31.01.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş - İstanbul
Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak operasyonunun 23’üncü yılında Milliyet büyük bir buluşmaya imza attı. Tüm dünyayı şaşırtan operasyonla Türk bayrağını Kardak’a diken SAT (Sualtı Taarruz Timi), komandoları ve savaş alarmındaki TCG Yavuz fırkateyninin ikinci komutanı o müthiş operasyonu anlattı.
Figen Akat adlı Türk gemisinin 25 Aralık 1995’te Ege Denizi’nin güneyindeki Kardak kayalıklarında karaya oturması, Türkiye ile Yunanistan arasında krize neden olmuştu. Ege’yi iç denizi, Kardak’ı karasuları ilan eden Yunanistan’ın gemiyi çekmesiyle tırmanan gerginlik, 29 Ocak 1996’da Yunan komandolarının Kardak’a çıkmasıyla zirveye ulaşmıştı.
KRİZ LEHİMİZE BİTTİ
MGK kararıyla, Bodrum’a 7 kilometre mesafedeki Kardak’a 30 Ocak 1996’da 12 kişilik iki SAT timi çıkmıştı. Yunan Deniz Kuvvetleri savaş gemileri ve OYK timlerine rağmen adaya sızan SAT’lar, Yunan bayrağını indirerek Türk bayrağını dalgalandırmıştı. Türk SAT’lar ile Yunan komandolar (OYK) arasında çıkacak çatışma, iki ülkeyi savaşa sokabilecek kadar ağır sonuçlar doğurabilirdi. ABD Başkanı Bill Clinton ile Başbakan Tansu Çiller arasında uzun konuşmaların sürdüğü gecenin sonunda kriz Türkiye lehine sonuçlanmıştı.
Silahları ateşlenmeye hazır 7 gemilik Türk filosunun amiral (sancak) gemisi TCG Yavuz’un 2’nci komutanı emekli Deniz Kurmay Albay Şener Kır, SAT Ünit komutanları emekli Deniz Binbaşı Hakan Gürkan ve emekli Deniz Albay Kemal Kesen, SAT Tim Komutanı emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, SAT ekibinden emekli deniz astsubayları Salih Çörekçioğlu ve Hakan Çalışkan 23 yıl önce yaşadıklarını Milliyet’e anlattı.
'İKİ PLANIMIZ VARDI'
Yüzbaşı Kemal Kesen (SAT ÜNİT Komutanı): “26 Ocak’ta komutanımız Deniz Binbaşı İz Metin ile Donanma Komutanlığı’nda bir SAT harekatının nasıl olacağını Genelkurmay Başkanı’na ve Deniz Kuvvetleri Komutanı’na anlatmıştık. 29 Ocak’ta Keçilik’teki birliğimizden gelen telefona şaşırmadık ve hemen yerlerimize gittik. SAT timlerinin çıkışının ilk planlamalarını harita üzerinden yaptık.
Personel, silahlar, mühimmat kısa sürede hazırlandı ve Atatürk Havalimanı’na gittik. Uçak üç saat gecikmeli olarak Dalaman’a indikten sonra iki kamyon silah ve mühimmat ile Bodrum’daki özel eğitim kampına gittik. İki plan vardı, biri OYK’ların olduğu adaya çıkılması, diğeri askersiz adaya çıkılmasıydı. Askerli adaya çıksak silahlı çatışma kaçınılmazdı. Yunan OYK komandolarının Türkiye’ye yakın adada olduğunu biliyorduk, onların olmadığı ama Yunan bayrağı dikilen batıdaki adaya çıkmaya karar verdik. Tim operasyona başlarken, iki helikopter de aldatma harekatı yapmak için havada kaldı. Tüm operasyon çok başarılı oldu.”
Deniz Yüzbaşı Hakan Gürkan (SAT ÜNİT Komutanı): “Kardak Harekâtı, bahsedilen ya da bahsedilmeyen birçok kahraman birliğin takım çalışmasının sonucudur. Ege denizindeki 150 adacıktan olan Kardak’a yapılan operasyon sembol bir başarı bence. Tek mermi atılmayan Kardak Harekatı, hazır ve caydırıcı özellikteki SAT’ın gerekliliğini ortaya koydu. Oramiral Güven Erkaya komandolara güvenerek Başbakan’a ‘Bu harekatı başarıyla yapacak bir birliğim var, hiç merak etmeyin’ demişti. Harekâttan 15 gün sonra benim de içinde bulunduğum helikopter Aksaz’da düşmüştü. Beş kahraman silah arkadaşımızı bu kazada yitirdik.”
Deniz Kurmay Binbaşı Şener Kır (TCG Yavuz II. Komutanı ve Operasyonun Harekât Subayı): “TCG Yavuz’da deniz kurmay binbaşı görevindeydim. 28 Ocak’ta Yunanistan’ın Ege’deki tatbikatını izleyip Aksaz’a dönmüştük. 29 Ocak’ta Ankara’dan gelen telefonla heyecanlandık ve 20.30’da, TCG Yavuz’u kısa süre içinde seyre çıkarttık. Kayalıklar çevresinde yedi Türk, yedi Yunan gemisi savaş sistemlerini birbirine kenetlemiş, gerginlikle bekliyordu. Aldatma harekâtı yapan TCSG 63 sahil güvenlik botu, arızalı gibi Bodrum’a gitti. Birkaç saat sonra iki lastik botta SAT timleri ile döndü. O arada HS Pirpolitis hızla üzerine gelerek engellemek istedi. O anda tarihi bir emir daha verildi. TCG Fırtına’ya, Pirpolitis’i mahmuzlaması yani büyük bir güçle baş tarafı ile gövdesine vurması emredildi. TCG Fırtına’nın botu korumasıyla Yunan hücumbotu geri döndü. Şimşek 1 anonsu ile Yunanlıların hiç beklemediği bir anda SAT’lar adaya yöneldi. Şimşek 2 adaya çıktıklarını belirtirken, beklediğimiz anons Şimşek 3 geldi. Türkşen üsteğmenim Yunan bayrağının indirilip yerine Türk bayrağını toka ettiğini belirtmek için Şimşek 3 anonsunu yaptığında hepimiz büyük sevinç yaşadık. 44 saat süren gerginlikte biz hem komuta gemisiydik hem de HS Hdyra ve HS Navarinon’a angajeydik. Silahlarımız ateşlenmeye hazır bekliyordu. Kardak, SAT’ların dünyayı şaşırtan bir başarısı ile kurşun atmadan sonuçlandı. Bu tarihi görevde operasyonun harekât subayı olmak ve tüm harekatı görmek bana gurur veriyor.”
'KARDAK MİLLİ RUHTUR'
Deniz Üsteğmen Ali Türkşen (SAT TİM Komutanı): “29 Ocak’ta birliğin nöbetçi subayı olarak görevliydim. Kardak’a gitmemiz emri 23.00 sıralarında telefonla geldi. Evlerinde dinlenen 40 arkadaşımız hemen birliğe geldi. Silahları, cephaneleri ve gerekli araçları SAT çabukluğuyla toparladık ve Bodrum’dan harekata başladık. Silahlı çatışmaya hatta ölmeye hazırdık.
Hem adaya çıkan iki tim hem destek için bekleyen tüm SAT’lar hazırdı. Deniz Astsubay Hakan Çalışkan, tuzaklanma ihtimaline karşı bayrak direğini kontrol etti. Yunan bayrağını büyük bir dikkatle indirerek Türk bayrağını toka ettim. Şimşek 3 anonsu bayrağımızın dalgalandığını müjdelemişti. Kardak milli bir ruh, vatan toprağını korumanın anlam bulduğu yerdir. Ege Denizi’nde değil kayalık, kaybedecek bir damla suyumuz yoktur.”
Deniz Astsubay Hakan Çalışkan (Adaya çıkan TİM 1): “SAT sürekli antrenman yapan ama maça çıkmayan bir birlik gibiydi. Mükemmel taktik, psikolojik, stratejik ve askeri eğitimler alan, savaş antrenmanları eksiksiz bir birliktik. Aslında aldığımız eğitimin yanında Kardak basit bir operasyondu. Her SAT adaya çıkmak istiyordu ve bizler adaya çıkan şanslı 12 kişiydik. Kimsede ölüm korkusu yoktu. Adaya çıkılacak en iyi noktadan çıkmıştık ama bayrak direğinin tuzaklanabileceği düşündüm. Yani bir bomba mekanizması ile tuzaklı olabilirdi. Uzunca bir iple iki yönde kontrol ettim. Ali Türkşen üsteğmenim de şanlı bayrağımızı toka etti. Bayrağımızı selamlayarak yerlerimize geçerek sabahı bekledik. Kardak, Türk askerinin cesareti ve vatan sevgisinin vücut bulmuş halidir.”
Türk botları, Ege’de karasularımızı ihlal eden Yunan botlarını engelliyor.
'ATEŞ AÇMAYA HAZIRDIM'
Deniz Astsubay Salih Çörekçioğlu (Adaya çıkan TİM 1): “Ben makineli tüfekçi olarak 40 kilo yük ile adaya çıktım. Ali Türkşen komutanımın botunda en öndeydim. Yunan OYK komandolarından karşı koyma olursa makineli tüfekle baskı ateşi kuracaktım. Karaya bot değdiği anda mevzilenerek arkadaşlarımın gelmesini bekledim. Yunan tarafından ışıklı kontrole rağmen adaya çıkmıştık.
Yaban keçilerinin görüntüsü mevzi değiştiren askerlere benziyordu ama soğukkanlılığımızı koruduk. Çünkü kazayla bir el ateş açsak Türk-Yunan savaşı çıkacaktı. Türkşen üsteğmenim Türk bayrağını diktiğini söylediğinde rahatladık. OYK komandolarına dönük mevzilenerek sabahı bekledik. Ben yağmurla göle dönen dar bir su kanalındaydım. Sabahın ilk ışıklarıyla Yunan helikopteri bayrağı kontrol etmeye geldiğinde yine savaşa çok yaklaştık. Bayrağımıza ışık tuttular. Makineli tüfeği onlara çevirmiştim. Adaya hücum indirmesi yapsalar, ateş açmaya hazırdım. Bayrağı görüp gitmesi savaşı engelledi. Gittik ve bayrağımızı diktik.”