Otobüs şoförünün 15 şehidin verildiği canlı bomba saldırısından haberi varmış

17 Aralık'ta Kayseri'de 15 askerin hayatını kaybettiği bombalı saldırının davası yarın görülecek. Kabul edilen iddianamede, tutuklu sanıkların Nevşehir E tipi cezaevinde PKK'lıların kaldığı koğuşa geçmek için dilekçe verdiği ve 'Baskılar bizi yıldıramaz' şeklinde slogan atıkları tutanaklara geçti. Ayrıca otobüs şoförünün saldırıdan bilgisinin olduğuna yer verildi.
17 Aralık 2016 yılında Talas Bulvarı'nda gerçekleşen bombalı saldırının davası Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Olay sonrasında yapılan operasyonlar sonrasında yakalanan Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevinde M-7 koğuşuna konulan tutuklu zanlıların, vekilleriyle görüştükten sonra cezaevi görevlilerine karşı geldikleri, 'Baskılar bizi yıldıramaz' şeklinde slogan attıkları tutanaklara geçirildi.
Nevşehir E Tipi Cezaevi Müdürlüğü tarafından düzenlenen 12/05/2017 tarihli tutanak içeriğine göre şüphelilerden Kenan Çiçek'in tutuklulara karşı baskı yaptığı, idareye karşı kışkırtmaya çalıştığı, Murat Talan, Serkan Ay, İsmail Hakkı Yıldırımçakar ve Mehmet Yolcu'nun kendi istekleri ile PKK terör örgütü suçundan tutuklu olan şahıslarla beraber kalmak için dilekçe verdikleri, M-7 koğuşunda kalan Barış Kaya, Ekrem Uğur, Hamit Eroğlu, Hasan Ekici, Hüseyin Polat, Mehmet Ayaz ve Ümit Kepir'in kurumda hükümlü olarak bulunan PKK terör örgütü mensupları ile haberleşmeye çalıştıkları, avukat görüşmelerinden sonra idareye karşı agresif tavırlar sergiledikleri ve slogan attıkları belirlendi.
15 kez Nitelikli Kasten Adam Öldürme, 54 kez Nitelikli Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs, İzinsiz Patlayıcı Madde Bulundurmak, Silahlı Terör Örgütü Yöneticisi Olmak ve Sahtecilik suçlarından yargılanacak olan sanıklardan 38 AB 180 plakalı otobüs şoförü Hamit Eroğlu'nun 2010 ve 2016 yılları arasında 8 defa yurt dışına girip çıktığı belirlendi.
Otobüs şoförü Hamit Eroğlu'nun Otobüs Hareket Amirliği tarafından verilen şehitler nedeniyle otobüslere Türk Bayrağı asılması talimatını, 'Milli Bayram değil ben bayrak takmam' diyerek yerine getirmediği, tanıklar tarafından ifade edildi. Yine tanık beyanlarında otobüs şoförü Hamit Eroğlu'nun olaydan bir hafta önce yaptığı bir telefon konuşmasında, "Yaralı olarak kabul etmiyorum. Ölecek" diye konuştuğu, 'Biz Leyla Zana'nın yeğeniyiz, PKK'yız diye söylemlerde bulunduğu yönündeki ifadeler iddianamede yer aldı.

Yine iddianamede 15 askerin şehit olduğu 54 kişinin yaralandığı canlı bomba saldırısında otobüsü kullanan Hamit Eroğlu'nun 21 Mart 2013, 21 Mart 2014 yıllarında Nevruz kutlamalarına katıldığı, HDP eş başkanı Figen Yüksekdağ'ın mitingine katıldığı, 21 Mart 2013 tarihinde Battalgazi Mahallesi'nde düzenlenen Nevruz kutlamalarında zafer işareti yaptığı, yaklaşık 6 dakikalık görüntüde sözde şehitlere saygı duruşunda bulunduğu ve 'Biji serok Apo' sloganları attığı yer aldı. İddianamede Hamit Eroğlu'nun sarı-kırmızı-yeşil renkli bez parçasını kaldırırken çekilmiş fotoğraflar da iddianameye eklendi.
İddianamede yapılan değerlendirmede şüpheli Hamit Eroğlu'nun PKK/KCK terör örgütü mensubu olduğu, örgütün propagandasını yaptığı, bombalı saldırıya maruz aklan askerlerin bulunduğu 38 AB 180 plakalı aracın şoförü olduğu, bir kısım tanık beyanlarına göre bombalı saldırı eyleminden haberinin olduğu, bir kısım mağdur beyanlarına göre şüphelinin olayın gerçekleştiği otobüs durağında özellikle durmaya çalıştığı, ve şüphelinin tutuklu bulunduğu süre içinde tutum ve davranışları birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin örgüt üyeleri ile irtibatlı olduğu, bu amaçla özellikle olay günü askerlerin çarşıya sevkinde kendi isteği ile görev aldığı, ölen teröristin bombalı saldırıda kendisini yakından takip etmesine imkan sağladığının anlaşıldığı belirtildi.
İddianamede ifadesi alınan yaralı askerlerden B.A.'nın ifadesi de yer aldı. Mağdur B.A., ifadesinde, Zincidere Komando Tugayında asker olduğunu, halk otobüsüyle çarşı iznine çıktığını, patlama olayının gerçekleştiği otobüs durağından önce indirme düğmesine bastığını şoförün ısrarla otobüs durağında indirmek istediğini, daha önceleri düğmeye bastığında durak harici zaman kaybı olmasın diye trafik ışıklarında indiren şoförün olay günü ısrarla patlamanın gerçekleştiği otobüs durağında indirmeye çalıştığını, otobüsün o durakta durduğunu, otobüsten inme esnasında patlamanın gerçekleştiğini beyan etti.