üzerine) Aynı koridorda Ak Parti Grup Başkanı odası var. Bu tarafta Bahçeli’nin odası var. Ben sizi fazla bekletmemek için ‘merhaba’ deyip ‘Allahaısmarladık’ dedim. Çay içtik. Çay ikram etti sağ olsun. Durumu en veciz şekilde Bahçeli açıkladı. Pürüz yok, bir şey yok. Planlandığı gibi gidiyor.

KARARNAME YETKİSİ OLACAK: (Sorunlu alanlardaki pürüzler aşıldı mı, Yüce Divan konusundaki 330-367 pürüzü gibi..) Ben böyle bir şey söylediğimi hatırlamıyorum. Pürüz yok deyince bitti. Bir cumhurbaşkanlığı sistemi olacak. Bu sistemde Meclis-Cumhurbaşkanlığı ilişkileri nasıl kurgulanacak. Anayasa değişikliğinin asıl teması bu. Çünkü yürütme var, yasama var. Parlamenter sistemde ilişkiler malum, iç içe geçmiş durumda. Meclis’ten hükümet çıkıyor, o hükümet Meclis’e karşı sorumlu. Dolayısıyla denetleme ve yasama mekanizması parlamenter sistemde keskin çizgilerle ayrılmış değil. İktidar partisi yasa teklifi veriyor, Meclis’in denetim faaliyetlerine yol veriyor veya vermiyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise bir kere kanun tasarısını Cumhurbaşkanı veremiyor, böyle bir şey yok. Kanunlar teklif şeklinde veriliyor, bunu da vekiller veriyor. Sadece bütçe kanunu teklifini Cumhurbaşkanı veriyor. Ama Cumhurbaşkanı neye göre icraat yapacak? Onunla ilgili kararname çıkarma yetkisi var. Aynı zamanda Meclis’in kanun çıkarma yetkisi var. Hangi alanlarda kararname çıkacak, hangi alanlarda kanun çıkacak onlar belli. Böyle bir sistem.

TORBA MADDEYLE KALKACAK: (Değişiklik) 12 maddede olacak ama 12 maddeden etkilenen çokça madde var. Bir yerde bakanlar kurulu geçiyorsa bu çıkıyor, Başbakan varsa çıkıyor, gensoru geçiyorsa çıkıyor. Yeni sistemde olmayan tabir ve kurumlar var. Onların kaldırılması var. Bir kısmı iptal oluyor, bir kısmında da ifade değişiklikleri oluyor. Bunların hepsi bir madde olarak dikkate alınıyor, geçici ve geçiş maddeleri var. Onlarla üç beş madde olur.

BAHARDA REFERANDUM: İlk iş Meclis’e sunumu. Bu hafta içinde sunacağız dedik, inşallah her şey yolunda giderse. Bazen hiç beklenmedik detay çıkıyor. Süreç tam işlemeye başlamadı, o yüzden takvimlendirme yanıltıcı olur. İnşallah her şey yolunda giderse,referandum baharda. Tabii en önemli eşik Meclis’te kabul edilmesi.

FİRE OLMAZ: (Fire olur mu, tereddüdünüz var mı?) Benim şahsen yok, parti grubum için yok. Biz bir şey beklemiyoruz. Ak Parti’nin geçmişteki tecrübelerine de baktığımızda böyle bir şey söz konusu değil. Bizim hükümeti kurduğumuz ilk günden beri Meclis’te tüm konular hep mutabakatla geçti. (Devlet Bahçeli fire bekliyor mu?) Ortak teklif de olabilirdi, konuştuk, bizim teklif vermemizin daha doğru olacağı konusunda anlaştık. Fire konusunda benim tabi Devlet Bey adına konuşmam yanlış olur.

DESTEK ARTIYOR: Gittikçe artan destek var. İnsanlar cumhurbaşkanlığı sisteminin ne olup olmadığını öğrendikçe destek artıyor

PARTİYLE İLİŞİĞİ KESİLMEYECEK: (Cumhurbaşkanı, genel başkan olabilecek mi?) Ben cevabını verdim zaten. Buradaki önemli konu mevcut anayasada cumhurbaşkanı seçildiğinde partisiyle ilişiği kesilir. Bu hüküm kaldırılıyor. Tersinden okuyunca partisi ile ilişiği sürüyor. Partisiyle ilişiğinin devam etmesinin sınıflandırması olmaz. Dolayısıyla bazı çevrelerin şikayet ettiği, anayasaya aykırılık iddiaları ortadan kalkmış olacak.

Piyasalar rahatlayacak

TEDBİRLERİ AÇIKLAYACAĞIZ: (Ekonomi Koordinasyon Kurulu dönüşte yeniden toplanacak mı?) Daha toplamayacağız. Perşembe günü ne tedbirler alıyorsak açıklayacağız. Dönüşte bir hazırlıkları görmemiz lazım. Günübirlik gelişmelere yönelik tedbirler değil. Ekonomimizin, reel sektörün, finans sektörünün, esnafların, sanatkarların, küçük işletmelerin içinde bulunduğu bu kur oynaklağından kaynaklanmış sıkıntılarını giderecek bir tedbirler paketidir. Bundan sonra piyasalarda herhalde bir rahatlama olacak.
MİLLET MESELEYE SAHİP ÇIKIYOR: (Cumhurbaşkanı’nın TL’ye dönülmesi çağrısı oldu, bir rahatlama yaşandı mı?) Millet meseleye sahip çıkıyor. Milletin hassasiyetinin oluşması önemli. Dikkat ederseniz Cumhurbaşkanımız ince, dikkatli mesaj verdi. Ya altına yatırın ya da TL’ye. Önce altını söylüyor, beklenmedik bir şey olursa, olmaz da. Cumhurbaşkanı dedi diye bir şey olmasın. Altın da yerlidir, TL’de. Global paramız.
Altın da yatırım aracı olarak kullanılıyor.
Altını alıp yatırım bankalarına hesap açılıyor.